2- 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül: 5. Boğaziçi Zirvesi'nin Açılışında Konuştu

Enver ALAS - Taner YENER/İSTANBUL, (DHA) ULUSLARARASI İşbirliği Platformu '5. Boğaziçi Zirvesi', 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün açılış

Enver ALAS - Taner YENER/İSTANBUL, (DHA) ULUSLARARASI İşbirliği Platformu '5. Boğaziçi Zirvesi', 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün açılış konuşmasıyla başladı. Bu yıl, 'Yarının değişen senaryoları: Zorlukları Anlamak ve Diyaloglar gerçekleştirmek' ana temasıyla 3 gün sürecek olan zirveye 70 ülkeden devlet adamları, eski ve yeni bakanlar, diplomatlar, işadamları, uluslararası yatırımcılar, akademisyenler ile yerli ve yabancı çok sayıda davetli katıldı. Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin ev sahipliğinde Four Seasons Hotel'de düzenlenen 5. Boğaziçi Zirvesi'nin açılışında Abdullah Gül'ün yanı sıra Suudi Arabistan Prensi Mohammad Al Faisal Al Saud'da hazır bulundu. "İSTANBUL BİR İSTİŞARE MERKEZİ OLDU" Abdullah Gül, konuşmasında zirvenin önemine değinerek, "Bu toplantılar artık kurumsallaştı ve İstanbul bir istişare merkezi oldu. Bu bakımdan değerli siyasetçileri, işadamlarını, fikir adamlarını bir araya getirip hem bölgemizdeki meselelerin aşılmasında hem değerli fikirlerin tartışıldığı hem de yeni fırsatların değerlendirilmesiyle nasıl yeni ufuklar açıldığı toplantıların hep başarılı geçeceğine inanıyorum" dedi. Gül, 5 yıl önce yapılan zirvede yaptığı konuşmayı hatırlatarak, "2010 yılında yaptığım açılış konuşmasına şöyle bir baktım. O günkü dünya ve bölge ile bugünkü bölge ve dünya arasında malesef çok hızlı ama malesef olumsuz yönde gelişmeler oldu. Bilginin, sermayenin, insanların hızla ve serbest bir şekilde dolaştığı ve işbirliğinin olduğu dönemde her ne kadar bölgemizde sorunlar olsada fırsatların daha çok olduğunu, bu fırsatların değerlendirilmesi gerektiğinden bahsetmişim. Malesef bugün yapacağım konuşmada fırsatlardan daha çok sorunların ortada olduğunu göreceğiz" diye konuştu. "KIRIM'IN RUSYA TARAFINDAN İLHAKI ADETA 2'NCİ BİR SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİNİ BAŞLATTI" Konuşmasında dünyanın global sorunlarla karşı karşıya olduğunu ifade eden Gül, şöyle devam etti: "Akdeniz'in kuzeyine baktığımızda Rusya - Ukrayna arasındaki son gelişmeler, Kırım'ın Rusya tarafından ilhakı adeta 2'nci bir soğuk savaş dönemini başlattı. Bu gerginliğin neticesi diyalog kopukluğu, siyasi, güvenlik ve ekonomik meselelerde neticeleri hep olumsuz yönde görmeye başladık. Akdeniz'in güneyine, bizim bölgemize baktığımızda durum malesef daha da vahim. Herşeyden önce 2. Dünya Harbi'nden sonra dünyanın en büyük meselesi olan Filistin meselesinde herhangi bir gelişme, olumlu bir gidişat söz konusu değil. Aradan geçen onca zamana rağmen Filistin'de çok büyük acılar, yıkımlar yaşandı, çok büyük hüsranlarla bölge halkı, insanlık karşı karşıya kaldı. O günlerde Kuveyt'in işgali ile bölgede ve bütün çevremizde en büyük tehdit Saddam Hüseyin'di. O günlerde tek başına tehdit O iken, tehditler adeta çarpan etkisiyle gelişti ve kümülatif bir hal aldı. Bugün bölgemiz çok daha karmaşık tehditler ile karşı karşıya kaldı." BÖLGEDE YAŞANAN SORUNLARA DİKKAT ÇEKTİ Abdullah Gül, bölgede yaşanan sorunların çözülememesine ve giderek daha da karmaşıklaşmasına vurgu yaptı. Gül, son yıllarda Irak ve Suriye'de yaşanan gelişmeler