19 Ağustos İngiltere basın özeti

İngiltere gazetelerinde bugün Türkiye'ye ve Suriye'de enkazdan çıkarılan 5 yaşındaki Ümran'a ilişkin haberler öne çıkıyor.

İngiltere gazetelerinde bugün Türkiye'ye ve Suriye'de enkazdan çıkarılan 5 yaşındaki Ümran'a ilişkin haberler öne çıkıyor.

Times gazetesi, Rus yetkililerin açıklamalarına dayandırdığı haberinde Moskova'nın İncirlik Hava üssünü kullanabilmek için Türkiye'ye baskı yaptığını yazdı.

Gazetenin haberinde Rusya Federasyon Komitesi Dış İlişkiler Komitesi üyesi İgor Morozov ve Federasyon Konseyi Savunma Komitesi Başkanı Viktor Ozerov'un Rus medyasına yaptığı açıklamalara yer verildi.

Izvestia gazetesine konuşan Morozov, 'Rus jetlerini ve bombardıman uçaklarının İncirlik Üssü'ne erişimine izin vermenin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kremlin ile Türkiye arasındaki ilişkileri geliştirme çabasının 'mantıklı bir devamı' olacağını söyledi.

Reklam
Reklam

Morozov, "Nato'nun İncirlik Hava üssünü ana hava üssümüz olarak kullanmamız Erdoğan'ya varılacak anlaşmaya kaldı" dedi ve ekledi:

"Bu, Rus hava kuvvetlerinin IŞİD'i ve diğer cihatçı grupları 'sürekli bombardıman' altında tutmasını ve savaşı hızla bir çözüme kavuşturmasını sağlayabilir."

"Göreceksiniz, bir sonraki üs İncirlik olacak. Bu Putin için yeni bir zafer daha olacak."

Times gazetesi Morozov'un bu sözlerini aktarırken, Rusya'nın Suriye'ye hava saldırıları düzenlemek için İran'daki üssü de kullandığını hatırlatıyor.

Gazete ayrıca Federasyon Konseyi Savunma ve Güvenlik Komitesi Başkanı Viktor Ozerov'un da RIA Novosti haber ajansına yaptığı şu açıklamayı da aktardı:

"Rusya'nın İncirlik Hava Üssü'ne ihtiyaç duyup duymadığı henüz netlik kazanmadı. Ama bu yönde alınacak bir karar Türkiye'nin Suriye'de yürütülen terörle mücadelede Rusya'yla işbirliği yapmaya gerçekten istekli olduğunu gösterebilir."

'ABD başka alternatifler bulmak durumunda kalabilir'Times gazetesi, bu gelişmenin Batı'yı rahatsız edebileceğini ve Soğuk Savaş'ın başlamasından bu yana Türkiye'nin Nato müttefikleriyle ilişkisinde en temel değişime işaret edebileceğini yazıyor.

Reklam
Reklam

Rusya ile Türkiye arasındaki yakınlaşmaya da dikkat çekilen haberde "(Rusya ile Türkiye'nin) uzlaşması, Ankara'nın dış politikasındaki büyük politika değişikliğinin bir parçası, bu da Erdoğan'ın kendisini Orta Doğu'daki çatışmalardan kurtarmaya çalıştığı izlenimini doğuruyor" dendi.

Times, ABD'nin Suriye'de YPG'yi desteklemesine karşı çıktığını, darbe girişiminden sonra Türkiye'de ABD karşıtlığının yaygınlaştığını ve ABD'nin henüz Fethullah Gülen'i Türkiye'ye iade etme niyetini göstermediği için Ankara ile Washington arasındaki ilişkilerin sınavdan geçtiği yorumu yaptı.

Aksine, Ankara ile Moskova arasındaki ilişkilerin Haziran ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rus lider Putin'e mektup göndermesiyle beraber de yeniden düzelmeye başladığı belirtildi.

Gazeteye konuşan güvenlik danışmanı Anthony Franks'e göre İncirlik'in Kremlin'in kullanıma açılması "Erdoğan için bir sınav" ve "Rusya meseleyi gündeme getirerek Türkiye'nin nasıl bir tepki vereceğini görmek istiyor."

Reklam
Reklam

Times, henüz ABD ile Türkiye'den konuyla ilgili bir açıklama gelmediğini hatırlatıp Rus savaş uçaklarının İncirlik'ten uçmaya başlaması durumunda ise ABD'nin başka alternatifler bulmak için üzerindeki baskının artacağı yorumunu yapıyor.

