2. Ulusal Sporcu Sağlığı Ve Doping Sempozyumu

TBMM Dopingle Mücadele Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Dr. Osman Aşkın Bak, "Türk sporunda dopingi, 'sporun kanseri' olarak tanımlıyoruz" dedi.2. Ulusal Sporcu Sağlığı ve Doping Sempozyumu, Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ev sahipliğinde, '2020 Olimpiyatları Öncesinde Tüm Federasyonlar Dopinge Karşı El Ele' sloganıyla düzenlendi. Tüm gün süren ve halka açık olarak gerçekleştirilecek sempozyuma, TBMM Dopingle Mücadele Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Dr. Osman Aşkın Bak, Spor Genel Müdürlüğü Tahkim Kurulu Başkanı Hasan Gerçeker, Hacettepe Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülent Gümüşel, Türkiye Doping Kontrol Merkezi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Başaran ve Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar konferansa katıldı. TBMM Dopingle Mücadele Komisyonu Başkanı Bak, konferansta yaptığı konuşmada, “Türk sporunda biz dopingi sporun kanseri olarak tanımlıyoruz ve son dönemlerde doping vakalarında meydana gelen artış nedeniyle TBMM’de yer alan tüm siyasi partilere mensup milletvekilleri tarafından verilen araştırma komisyonu kurulması önergesi sonucunda, TBMM Türk sporunda yer alan dopingle ilgili bir araştırma komisyonu kurdu. Bu komisyonda tüm siyasi partilerden temsilciler yer aldı ve 17 üyeli bu komisyon çalışmalarına başladı” dedi.“Bu konuyu meclisin gündemine taşımamızın sebeplerinden bir tanesi de en tehlikeli doping ilacını içip vefat eden Şahin İrencin’in basında büyük bir sansasyon yaratmasıdır” diyen Bak, “Doping, sporun etiğine aykırı bir davranıştır. Verilen emeklerin ve mücadelenin boşa çıkmasına sebep olur. Meclis olarak bu konuda çok donanımlı bir komisyon oluşturduk. Dünyada sadece Fransa parlamentosu ve TBMM dopingle ilgili çalışmalar yapıyor. TBMM Dopingle Mücadele Komisyonu ciddi çalışmalar yaptı. Ancak bu iş tek başına değil, diğer federasyonlarında katılımıyla koordineli bir çalışmayla halledilebilir” ifadesini kullandı.Bilimin spordaki ve antrenmanlardaki önemini vurgulayan Bak, “Antrenörlerin daha iyi bir eğitim alıp kendilerini güncellemesi gerekir. Gençlerimizi tehdit eden özel spor salonlarındaki denetim eksikliği giderilmelidir ve federasyon disiplin kurullarının hiçbir surette dopingle ilgili ceza vermemesi gerekir. Bu işi bağımsız bir kurum üstlenmelidir” diye konuştu.