2. İstanbul Uluslararası Ombudsmanlık Konferansı

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (2) - "Terör örgütlerini kendimizden uzak tutmakla yetinmiyor, bizzat inlerine girip imha ediyoruz. DEAŞ'tan El Kaide'ye, PKK/YPG'den FETÖ'ye kadar ülkemizi ve dünyayı tehdit eden ne kadar terör örgütü varsa hepsiyle de mücadele halindeyiz. Türkiye tüm bu çabalarıyla sadece kendi güvenliğini ve huzurunu sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda tüm uluslararası toplumun vicdan borcunu da ödüyor" - "Bugün inşa ettikleri duvarlar gerisinde, umarsızca özgürlük ve refah tiyatrosu oynayanlar, yarın sırça köşkleri başlarına indiğinde diğer insanların neler hissettiklerini çok iyi anlayacaklardır" - "Bizim ülkemizdeki ana muhalefet ise 'biz bunları tekrar memleketlerine göndereceğiz' diyor. Biz varil bombaları altında inleyen, oralardan kaçan bu insanları asla ve kata o varil bombalarına tekrar teslim etmeyiz" - "Dünyanın en güçlüleri çıkıp ne diyor? 'Biz bir numarayız' diyor. Hayır, siz bir numara değilsiniz. Dünyada en az gelişmiş ülkelere veya mültecilere en büyük desteği veren ülke Türkiye'dir. Bunu açık ve net söylüyorum"

İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Terör örgütlerini kendimizden uzak tutmakla yetinmiyor, bizzat inlerine girip imha ediyoruz. DEAŞ'tan El Kaide'ye, PKK/YPG'den FETÖ'ye kadar ülkemizi ve dünyayı tehdit eden ne kadar terör örgütü varsa hepsiyle de mücadele halindeyiz. Türkiye tüm bu çabalarıyla sadece kendi güvenliğini ve huzurunu sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda tüm uluslararası toplumun vicdan borcunu da ödüyor." dedi.

Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı'nda 2. İstanbul Uluslararası Ombudsmanlık Konferansı'nın açılışında, "iyi yönetim" meselesinin özünde insana ve insanın doğuştan gelen haklarına saygı gösterilmesinin bulunduğu söyledi.

Reklam
Reklam

Devletlere sınırlarının genişliği veya çok parası olmasının "büyük" sıfatı kazandırmayacağını dile getiren Erdoğan, "Sadece sınırları geniş veya parası çok, bu tür devlet 'büyük' sıfatını hak edemez. Büyük devlet fert fert, yönetimi altındaki tüm insanların güvenliğini, huzurunu, mutluluğunu sağlayabilen devlettir. İyi yönetim ilkeleri dediğimiz başlıkların her biri de işte bu amaca yöneliktir. Şayet bireylerin güvenliğine, huzuruna, mutluluğuna yönelik tehditler bizzat devletten geliyorsa işte orada büyük sıkıntı var demektir. Dünyanın pek çok yerinde yaşanan iç savaşların, kargaşaların, kaosların, insani krizlerin çoğunun gerisinde bu çarpıklık vardır. Türkiye bölgesinde süren insani krizlerin faturasını hem terör saldırılarında hem de büyük sığınmacı akınlarına maruz kalarak ödeyen bir ülkedir." diye konuştu.

Türkiye'nin 4 milyon mülteciye ev sahipliği yaptığını, Avrupa Birliği'nin Türk Kızılay ve AFAD gibi STK'lar aracılığıyla şu ana kadar 3 milyar avro destek verdiğini aktaran Erdoğan, "Biz şu ana kadar 40 milyar doları aşkın mültecilere destek verdik. Hala da vermeye devam ediyoruz." dedi.

Reklam
Reklam

- "En az gelişmiş ülkelere veya mültecilere en büyük desteği veren ülke Türkiye'dir"

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Dünyanın en güçlüleri çıkıp ne diyor? 'Biz bir numarayız' diyor. Hayır, siz bir numara değilsiniz. Dünyada en az gelişmiş ülkelere veya mültecilere en büyük desteği veren ülke Türkiye'dir. Bunu açık ve net söylüyorum. Ve bu benim rakamım değil, OECD'nin de rakamıdır. Türkiye böyle bir ülke. Ekonomisi ve yönetim sistemi bizden çok daha ileride olan gelişmiş ülkeler vatandaşlarının güvenliği ve refahı için kapılarını sığınmacılara kapattı, biz ise kapatmadık. Biz açık tuttuk, halen de açık tutuyoruz. Biz o adeta kesici tel örgülerden geçmeye kalkan o kadınları, erkekleri, çocukları gördükçe bizim ciğerlerimiz parçalanıyor ama onlarda böyle bir şey söz konusu değil."

