ANKARA (İHA) - Ankara'da, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun imzalarının taklit edilerek "sahte genelgeler' hazırlandığı ortaya çıktı.
Sahtecilik skandalının belirlenmesinden sonra Maliye ve İçişleri Bakanlığı, yeni bir genelge yayınlayarak, "sahte" genelgelere itibar edilmesi yönünde valilikleri uyardı.
Türk Yerel Hizmet-Sen Genel Başkanı İlhan Koyuncu ise sahte genelgelerin Bakanlıklar'da görev yapan memurlar tarafından değil, toplu görüşmelerde "yetkili" olmak isteyen sendika tarafından yapıldığını iddia etti. Hükümetle memur sendikaları arasında 15 Ağustos'ta başlayacak olan toplu görüşmeler öncesi geriye sayım başlarken, daha fazla üye kaydı yapıp "yetki" almak isteyen sendikalar arasındaki rekabet de kızışıyor. Bu rekabete kapılan bir sendikanın belediye çalışanlarını üye yapmak için sahte belge hazırladığı iddia edildi.
Bakan Unakıtan ve Bakan Aksu'nun imzası taklit edilerek, sosyal denge sözleşmesine ilişkin hazırlanan sahte genelgeler başkentte bomba etkisi yaptı. Olayın ortaya çıkmasının ardından Maliye Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Zekeriya Şarbak imzasıyla yayınlanan genelgede, sahte belgelere itibar edilmemesi yönünde valilikler uyarıldı. Genelgede şunlar kaydedildi:
"Son günlerde Bakanlığımıza intikal eden ve sahte olarak düzenlendiği anlaşılan bir Bakanlık oluruna istinaden Bakanlığımız müfettişlerince belediyeler hakkında düzenlenmiş bulunan kamu zararı raporlarıyla ilgili olarak bütün idari ve yasal işlemlerin durdurulduğu yönünde belediyelere gerçek dışı bilgiler ve sahte onay örnekleri gönderildiği anlaşılmıştır. Bakanlığımızın mevcut kanunların amir hükümlerine aykırı olarak böyle bir onay alması ve işlem tesis etmesi söz konusu değildir. Söz konusu sahte onaya itibar edilmemesi gerekmektedir."
Bu arada Türk Yerel Hizmet-Sen Genel Başkanı İlhan Koyuncu, "Bu sahte genelgeleri hazırlayanlar memurlar değil, yetkili sendika olma sevdasıyla üye yapabilmek için her şeyi ve her yolu mubah gören bazı sendikalardır" iddiasında bulundu. Koyuncu, düzenlendiği basın toplantısında, Bakan Unakıtan ve Bakan Aksu imzasıyla hazırlanan sahte genelgeleri 2. kez kamuoyuna açıkladı. 24 Nisan 2006 tarihinde, İçişleri Bakanlığı önünde yaptıkları basın açıklamasında, İçişleri ve Maliye Bakanları'nın da imzaları olan 2 sahte genelgeyi basına açıkladıklarını hatırlatan Koyuncu, "Aynı gün İçişleri ile Maliye Bakanlıkları'na ve Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü'ne gereğinin yapılması için resmi yazılarımızla ihbarda bulunduk. Ancak, her 2 Bakan ve yetkililer cesur bir şekilde hadisenin ve suçluların üzerine gidememiş bilakis örtbas etme yolunu tercih etmişlerdir. Muhtemelen bazı sendikaların zarar görmesini istememişlerdir" şeklinde konuştu.
"Yetkililer de bu sahteciliği kimin yaptığını biliyor, ama işlem yapmıyor"
Basın açıklamalarının üzerinden 45 gün geçmesine rağmen, oturdukları koltuğun ve makamın hakkını vermeyenlerin suçluları bulup gereğini yapmadığını ya da yapmak istemediğini ileri süren koyuncu, "Sadece bir genelge yayınlama zahmetine katlanmışlardır. Bu gaflet, dalalet hatta hıyanet değil de nedir?" diye sordu. Sahte genelge olayının 45 gün sonra basında tekrar gündeme taşındığını, ancak hedef saptırarak olayın bir grup memura yamanmaya çalışıldığını ifade eden Koyuncu, şunları söyledi:
"Memurun haklarını arıyoruz diye sahte genelgeler düzenleyip sözleşme yapanlar, şimdi de yaptıklarını utanmadan bir grup memura fatura etme telaşı içine düşmüşlerdir. Ama, takke düşmüş, kel görünmüştür. 5 Haziran 2006 tarihinde bazı gazetelerde sahte genelgelerle ilgili kimin verdiği bilinmeyen çarpıtılmış haberde, 'Memurum işini bilir', 'Memur kurnazlığı' haber başlıkları altında Sosyal Denge Sözleşmesi de sahtecilik konusu oldu. 'Şeytana pabucunu ters giydirecek olayda bir grup memur hazırlanan genelge sayesinde yıllarca gönüllerinin dilediği gibi hareket edip, bir miktarda ceplerini doldurdu' denildi. İşin doğrusu şudur. Bu sahte genelgeleri hazırlayanlar memurlar değildir. Bunu hazırlayanlar yetkili sendika olma sevdası ile üye yapabilmek için her şeyi ve her yolu mubah gören bazı sendikalardır. Mayıs ayında üye tespit tutanaklarının tutulmasında da benzeri sahtekarlıkların yapılacağı aylar öncesinden belliydi. Bu sahtekarlıkların önlenmesi ve 4688 sayılı yasanın gereğinin yapılması ve yetkililerin uyarılması için valilikler kanalı ile tüm kurumlara Çalışma Bakanlığı'nın ilgili genelgelerini gönderdik. Buna rağmen birçok ilde ve kurumda yasanın gereği yapılmamıştır. Sahte ve yanlış düzenlenmiş üye tespit tutanakları 'illerde tek tutanağa dönüştürülmeden' denetimden ve kontrolden uzak olsun diye kurumlardan doğrudan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na gönderme yolu seçilmiştir. Yasa ihlal edilmiştir. Sahtekarlıklar diz boyuna çıkmıştır."
Türkiye'de hukuk ve devlet düzeninin ciddi şekilde zafiyet geçirdiğini öne süren Koyuncu, sahte genelgelerle yapılan ve yapılmasına göz yumulan Sosyal Denge Sözleşmeleri'nin şimdi de sahte üye tespit tutanaklarıyla alınan sahte yetkilerin takip edeceğini savundu.
Koyuncu, "Bugüne kadar 300'e yakın belediyede yapılan memur sözleşmelerinin 300 değil, 3 bin 225 belediyede yapılabilmesi için yasal düzenlemelerin bir an önce çıkartılmasını bekliyoruz. Kısmi olarak yapılan Memur Denge Sözleşmeleri'nin 15-30 Ağustos'ta yapılacak görüşmeler sonucunda 1 milyon 825 memuru kapsayacak toplu sözleşmelere dönüştürülmesini 59. Hükümet'ten bekliyoruz" değerlendirmesini yaptı.
Basın toplantısı sonunda gazetecilerin sorularını cevaplayan Koyuncu, "Sahte belgeleri sendikalar hazırladı" iddiasını tekrarladı ve "Adres çok açık. Yetkililer de bu sahteciliği kimin yaptığını biliyor, ama işlem yapmıyor" dedi.