19 Mayıs'ın anlam ve önemi ilk günkü gibi tazeliği koruyor. Atatürk’ün Samsun’a çıkmasıyla başlayan ve dalga dalga tüm yurda yayılan bağımsızlık ateşi, 19 Mayıs’ta yakılmış oldu. O günden bu yana da yanmaya devam ediyor.
19 Mayıs 1919 tarihinde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Bandırma Vapuru ile Samsun’a ayak bastı. Böylelikle itilaf devletlerine karşı verilecek olan Kurtuluş Savaşı’nın da ilk adımı atılmış oldu. Bu nedenle 19 Mayıs, Kurtuluş Savaşı’nın ilk günü olarak kabul edilir.
Mustafa Kemal, Osmanlı Hükûmeti tarafından Samsun'da Rum çeteleri ve Türk halkı arasında yaşanan çatışmaların sonlandırılması için görevlendirildi ve kendisine 9. Ordu'nun müfettişliği verildi.
Müfettiş görev bölgesine Bandırma Vapuru ile ulaşan Mustafa Kemal, bir hafta boyunca burada kaldı ve bu süreçte bölgede yaşanan çatışmaların sebebini araştırdı. Aynı zamanda işgalcilere karşı bizzat Türk direniş örgütlerinin kurulmasında etkin rol oynadı.
Mustafa Kemal, bu bir haftalık sürecin ardından Havza'ya geçti ve Havza'da geçirdiği 17 günün ardından şehirden ayrılarak Amasya'ya hareket etti.
1918 Mondros Mütarekesi’nin ardından ülkenin birçok bölgesi düşman işgaline uğramıştı ancak düşman kuvvetleri henüz Anadolu’ya girememişti. Yurdun dört bir yanında bu işgallere karşı halk direniş gösteriyordu. 9.Ordu Müfettişi olarak Samsun'a gönderilen Mustafa Kemal Paşa’nın emrinde iki kolordu bulunuyordu ve bu görev ona gayet geniş yetkiler sağlıyordu.
Mustafa Kemal Paşa, Samsun'a bölgedeki güvensizlik ve tedbirsizlik olaylarını yerinde gözlemleyip gerekli önlemleri almak için gönderilmişti. Ancak O, ulusal egemenliğe dayanan, kayıtsız şartsız ve bağımsız yeni bir Türk devleti kurmanın gerekli olduğunu düşünüyordu.
İşte 19 Mayıs 1919 tarihi, Atatürk'ün attığı bu adımlarla başlayan ve Türkiye Cumhuriyetine kadar gelen sürecin başlangıcı oldu.