Economist: Darbe sonrası Batı ile Türkiye ilişkileriEconomist dergisi bu haftaki sayısında Türkiye'de darbe girişimi sonrası Batı ile Türkiye arasındaki ilişkiyi irdeledi.

Türkiye'de 'Batı karşıtlığının arttığını' yazan dergi, bunda Amerika ve Avrupa'nın darbe girişimine 'ikircikli yaklaşımının da etkili olduğunu' belirtti.

Makalede, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası komplo teorilerinin gündeme geldiği, hükümete yakın gazetelerde de girişimin ardında 'Batı'nın olduğu' iddialarına yer verildiği de aktarıldı.

Derginin Batı'nın darbe girişimine tepkisini ele aldığı makalesinin bir kısmı şöyle:

"Batı karşıtlığında artış var. Bir ankete göre Türklerin %84'ü darbe girişimcilerinin ülke dışından yardım aldığına inanıyor, %70'ten fazlası Amerika'nın parmağı olduğundan şüpheleniyor. Erdoğan ve bakanları Batı'yı çifte standart uygulamakla suçladı ve Fethullah Gülen'in iade edilmemesi durumunda ABD ile ilişkilerin ciddi şekilde bozulacağı uyarısını yapıyor."

Reklam
Reklam

"Üst düzey bir Amerikalı yetkili, Gülen'i tek kıstas olarak kullanmanın karşılıklı ilişkileri tehlikeye attığı şikâyetinde bulunuyor. Erdoğan çok umursuyor gibi görünmüyor."

"Batılı hükümetlerin de kısmen kendilerini sorumlu tutmaları lazım. Amerika ve Almanya'nın dışında birçoğu darbe girişimini kınamakta yavaş davrandı, bu da olayların nasıl sonuçlanacağı görmeyi beklediklerine dair şüpheleri kamçıladı."

"(…) Şimdiye kadar hiçbir AB üyesi devlet başkanı, dayanışma göstermek için Türkiye'ye gitmedi. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın 24 Ağustos'ta Ankara'ya yapacağı ziyaret ise 'çok geç gelen' bir ziyaret olarak görüldü. Türkiye'nin eski İngiltere Büyükelçisi Ünal Çeviköz 'ABD'nin daha erken ve daha güçlü bir siyasi destek göstermesi gerekirdi' dedi."

'Türkler için sadakat sınavıydı, Avrupa başarısız oldu'

"Muhalifler dahil Türk siyasetçiler, Batı'yı darbe girişiminden çok, hükümetin darbe girişimine yanıtını eleştirmekle suçladı. Bazı Batılı diplomatlar, 270'e yakın kişinin öldüğü şiddetin boyutunu ve tasfiyelere verilen desteği yeterince anlayamadıklarını kabul ediyor. Bir diplomat 'Avrupa, eğer darbe gerçekleşmiş olsaydı işlerin çok daha kötüye gitmiş olacağını anlamıyor. Bu, Türkler için sadakat sınavıydı, Avrupa başarısız oldu' diyor."

Reklam
Reklam

"Yine de Avrupa, Gülen destekçisi olduklarından şüphelenilenlere yönelik baskının kontrolden çıktığı endişesini taşımakta haklı."

"(…) Tasfiye edilenlerinin çoğunun Gülencilerle gevşek bağları olduğu görülüyor. Ama eski diplomat Sinan Ülgen, baskılarla ilgili kaygılara kulak asılmadığı görüşünde. Ülgen, 'Batı, etkisini kullanma gücünün hiç olmadığı kadar önemli olduğu bir zamanda, Türkiye'de etkili olabilme özelliğini tüketti' diyor."

Economist dergisi, halk arasında Batı'ya ve Gülen destekçilerine karşı duyulan kinin, Erdoğan'a son yıllarda elde edemediği gücü kazandırdığını ve Türklerin büyük bir çoğunluğunu tarafına çektiğini yazdı.

Dergi, darbe girişiminden kısa bir süre sonra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a destek verdiğini de hatırlattı ve Rus liderin Türkiye ile Batı arasındaki çatlağı kendi çıkarı için kullanmak istediğini belirtti.

Economist'e konuşan Washington Enstitüsü'nden Soner Çağaptay'a göre ise 'Putin, Türkiye'ye Orta Asya'daki Gülen okullarına karşı Türkiye'ye destek verebilir' ama 'iki ülkenin Suriye konusunda ayrılık yaşayacak.'

