Mustafa KOZAK/ANTALYA, (DHA) - AVRUPA Birliği (AB) Bakanı Volkan Bozkır, AB'nin Türkiye'ye danışmadan basın açıklamaları yapmayı sürdürmesi halinde bildikleri yolda devam edeceklerini belirterek, "AB, Türkiye gibi bir ülkeyi üye yapmama gibi yanlış bir karar alırsa, Türkiye'nin çok da fazla umrunda olmaz" dedi. Bakan Bozkır, AB ülkelerinin uyguladığı vizelerin 3 yıl içerisinde tamamen kalkmaması halindeyse geri kabul anlaşmasını feshetme hakkına sahip olduklarını hatırlattı. Antalya'da kapatılan il özel idare binasına taşınan valilik yerleşkesinde AB Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı iki ayrı binada temsilcilik açtı. Açılışa, AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya'nın Antalya Başkonsolosu Alexander Tolstopyatenko, Almanya'nın Antalya Konsolosu Martin Vetter, Kazakistan'ın Antalya Konsolosu Nariman Meldebekov ile Antalya'daki fahri konsolosların ve turizmcilerin de aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı. HEDİYE YASAĞI AB Bakanı Bozkır, açılış öcesi Müsteşarı Engin Soysal ve Müsteşar Yardımcısı Özlen Kavalalı ile birlikte Vali Muammer Türker'i ziyaret etti. Vali Türker, geçmişte uzun yıllar birlikte çalıştığı Bakan Bozkır'a hediye yasağı nedeniyle plaket takdim edemedi. Yasaklama kararı Bakan ile Türker arasında espri konusu oldu. Bakan Bozkır, hediye yerine ağaç dikilmesini istedi. HARİTADAKİ DETAY Ardından açılış için Antalya Valiliği yerleşkesine giden Bakan Bozkır, davetlilerle tek tek selamlaştı. Bozkır'ın ardından tören alanına Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu geldi. Çavuşoğlu da davetlilerle tek tek salamlaşıp sohbet etti. Ancak iki bakanın açılışını yaptığı tören alanındaki tüm haritalarda, Türkiye'nin yarısının yer almaması dikkat çekti. AB Bakanı Volkan Bozkır, bu konudaki soruya, "Fazla detaylara takılmayalım" karşılığını verdi. Bakan Bozkır, açılışı yapılan merkezde AB fonlarından daha fazla yararlanılabilmesi için proje çalışmaları yapılacağını açıkladı. Sadece Antalya'nın değil, Burdur gibi komşu illerin de buradan yararlanacağını anlatan Bozkır, "Elimizde bulunan 4.7 milyar Euro'nun, insanlarımıza katkı sağlayacak şekilde dağıtılması projelendiriliyor. Bununla ilgili de açtığımız temsilciliği yoğun şekilde kullanacağız" dedi. AB SÜRECİ HER ZAMAN TÜRKİYE'NİN LEHİNE OLMUŞTUR AB'ye üyelik süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Bozkır, "AB'ye üyelik herhangi bir örgüte üyelik gibi değil. AB'ye üyelik günlük yaşamımızı her alanda etkileyen, insanların hayat standardını yükselten, geleceğine umutla bakmasını sağlayacak bir standartlar silsilesidir. Bu sürecin devam etmesi her zaman Türkiye'nin lehine olmuştur. AB ile üyelik müzakerelerinin çok uzun süredir devam etmekte olduğunu söyleyenler, geçen birkaç yıldır hiç faslın açılmadığını ifade edenler olabilir. Ama Türkiye gerçekten bu müzakere sürecini kendi modeliteleriyle yürütme ve sonuçlandırma kararlılığındadır" diye konuştu. KARARLARIN BİRLİKTE ALINMASI GEREKİR Buna karşılık Brüksel'de hazırlanan kağıtların Türkiye için hiçbir zaman geçerliliği olmadığını aktaran Bozkır, "Türkiye ile ilgili alınacak bütün kararların birlikte alınması, danışılması, tartışılması, ondan sonra yürürlüğe konulması çok önemlidir" dedi. Özellikle son zamandarda Türkiye'de basın özgürlüğünün olmadığına dair çeşitli açıklamalar geldiğine dikkat çeken Bozkır, konunun ne olduğu anlaşılmadan bir pazar günü açıklama yapıldığını söyledi. Böyle bir şekli kabul etmenin mümkün olmadığını anlatan Bozkır, şöyle devam etti. "Eğer AB ile ilişkileri birlikte yürüteceksek bunun modelitelerini birlikte saptamamız lazım. Modelitenin birinci