2. Doğu Akdeniz Turizm Sempozyumu Adana’da Başladı

Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, bölgedeki turizm potansiyelinin geliştirilmesi için ‘tesislerin’ arttırılmasının önemine dikkat çekerek, yatırımlar için söylenen ‘fuhuş sektörü arttığı için yapılıyor’ gibi ifadelere tepki gösterdi. Coş, kamu arazilerine yeşil alan yapılmasını talep eden meslek örgütlerini, aynı hassasiyeti özel sektör için de göstermeye davet etti.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 7. Bölge Müdürlüğü ile Çukurova Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen 2. Doğu Akdeniz Turizm Sempozyumu, Seyhan Oteli’nde başladı. ‘Ekoturizm’ başlığıyla düzenlenen ve sempozyumun açılışında konuşan Vali Coş, bölgedeki turizm alanlarındaki temel eksikliğin ‘tesis yetersizliği’ olduğunu söyledi. Bu yetersizliklerin giderilmemesi nedeniyle, mevcut potansiyelin aktifleştirilmesi ve üretime yansıtılmasının mümkün olmadığını ifade eden Coş, bunun için turizm alanında yatırım yapmak isteyen herkese, üzerinde kamu görevi olan ya da ‘basın’ gibi kamusal sorumluluğu üstlenen herkesin destek olması gerektiğini savundu. Coş, “Ama bu konuda Adana’ya baktığımız zaman, yeterli desteğin sağlanmadığını zaman zaman görüyoruz. Turizm konusunda çok önemli işlevleri olan, otel yatırımı yapan yatırımcılara, çeşitli suçlamalar yönelten sözde basın mensupları oluyor. Buna karşılık da hiçbir sektör mensubunun yahut iş dünyasını temsil eden bir kurum ya da kuruluşun kınaması, ayıplaması ve insafa davet etmesi söz konusu olmuyor. Bu yeni oteller niye yapılıyor? ‘İşte efendim fuhuş sektörü arttığı için yapılıyor’ ‘yok ‘Adana’da kumarhane açılacak onlar için yapılıyor’ gibi aslı astarı olmayan gerçeklerle bağdaşmayan bir takım art niyetlerin tezahürü olarak ifade edilebilecek saçmalıkları ifade edenlere karşı da dolayısıyla yatırım yapan kişileri suçlayanlara karşı herkesin sahip çıkması lazım’ dedi. Sektör ve basın mensuplarını, iş dünyasını temsil eden meslek örgütlerini, hak ve hukuku savunmada ‘daha cesaretli’ olmaya davet eden Coş, Adana Valiliği’nin yatırım ve üretim yapacak herkesin yanında ve hizmetinde olduğunu belirtti.

“KAMU ARAZİSİNE TARIM ARAZİSİ YAPILMASI İÇİN GÖSTERİLEN CESARETİ ÖZEL SEKTÖR İÇİN DE GÖSTERSİNLER”

Vali Coş, sempozyumun temasının ‘Ekoturizm’ olduğunu hatırlatarak, bunun içinde önce çevrenin koruma işlevinin iyi bir şekilde yürütülmesi gerektiğini işaret etti. Çevre konusunun Türkiye’de sık sık istismar edilen konularından biri olduğunu kaydeden Coş, “Yeri geldiğinde bazı kurumların çevreci oldukları, bazı zamanlarda da bu özelliklerini unuttukları, ortalıktan kayboldukları görülebiliyor. Adana özelinden örnek verirsek; Adana’da birkaç yüz dekarlık bir alanın yeşil alan olsun mu olmasın mı tartışması yapılır. Haklı olabilirler, doğru ve güzel bir tartışmadır. Ama aynı çevrelerin, 10 binlerce dekar verimli tarım arazisinin imara açılması karşısında sessiz kalmasını ifade etmek, bunu bağdaştırmak, bu çelişkiyi izah etmek mümkün değil. Ben bütün kurum ve kuruluşlarımızı özellikle meslek kuruluşlarımızı çifte standarttan vazgeçerek gerçekten çevrenin korunması konusunda önyargısız olarak ve özellikle en hayati konulardan başlayarak cesaretli tavır almalarının yararlı ve gerekli olduğuna inanıyorum. Bazı kamu arazilerini fonksiyonları üzerine kafa yorarak, işte efendim ‘şu 3 dönülük kamu arazisi yeşil alan olsun’, ‘imara açılmasın’, yahut ‘üzerindeki mevcut imar fonksiyonlara kullanılmasın’ şeklindeki yaklaşımlar güzel öneriler olabilir. Ama kamu arazisi konusunda gösterilen bu cesareti, özel sektöre ait tarım arazilerinin imara açılması konusunda da yani rant hesaplarının yoğunlaştığı alanlarda da gösterilmesi gerekir” şeklinde konuştu.

