185 toplu mezarda 520 bin Türk katledildi

ERZURUM (İHA) - Atatürk Üniversitesi Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Yrd.Doç.Dr. Erol Kürkçüoğlu, 24 Nisan1915 tarihinin Ermenilerin iddia ettiği gibi tehcir veya soykırım kanununun çıktığı gün olmadığını söyledi.

Erzurum'da 3 bin Müslüman Türk'ün yakılarak şehit edildiği Yanıkdere Şehitliği'nde 24 Nisanla ilgili bilimsel gerçekleri açıklayan Yrd. Doç.Dr. Erol Kürkçüoğlu, Ermeni propagandası ile soykırım iddiasını tarihi bir zemine dayandırmanın mümkün olmadığını söyledi. 24 Nisan 1915 tarihinde Osmanlı İçişleri Bakanlığı'nın 14 vilayet ve 10 mutasarraflığa gönderdiği emirnamede Taşnak, Hınçak ve Ramgavar Ermeni komite merkezlerinin kapatılmasının istendiğini anlatan Yrd.Doç.Dr. Kürkçüoğlu, "Emirname sonrasında İstanbul'da 2 bin 345 kişi tutuklanmıştır. Oysa o tarihlerde İstanbul'da 83 bine yakın Ermeni yaşamaktadır. Osmanlı Hükümetinin 27 Mayıs 1915 tarihinde çıkardığı kanun bir soykırım kanunu değil göç kanunudur. Tehcir kanunu Anadolu'da yaşayan Ermenilere uygulanmamıştır. 27 Mayıs 1915 tarihli bu kanun Müslüman Türk ahaliye yönelik katliam yapan Taşnak, Hınçak ve Ramgavar Ermeni çetelerini kapsamakta idi" dedi.

Reklam
Reklam

Osmanlı Hükümeti'nin cephe gerisini emniyete almak, savunmasız, savaşla hiç ilgileri olmayan Müslüman Türk ahaliyi koruyabilmenin tek çözümü olarak Ermeni Taşnak, Hınçak çetelerini Suriye'ye göç ettirmekte bulduğunu ifade eden Kürkçüoğlu, şunları kaydetti:

"Osmanlı Devletinin bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne yönelik iç ve dış tehdidi ortadan kaldırmak için başvurduğu uygulama ne yazık ki 93 yıldan beri 'soykırım' olarak takdim edilmektedir. 1915 tarihinde uygulanan bu yer değiştirme kararında göçe tabi tutulan Taşnak, Hınçak çetelerinin can ve mallarını teminat altına alacak tedbirler de esirgenmemiştir."

Tarih Bölümü öğrencileri ile bir grup vatandaşın da katıldığı basın açıklamasında tarihi gerçekleri bir kez daha açıklayan Atatürk Üniversitesi Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Yrd.Doç.Dr. Erol Kürkçüoğlu, tarihin tersine çevrildiğini ifade etti. Türklerin uğradığı soykırımın iftira ve sahtekarlıkla Ermeni soykırımı haline sokulduğunu vurgulayan Kürkçüoğlu, konuşmasında şunları söyledi;

Reklam
Reklam

"Doğu Anadolu Bölgesi'nde Taşnak ve Hınçak Çetelerinin katlettiği 520 bin Müslüman Türk'e ait 185 toplu mezar ve Türk katliamı ile ilgili Osmanlı, Başbakanlık ve Askeri Tarih arşivlerinde binlerce belge mevcuttur. Hayatlarında bir kere dahi arşiv görmemiş, belge tanımamış, tarih ve kültürümüzle yakın-uzak ilişkisi olmamış, batılı parlamenterlerin, tarihimiz hakkında hüküm yürütmesi, yorum yapması, yasa kabul etmesi, ilme ve akla sığacak bir davranış değildir. Doğu Anadolu Bölgesi'nde katliamlara uğrayanların, bölgenin gerçek sahipleri olan Türkler olduğu ve 1915-1919 yılları arasında bir Türk soykırımının yaşandığı gerçeğini anlatamadığımız için, hayali Ermeni senaryoları dünya kamuoyunda gerçekmiş gibi kabul edilmeye başlandı. Türk Milleti olarak hak etmediğimiz tarihimize yönelik saldırılara muhatap olmak zorunda kaldık.

Türk Soykırımı tersine çevrilerek, tarihi iftira ve sahtekarlıkla Ermeni soykırımı haline sokulmuştur. Halbuki Türk Milleti, tarihte zulme, katliama ve soykırıma uğrayan her millete yardım elini uzatmış ve ülke topraklarına sığınan milletlere kucak açmıştır."

Reklam
Reklam

Yanıkdere Şehitliği'nde yapılan açıklamadan sonra öğrenciler, öğretim üyelerinden bilgi alarak şehitliği gezdiler.