esası şudur. Öncelikle birbirimize saygı duyacağız. Bu bir amir- memur, öğretmen- öğrenci ilişkisi değildir. Bir karar açıklanacaksa önce konuyu gelip bizimle tartışacaklar. Öğrenecekler, onun sonucunda yine aynı kanaatteyseler açıklama yapmalarında beis yok." 2006'nın Aralık ayından beri bazı fasılların askıya alınması kararıyla birlikte Türkiye'nin bu süreci kendi zamanlamasıyla, iradesiyle, yöntemleriyle yürüttüğünü, bundan sonra da yürütmeye devam edeceğini anlatan Bozkır, "Türkiye bütün fasılları kendisi açmıştır. İki sene içinde açtığı tüm fasılların tamamını kapatacaktır. Bugün 28 fasılı açmış, 14 faslı kapatmış bir Türkiye'den bahsediyoruz. Bugün itibarıyla tüm fasılların numunelerini bir torbaya koysalar, tombala çeker gibi çekseler, o çıkan numaranın karşılığındaki faslı Türkiye iki ay içinde açmaya muktedirdir. Açmaya hazırdır. Fasıl açmak bizim sorunumuz olmaktan çıkmıştır. AB'nin sorunudur. Açarlarsa memnun oluruz. Açmazlarsa, biz zaten sekiz senedir sürdürdüğümüz bu çabayı kendi yararımıza olduğunu düşündüğümüz için devam ettiririz" diye konuştu. ÜYE YAPMAZLARSA TÜRKİYE'NİN UMRUNDA OLMAZ Türkiye'ye danışılmadan kağıtlar üretilmeye devam edilmesi, basın açıklamaları yapılmaya devam edilmesi halinde yine bildikleri yolda devam edeceklerini anlatan Bozkır, "Buradaki ince nokta AB bu süreçte bizimle beraber olacak mı olmayacak mı. Biz bu süreci yürütmeye kararlıyız. Son noktaya kadar da götüreceğiz. Şayet o noktada AB Türkiye gibi bir ülkeyi üye yapmama lüksüne sahip olmaksızın üye yapmama gibi yanlış bir karar alırsa, Türkiye'nin çok da fazla umrunda olmaz. Ama bizim amacımız Türkiye'yi o noktaya getirmek, Avrupa'nın da doğru resme bakmasını sağlamak" dedi. VİZE KALKMAZSA GERİ KABUL ANLAŞMASINI FESHEDERİZ Türkiye'nin üye olması halinde 22 AB ülkesinden daha iyi ekonomik duruma sahip olduğunu kaydeden Bozkır, demokrasi bakımından, serbest piyasa ekonomisine uyum bakımından da üye ülkelerin çoğundan daha iyi durumda olunduğunu kaydetti. AB ile vizeler kalktığında belki de Türkiye'nin vize koymak durumunda kalacağını belirten Bozkır, Türkiye'ye iş için akım olacağını öne sürdü. Buna karşılık Türklere uygulanan vizenin de kalkması gerektiğini söyleyen Bozkır, Türk insanının büyükelçilikler önünde beklemeyi hak etmediğini söyledi. Bozkır, "İnşallah geri kabul anlaşması ile birlikte başlattığımız vize süreci de üç sene içerisinde tamamlanacaktır. Ve bütün vizeler kalkmış olacaktır. Kalkmadığı takdirde de imzalamış olduğumuz geri kabul anlaşmasını feshetme hakkına sahibiz" dedi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise diplomasinin önemine dikkat çekti. Türkiye'nin dünyaya açılan penceresi gibi bir şehrin diplomasiye katkısını artırmak için temsilcilik açtıklarını anlatan Çavuşoğlu, 2002 yılında Türkiye'de yabancı misyon sayısının 166 olduğunu, bugün ise 254'e yükseldiğini söyledi. Antalya'da bir başkonsolusluk, üç konsolosluk, 36 tane de fahri konsolosluk olduğunu anlatan Bakan Çavuşoğlu, İstanbul'un Newyork'tan sonra dünyada en çok başkonsolosun olduğu şehir olduğunu açıkladı. Antalya'nın birçok uluslararası toplantıya ev sahipliği yaptığını anlatan Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler'de bile Antalya'nın konuşulduğunu söyledi. Antalya'yı diplomasinin merkezi haline getirmek için çalıştıklarını anlatan Çavuşoğlu, önümüzdeki yıl mayıs ayında NATO Dışişleri Bakanları toplantısını Antalya'da yapacaklarını söyledi. Önümüzdeki yıl kasım ayında G20 zirvesini de Antalya'da yapacaklarını anlatan Çavuşoğlu, Expo'nun da 2016 yılında Antalya'da yapılacağını hatırlattı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz