2 Temmuz Dünya UFO Günü’nde neyi kutluyoruz?

Düşman ırkın gelişini mi, üzerimizde yapıldığı iddia edilen deneyleri mi?

Rick T Cartman / Mynet Haber

Son iki yüzyılın gündemini belirleyen olay: Roswell Olayı, 1947.

Amerika Birleşik Devletleri, New Mexico eyaleti, Roswell kasabası. 25 Haziran’da kaybolan bir uçağı aramaya çıkan resmi kurtarış pilotu Kenneth Arnold, dört metre yükseklikte 9 adet uçan daire gördüğünü iddia eder.

8 Temmuz’da Roswell kasabası şerifi, bu cisimlerden birinin bir çiftlik arazisine düştüğünü yetkililere iletir. Amerikan ordusundan yetkililer kısa süre sonra çiftliğe gelirler, bölgedeki tüm parçalar toplanır, ayrıntılar yok edilir. Ordu bu haberi yerel gazeteye önce doğrular, kısa bir süre sonra da inkar eder. Yapılan ikinci resmi açıklamaya göre bu bir meteoroloji balonundan başka bir şey değildir.

Reklam
Reklam

Bu çelişkinin ardından, elbette söylentiler alır yürür...

51. Bölge?

Girişi boşverin, uzaktan fotoğraflanması bile kesinlikle yasak olan; içinde neler döndüğü ABD yönetimi tarafından 70 yıldır inatla açıklanmamaya devam eden bir askeri tesis: 51. Bölge.

Roswell Olayı’ndaki kalıntıların hızla 51. bölgeye götürüldüğü, incelemelere burada devam edildiği iddia ediliyor. ‘İddia etmek’ fiili bu olay için biraz fazla iddiasız bile kaçabilir; nitekim Teğmen Walter Haut’un ölüm döşeğinde yazdığı mektupta bu olayı doğrulaması, ABD ordusunun birçok teknolojiyi ele geçen dünyadışı uzay mekiğinden aldığını söylemesi, eskiden 51. Bölge’de çalışan ünlü bilim adamı Boyd Bushman’ın tesisin içinden çektiği uzaylı fotoğraflarını kamuoyuyla paylaşması...

Yani neler var neler!

Müthiş sürükleyici bir hikaye, değil mi?

‘Masal’ yerine ‘hikaye’ kelimesini tercih edişimizin yüzlerce sebebi var tabii; hattâ bu sebeplerden biri de geçtiğimiz yılın Kasım ayında HD kalitede kameralara yansıdı. Buyrun, kendi gözlerinizle görün.

Reklam
Reklam

Uzaylıların varlığı, dev çay tabaklarına benzer uçan objeler ve hattâ uzaylılar tarafından kaçırılmalar yüzyıllardır süre gelen bir iddia. Dünyada o çağlarda birbirinden haberdar olması mümkün olmayan medeniyetlerin, binlerce kilometre aralıklarla aynı anda piramitler inşa etmiş olmaları uzaylılarla bağdaştırılıyor, Güney Amerika’daki eski uygarlıklara ait yapıların aslında uzay mekikleri için bir pist olduğu düşünülüyor. Bir de 1645’ten bugüne uzanan kaçırılma hikayelerini eklersek...

...milyonlarca insanın neden Dünya UFO Günü’nü kutladığını daha iyi anlarız.

Dünyada her yıl 2 Temmuz’da UFO Günü kutlanıyor. Bu tarihin sebebi, 8 Temmuz tarihli olarak yerel gazetelere düşen Roswell Olayı’ndaki kazanın aslında 2 Temmuz’da gerçekleştiği kabulüne dayanıyor. Bu bir kutlama mı yoksa anma mı, yok eğer ‘kutlama’ ise tam olarak ne kutlanıyor; o kısmından biz de emin değiliz.

Reklam
Reklam

Çünkü uzayda bizden başka canlıların olması, biz daha Mars’a insan yollayamazken onların ellerini kollarını sallayıp dünyamıza gelebiliyor olmaları açıkçası biraz ürkütücü.

Çünkü yukarıda belirttiğimiz Boyd Bushman’ın açıkladıkları, fotoğraflardan ibaret değil.

Eski bir 51. Bölge çalışanı olan bilim insanı Boyd Bushman’ın açıklamalarına göre, tesiste tutulan uzaylılardan bir grubu insanlara daha yakın davranırken, bir kısmı ise düşmanca tavırlar sergiliyorlar. Bu durumda, insan ırkına düşman olan bir türün dünyaya gelişini mi kutluyoruz?

Boyd Bushman’ın iddiaları tesiste tutulan uzaylıların 18’inin ABD hükümeti için çalıştığı yönünde. Bu durumda, olağanüstü teknolojik imkanlara ve zeka seviyesine sahip 18 hükümet ajanının varlığını mı kutluyoruz?

Akıllara pek düşmeyen bir ayrıntıyı da biz hatırlatalım:

Roswell Olayı, 1947’de meydana gelmişti… Velhasıl, dünya 1937’de sonra sonra ‘UFO’ fenomeni ile ilişkilendirilen bir olaya daha tanıklık etti.

On yıl önce tam da aynı tarihte, 2 Temmuz 1937’de Atlas Okyanusu’nu tek başına geçen ilk kadın pilot Amelia Earhart , Pasifik Okyanusu’nun üzerinde kayboldu. 1 sene süren arama kurtarma çalışmaları, o dönemde dünyanın gördüğü en kapsamlı çalışmaydı; yine de ne Amelia Earhart’ın, ne uçağın, ne de uçağın karakutusunun izine rastlanamadı.

Reklam
Reklam

Bugün dahi en ufak bir ayrıntı bilinmiyor, ancak teoriler ortaya atılıyor. Bu teorilerden biri de elbette Amelia Earhart’ın uzaylılar tarafından kaçırılmış olma ihtimali.

Nedir şimdi; dünyanın gördüğü en vizyoner kadınlardan birini kaçıran, hayır geri de getirmeyen bir canlı türünü mü kutluyoruz?

Kabul, dünyadışı gelişmiş yaşam çok büyük ihtimalle mevcut.

Mevcut da, korkutucu değil mi? Neyi kutluyoruz?

(Not: Son resim de, Baltık Denizi Anomalisi’nin resmi. Sahi, ne bu? Hangi ‘insan medeniyeti’ ile ne ilgisi olabilir?)