Vali Coş, çevreyi ve doğal kaynakları tahrip edenlere karşı yasal yaptırımları uygulama konusun Adana Valiliği olarak üzerlerine düşen görevi yapacaklarını vurguladı.

“SEYHAN BARAJ GÖLÜ’NÜ ÖRNEK GÖSTERDİ”

Çevrenin korunmadan, turizm, tarım ve ticaretin geliştirilmesinin mümkün olmadığına dikkat çeken Coş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Neresinden bakarsanız Allah’ın büyük bir lütfu olan bir coğrafyada yaşıyoruz ama sahip olduğumuz toprak ve su kaynaklarımızı, mesela Seyhan Baraj Gölü bir türlü iç ve dış turizme hizmet edebilecek şekilde kullanamıyoruz. Derme çatma yapılarla bunu kullanmaya çalışıyoruz. Ancak turizme hizmet edebilecek kadar nitelikte tesisler yok. Buraların bir an önce uygun bir şekilde planlanması ve turizme açılması konusunda ilgili kurum ve kuruluşların işbirliği yapmasının da önemi büyüktür. Ben bu sempozyumda çok değerli sektör temsilcilerinin, bilim adamlarının yararlı çalışmalar yapması, turizmin gelişmesinde bizlere rehberlik edecek sonuçlar ortaya koyacaklarına inanıyorum. Biz her alanda Adana için ülkemiz için yararlı iş yapmak isteyenlerin yanında ve hizmetinde olmaya devam edeceğiz. Ancak kanun ve nizamların özüne, sözüne muhalefet etmek isteyen ve Adana’mıza zarar verecek yaklaşımlar içerisinde bulunan herkesin de ilgili yasaları, ilgili hukuk kurallarını uygulamak suretiyle onlara izin vermemeyi de asli görevlerimizden biri olarak mütalaa etmeye devam edeceğiz.”

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Ahmet Özyanık ise doğal dengeni korunmadan, ekosistemin dikkate alınmadan üretilen her çözümün yeni sorunların ve felaketlerin işareti olacağına vurgu yaptı. Artık ülkelerin yer altı kaynakları ve parasal güçleri ile değil aynı zamanda biyolojik zenginlikleriyle de geleceğe baktıklarını ifade eden Özyanık, “Gelecek dönemde yaşanacak olan gıda krizi gibi bir takım krizleri önlemek için tedbirler alıyorlar. Türkiye bu açıdan şanslı, çok da avantajlı. Ancak bizim birkaç tane problemimiz var. Birincisi, henüz sahip olduğumuz biyolojik zenginliğin detaylı bir şekilde envanterini bilmiyoruz. Bunu çözmek için çalışıyoruz. İkincisi ise sahip olduğumuz bu değerlerin ekonomiye nasıl kazandırılacağını bilmiyoruz. İşte bugün burada yaptığımız toplantılar, biz bu sorunun cevabını aramaya çalışıyoruz” diye konuştu.

2. Doğu Akdeniz Turizm Sempozyumu Düzenleme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Fikret Dülger de yaptığı konuşmada, sempozyumun ana temasının, ‘Doğu Akdeniz Bölgesel Ekoturizm Eylem Planı’nın oluşturulmasına katkı vermek amacıyla ‘Ekoturizm’ olarak belirlendiğini kaydetti. Dülger, Dünya Turizm Sektörü’nün yıllık yüzde 6 ila 7 seviyelerinde büyüme gösterirken, ekoturizmin tanım farklılıkları bağlı olarak yüzde 20 ila 30 büyüme gösterdiğine dikkat çekti. Günümüzdeki geleneksel turizmin belli bir doygunluk noktasına ulaştığını söyleyen Dülger, ekoturizmin, turizm sektöründe en hızlı büyüyen alt sektörlerden biri olarak değerlendirildiğini kaydetti.

Sempozyuma Vali Coş’un ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Ahmet Özyanık’ın yanı sıra, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, Çukurova Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Hasan Fenercioğlu, Araştırma ve Eğitim Genel Müdürü Do. Dr. Ahmet Arı, vali yardımcıları, kurum temsilcileri ile çevre illerden çok sayıda sektör temsilcisi ve öğrenciler katıldı.

Sempozyumda, konferans ve paneller gün boyu devam edecek.