- "Ne kadar terör örgütü varsa hepsiyle de mücadele halindeyiz"

Erdoğan, "Biz elimizdeki imkanları, barınmadan eğitim ve sağlığa kadar her alanda yıllardır 4 milyonun üzerindeki mağdur ve mazlum sığınmacıyla paylaşıyoruz." ifadesini kullandı.

Reklam
Reklam

Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim ülkemizdeki ana muhalefet ise 'biz bunları tekrar memleketlerine göndereceğiz' diyor. Biz varil bombaları altında inleyen, oralardan kaçan bu insanları asla ve kata o varil bombalarına tekrar teslim etmeyiz. Çünkü biz yaratılanı yaratandan ötürü sevdik. Bundan dolayı onları tekrar bombalara teslim edemeyiz. Ama Türkiye'nin ana muhalefeti eder, varsın etsin. Biz insanı seviyoruz. Onun için böyle bir ayrıma girmeyiz." şeklinde konuştu.

Terör örgütlerinin inlerine girilip imha edildiğini aktaran Erdoğan, "Terör örgütlerini kendimizden uzak tutmakla yetinmiyor, bizzat inlerine girip imha ediyoruz. DEAŞ'tan El Kaide'ye, PKK/YPG'den FETÖ'ye kadar ülkemizi ve dünyayı tehdit eden ne kadar terör örgütü varsa hepsiyle de mücadele halindeyiz. Türkiye tüm bu çabalarıyla sadece kendi güvenliğini ve huzurunu sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda tüm uluslararası toplumun vicdan borcunu da ödüyor." değerlendirmesini yaptı.

"Son dönemde yaşanan sığınmacı meselesi pek çok ülkenin başını öne eğecek utanç tablolarıyla doluyken bizim bu konuda hamd olsun hep başımız dik, alnımız açık olmuştur." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Reklam
Reklam

"Aynı şekilde birileri petrol paylaşımının içinde 'acaba ne kadar daha petrol çıkartınız?' Bizim önümüze de bunu getirdiler. 'Bizim derdimiz petrol değil' dedik. Bizim derdimiz insan, bu insanları kurtarmak. Petrol veya siyasi çıkar için terör örgütleriyle kol kola girmekten çekinmeyen nice devlet varken biz bu konuda da onurlu duruşumuzu koruyoruz. Buna rağmen sözde Ermeni soykırımı gibi iftiralara muhatap olmaktan kurtulamıyoruz. Daha da trajikomik olan kendi güvenliğimizi sağlamak için attığımız meşru adımlar sebebiyle yaptırım tehditlerine maruz kalmamızdır. Tarih bu olup bitenlerin hepsini kayda alıyor. Gelecek nesiller bugünleri değerlendirirken Türkiye'yi de diğerlerini de inşallah hak ettikleri yere yerleştirecektir. İşte bunun için biz diyoruz ki iyi yönetimi sadece kendi vatandaşlarımız değil, tüm insanlık için isteyelim. Hakkı, hukuku, adaleti, eşitliği, saygıyı ve diğer tüm ilkeleri herkes için talep edip hayata geçirmedikçe hiçbirimiz huzurlu olamayız."

Erdoğan, "Bugün inşa ettikleri duvarlar gerisinde umarsızca özgürlük ve refah tiyatrosu oynayanlar, yarın sırça köşkleri başlarına indiğinde diğer insanların neler hissettiklerini çok iyi anlayacaklardır. Ama maalesef o gün geldiğinde iş işten geçmiş olacaktır. İstanbul Uluslararası Ombudsmanlık Konferansı'nın bu yıl ki teması olan 'iyi yönetim' ilkelerinin bu gözle de konuşulmasını, tartışılmasını diliyorum." diyerek konuşmasını tamamladı.

Reklam
Reklam

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç'un yanı sıra 55 farklı ülkenin ombudsmanlık ve insan hakları kurumlarından 200'ün üzerinde kişinin katıldığı programda, Kamu Denetçiliği Kurumunun çalışma ilkelerinin anlatıldığı video izletildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve katılımcılar etkinlik sonunda fotoğraf çektirdi.

(BİTTİ)