Reklam
Reklam

Makale şu satırlarla noktalanıyor:

"Batılı bir diplomat, şimdilik Nato'nun ittifaktan kopacağı kaygısını taşımasına gerek yok. Ama, Putin'in Türkiye'yi Amerika ve AB'ye karşı aşındıracağını söylüyor ve 'O, bu oyunu herkesten daha iyi oynar' diyor."

"Bir zamanlar Türkiye'nin Avrupa yanlısı olan hükümeti, on yıldır Batı'dan kopuyor. Amerika ve Avrupa'nın darbeye ikircikli yaklaşımı da bu kopuşu hızlandırıyor."

Suriyeli Ümran 'ne olup bittiğini bilmiyordu'İngiltere gazetelerinde dikkat çeken haberlerin başında Halep'te hava bombardımanında yerle bir olan binadan kanlar içinde çıkarılan 5 yaşındaki Suriyeli çocuk Ümran Dakneş'in görüntüleri geliyor.

Guardian gazetesinin manşetinde de görüntüleri çeken gazeteciyle yapılan bir röportaj var.

Baş sayfa manşetin başlığı gazetecinin sözleri: "Yüzünde kan olduğunu hissetti. Ne olduğunu bilmiyordu"

Ümran'ın sosyal medyada paylaşılan görüntülerini çeken Halep merkezli gazeteci Mustafa al Sarout "Enkazdan çıkarılan çok çocuk gördüm. Ama bu çocuk, o masumiyetiyle, neler olduğuna dair hiçbir fikri yoktu. Elini yüzüne koydu ve kanı gördü. Başına ne geldiğini bile bilmiyordu" dedi.

Reklam
Reklam

Halep'te götürüldüğü hastanede Ümran'ı tedavi eden ve soyadını vermek istemeyen Doktor Muhammed, 'buz kesen çocuğun halinin kendilerini de şaşırttığını' söyledi.

Doktor Muhammed Ümran'ı anlattı:

"Tam bir şok halindeydi. Olanların şaşkınlığını yaşıyordu. Alnındaki yaradan dolayı yüzü kana, vücudu da küle bulanmıştı. Kan da küle karışmıştı. Evinde güvende oturuyordu, belki de uyuyordu."

"Sonra evi başına yıkıldı. Biz onu tedavi ederken çığlık atmıyordu, ağlamıyordu, şok halindeydi."

Ümran, ailesi de kurtarıldıktan birkaç saat sonra taburcu edildi. Başından yaralanmıştı ama yara bereleri çok ciddi değildi.

Ablası ve ağabeyi de kendisiyle beraber ambülansla hastaneye götürüldü. Babaları da yüzü kan içinde evden çıktı. Ümran kurtarıldıktan yaklaşık bir saat sonra bina tamamen çöktü.

Guardian'a konuşan gazeteci Sarout çektiği görüntülerin bu kadar dikkat çekmesine şaşırdığını söyleyip "Bu çocuklar her gün bombalanıyor. Bu istisnai bir durum değil" dedi ve ekledi:

"Bu, Rus ve Suriye hükümetlerinin hava saldırılarının her günün yaşanan gerçeği. Tüm dünyanın gözü önünde nöbetleşe Halep'te sivilleri bombalıyorlar. Bu çocuk, Suriye'de ve şehirlerindeki milyonlarca çocuğu temsil ediyor."

Reklam
Reklam

Sarout, Çarşamba gecesi hava saldırılarının olduğu bölgeye gittiğinde Ümran'ın evinin çevresinde de bombardımanın izlerini görmüş:

"Mahallede çok büyük bir yıkım vardı" diyor ve ekliyor: "Çok yaralı vardı, belki 13-14. Bombardıman olduğunda sokaklarda yürüyen insanlar vardı, binaların içlerine koşarak kaçtılar. Binalar yıkılınca da enkazın altında kaldılar."

Ümran'ı tedavi eden Suriyeli Doktor Muhammed da çatışmaların günlük rutine dönüştüğünü söylüyor:

"Beş yıldır masum çocukların, sivillerin her gün öldüğü gerçeğiyle yaşıyoruz. Füzeler, varil bombaları ayrım yapmıyor. Ölümleri durdurun. Rejimin ve Rus hava kuvvetlerinin insanları, masum sivilleri öldürmeye devam etmesi ve dünyanın sessiz kalması hiç mantıklı değil. Suriye'nin çocukları huzur içinde yaşamayı hak ediyor."