için "Malesef bölgemizin görüntüsünü, gerçeklerini maalesef çok daha kötü hale getirdi, bölgemizde güvenlik, istikrar, tamamen yok oldu" ifadelerini kullandı. Gül, "Şüphesiz bunda kendi halkının meşru talepleriin görmeyenler, bugünkü dünyayı anlamayan, bugünkü dünyanın gerçeklerini anlamayanların irrasyonel tavırları öyle bir noktaya geldi ki ülkelerinin bel kemiğinin kırılmasına fırsat verdiler. Çok büyük insan kaynakları, servetler bölge içinde tükenmeye başladı. Neticede herkesin karıştığı bu kavgalar İslam coğrafyası üzerinde ortaya çıktı" dedi. "BÖLGEDEKİ EN KÖTÜ SENARYO GERÇEKLEŞTİ" Gül, bölgede devam eden çatışmalar için en kötü senaryonun gerçekleştiğini ifade etti. Gül, o senaryoyu ise şu şekilde anlattı: "Ben en kötü senaryoyu Ortadoğu'da uzun süren silahlı mücadeleler ve savaşlarda görürüm. Eğer bölgemizde savaşlar uzun süreli sürerse bu öncelikle bölgede boşlukları oluşturur. Sonra bölgede radikalleşmeyi, aşırılığı beraberinde getirir. Radikalleşmen neticesinde teröre kadar giden aşırılıktır. Vaktiyle kendi halinde olan insanlar böyle bir sürecin içine girdiğinde 3-4 sene sonra kapıldıkları akımlar onları öyle bir yere taşır ki rüyalarında görmeyecekleri pozisyonlarda kendilerini bulurlar. Örgütler ortaya çıkar ve malesef örgütlerin içinden de örgütler çıkar. Sorumluluk taşıdığım dönemlerde bunların olmaması için hep gayret sarf etmişimdir. Onun için yapılması gereken şey bu istikrarsızlığın onlarca yıl sürmesine fırsat vermemektir. Bu, tahmin etmediğimiz süprizler, ummadığımız tehditleri karşımıza çıkartır ki bundan bütün bölge, bütün dünya ve insanlık büyük bir zarar görür. " ÇÖZÜM İÇİN 'DİYALOG' VURGUSU YAPTI Ekonomik kalkınma ve refahın, işbirliğine dayandığını kaydeden Gül, bölgedeki beşeri ve tabii kaynakların zenginliği hatırlattı. Gül, bölgedeki sorunların çözümünün siyasi yollarla mümkün olduğunu işaret ederek, "Çok güçlü siyasi çözümlerin aranmalı ve bu çözümlerin bir an önce başlaması için diyalog yolları hayata geçirilmelidir. Bütün bunların harekete geçebilmesi için bölgede yeniden, pozitif bir ajandaya geçilmesini sağlamak gerekir. Herkes pozitif bir ajandada birleştiğinde o azaman herkesin nasıl kazandığı görülecektir. Bu nedenle bu konferansın da konusu olan diyalog meselesi çok önemlidir. Önce diyalog kurulması ardından sorunların sabırla çözülmesi için gayret sarfedilmelidir. Bu buluşmaları bu nedenle değerli görüyor ve buradan çıkacak fikirlerin aydınlatıcı olacağını düşünüyorum" diye konuştu. Gül, bölgede yaşanan olumsuzluklara rağmen ticaret ve yatırım alanlarında olumlu gelişmeler de yaşandığını söyledi. Gül, "Mesela Filistin Devletini Avrupa Birliği ülkesi İngiltere, Fransa, İsviçre parlementolarında üst üste tanıma kararları aldılar. Çünkü bölgede birikine bu büyük ümitsizliğin nelere mal olacağını artık herkes görmeye başlıyor. Irak'ta gecikmiş de olsa daha kapsayıcı bir hükümetin kurulduğunu görüyoruz. Irak'ta Kürt bölgesi ile Bağdat'taki merkezi hükümet arasında petrol ve gaz ile sorunların çözüldüğünü ve bir mutabakata varılmış olması çok sevindiricidir" dedi. Açılış konuşmasının ardından Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, günün anısına Abdullah Gül'e plaket takdim etti. Öte yandan 5. Boğaziçi Zirvesi 3 gün boyunca yerli ve yabancı konuşmacıların katılacağı paneller, oturumlar ile devam edecek.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: