‘2. Tarsus Kent Sempozyumu’ Başladı

Mersin’in Tarsus ilçesinde Mersin Üniversitesi, Kaymakamlık, Belediye ve Kent Meclisi’nin işbirliğiyle Ticaret ve Sanayi Odası, Çağ Üniversitesi, Toros Üniversitesi, Ticaret Borsası, Ziraat Odası ve Güç Birliği Vakfı'nın destekleriyle düzenlenen ‘2. Tarsus Kent Sempozyumu’ başladı.

Sempozyumun açılışında konuşan Tarsus Kaymakamı Orhan Şefik Güldibi, Tarsus'un vakit geçirmeden tarımsal ve tarihsel zenginliğini turizmle birleştirmesi gerektiğini söyledi.

10 bin yıllık geçmişe sahip olan Tarsus'un başta tarım ve turizm olmak üzere çok büyük bir zenginliğe sahip olduğunu, sahip olduğu özellik ve güzellikleriyle elde edilmek istenen bir sevgili olan Tarsus'un, bu güzelliğinden ve zenginliğinden yeterince faydalanamadığını ifade eden Kaymakam Güldibi, “Tarsuslular, maddi değerlerle ölçülemeyecek bir zenginliğin üstünde, ama bundan faydalanmadan oturuyor. Biz yerel yöneticiler kısa ve orta vadede yapılacak işleri derhal planlamalıyız. Bunun için Tarsus Kazanlı Sahil bandı turizm gelişme projesi beklenmemelidir. Bunun yanında Tarsus'un yerleşim yerinin Berdan barajına doğru kayma planları şimdiden yapılmalıdır'' dedi.

Güldibi, Tarsus'un eğitim kenti olmaya çok uygun bir yöre olduğunu, çünkü kent kültürü ve yapısına sahip, ancak kentlerin sıkıntılarını yaşamayan ucuz bir yerleşim yeri olduğunu vurguladı.

Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz da, Tarsus'un dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olduğunu, Tarsus'un Adana'nın tarihinden 5 bin yıl, Mersin'den ise 9 bin 800 yıl önce olduğunu, dünyanın ilk kanalizasyonunun Tarsus'ta uygulandığını, Türkiye'de ilk elektrik üretiminin Tarsus'ta yapıldığını ve dünyanın ilk üniversitelerinden birinin Tarsus'ta kurulduğunu söyledi. Kocamaz, “Tarsus hepimizin bildiği gibi tarih boyunca bölgenin en önemli kenti en büyük cazibe merkezi olmuştur. Anadolu’ya açılan Gülek kapısının Tarsus sınırlarında olmasından dolayı her zaman bir uğrak yeri İpek Yolu üzerindeki önemli bir merkez olarak tarih boyunca insanlığa hizmet etmiş bir kenttir. Bizlerde böyle önemli bir kentte yaşamanın gururunu yaşıyoruz" diye konuştu.

Tarsus'un cumhuriyet döneminde sesini Ankara'ya yeterince duyuramaması nedeniyle, yıllardır verilen il olma mücadelesinde il olmayı beklerken, Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin alt birim belediyesi haline getirildiğini kaydeden Kocamaz, tarih boyunca bilim ve ilim merkezi olan Tarsus'un kendi üniversitesine kavuşamadığını, Mersin Üniversitesi'nin destekleriyle yeni fakülteler kurularak yeniden bilim merkezi olmayı beklediğini ifade etti.

Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süha Aydın ise, geçmişi 10 bin yıl öncesine dayanan Tarsus'un bir tarih ve kültür kenti olduğunu, sahip olduğu değerlerin bu sempozyumla geleceğe en iyi şekilde taşınmasına önemli katkı sağlayacağını söyledi.

Tarsus Kent Konseyi Başkanı Ali Cerrahoğlu ise, sempozyumun amacının binlerce yıldır farklı uygarlıklara ev sahipliği yapmış olan Tarsus'la ilgili her türlü toplumsal, kültürel, ekonomik, coğrafi ve çevresel konuların bilimsel bir ortamda tartışılarak, kayıt altına alınmasını ve sonraki kuşaklara aktarılmasını sağlamak olduğunu söyledi. Ali Cerrahoğlu, sempozyuma 80 bildirili başvurunun yapıldığını, bilim kurulunun incelemesi sonucu 55 bildirinin kabul edildiğini, bu bildiriler dışında 14 poster sunumu ve serginin yer aldığını kaydetti.

Mersin Üniversitesi Oda Orkestrası'nın konser verdiği sempozyumda, Kafkas Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Sinan Bilgili, sempozyumda 'Osmanlı döneminde Tarsus', Selçuk Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Levent Zoroğlu, 'Cumhuriyet kazıları' konularında konuşma yapacak.

Sempozyum nedeniyle 75. Yıl Kültür Merkezi salonunda Tamer Akça, Murat Ünal ve Rifat Gürbüz'ün 'Tarsus'un kapıları' konulu fotoğraf sergisi, Tarsus Güçbirliği Vakfı'nın iğne oyaları ve el işleri sergisi yer aldı.

Sempozyum, 16 Kasım Cuma günü gün boyu sunum ve bildirilerin sunulduğu toplantılarla devam edecek, 17 Kasım Cumartesi günü ören yerlerinin gezisi ile sona erecek.