Türkiye'de Mutlu Kaya'nın hedef olduğu saldırı İngiliz gazetelerinin ortak uluslararası haberleri arasında...
Guardian Mutlu Kaya'nın eski erkek arkadaşı Veysi E'nin tutuklananlar arasında olduğunu belirtiyor.
Gazete 26 yaşındaki Veysi'nin polise "yarışmaya katılmasına karşıydım ama onu vuran ben değilim" dediğini bildiriyor.
Veysi E "ailesi her zaman bu yetenek şovlarına katılmasını istedi ama ben istemedim. Bu yüzden çok tartıştık. O Ses Türkiye'ye de daha önce katılmak istedi ama izin vermedim. O da beni dinleyip bu yarışmaya katılmadı" diyor.
Guardian'a göre, cinayet gecesi içkili olduğunu kabul eden Veysi E "kötü alışkanlıkları" için Kaya'yı suçladığını da söyledi: "Onunla tanıştığımda ben ne içki ne de sigara içerdim. Bu kaygılar nedeniyle başladım."
Independent ise Mutlu Kaya'nın TV programına katıldığı için ölüm tehditleri aldığını bildiriyor.
Kaya'nın babası da kızının şarkıcı Sibel Can'dan "yardım beklediğini" söylüyor ve "Mutlu'ya adete annelik yapıyordu" diyor.
Gazete, Kaya'nın babasının "kızımın sağlığına kavuşmasından başka isteğim yok" dediğini de aktarıyor.
Times da TV'de yetenek programına katılan Mutlu Kaya'nın aldığı tehditler ardından vurulduğunu kaydediyor.
Gazete Kaya'nın "Kürt çoğunluklu Diyarbakır kentindeki evinde" vurulduğunu kaydediyor.
Gazete Kaya'nın yarışmada yoksul bir ailenin çocuğu olduğu ve parasızlık yüzünden üniversiteye gidemediği için ilgi odağı olduğunu yazıyor.
Gazete "Türkiye'nin güneydoğusundaki Kürt bölgesi ülkenin en yoksul ve muhafazakar kesimidir" diyor.
Saldırının üç veya dört kişi tarafından yapıldığını kaydeden Times, olayla ilgili olarak üç kişinin tutuklandığını belirtiyor.
"Kürtlerin sürpriz hediyesi Türkiye'de birlik olabilir"**Financial Times** yorum sayfasında yazar Elif Şafak'ın bir değerlendirmesine yer veriyor.
Yazının başlığı "Kürtlerin sürpriz hediyesi Türkiye'nin birlği olabilir".
Yazıdan bazı bölümler şöyle:
Soyadlarını bakarsanız Türkiye Türkler ülkesidir: Öztürkler, Arslantürkler ve Yıldırımtürkler bunların sadece bir kaçı...
Ancak bu soyadlarına sahip pek çok kişi Kürt kökenlidir.
Bir zamanlar Türk milliyetçiler tarafından geri bir alt kültür olarak görülen Kürtler artık Türkiye'nin önde gelen ilerici gücüdür.
Örneğin, yerel ve ulusal politikada en yüksek kadın temsiliyetine onlar sahiptir.
Bölgesel ve etnik bir hareket olarak başlayan HDP artık ulusal bir parti haline geliyor.
HDP'ın yükselen varlığı hükümeti rahatsız ediyor.
Parti barajı geçerse, TBMM içinde önemli bir güç olacaktır.
Erdoğan'ın anayasayı değiştirmek ve güçlerini artıracak bir tam başkanlık sistemini hayata geçirmek için büyük bir çoğunluğa ihtiyacı var.
Anayasa, cumhurbaşkanının parti siyasetinin üzerinde olmasını gerektiriyor ama buna rağmen Erdoğan AKP için kampanya yürütüyor.
Seçimde sonuç ne olursa olsun, demokrasinin için Kürtler inişli çıkışlı bir yol olarak kalması muhtemeldir.
Hareket ülkenin geri kalanına da egemen olan otoriterlik kültüne bağışık değildir.
PKK'nın hapisteki lideri Abdullah Ocalan Kürt hakları hareketinin babası kabul edilir.
HDP yüzde 10 barajını geçmede başarısız olur ve Kürtler Meclis'te temsil edilemezse, Kürt siyasetinde şahinlerin etkisi artabilir.
Türkiye de silahlı çatışma günlerine geri dönebilir.
Birçok Türk liberalleri ve demokratlar Kürt hareketinden umutlu.
Kürtlerin milliyetçiliği ve hatta Türkiye'den ayrılmayı seçip seçmeyeceklerini zaman gösterecek.
Ama belki de, paradoksal olarak, Türkiye'nin muhalifleri ve demokratlar için birleştirici bir güç olacaklar.
Osama bin Ladin'i kim ele verdi?**Daily Telegraph** Osama Bin Ladin'in yerini ABD'ye bildiren kişinin İngiltere'de yaşayan bir emekli general olabileceğini yazıyor.
Olaya ilişkin son iddia Bin Ladin'in nerede olduğu hakkında bilgiyi ABD istihbaratına Pakistanlı bir "süper muhbirin" verdiği şeklinde.
Gazete bu kişi olduğu ileri sürülen emekli Tuğgeneral Osman Halid'in ailesinin iddiaları reddettiğini bildiriyor.
Emekli Tümgeneral Osman Halid bir İngiliz vatandaşı.
Ailesi, 35 yıldır Londra'da yaşadıktan sonra geçen sene ölen, babalarının adının sızıntı kaynağı olarak kamuya açıklanmasından öfke duyduklarını söyledi.
Ailesi söz konusu olayda Tuğgeneral Halid'in sorumluluğu olduğunu reddediyor.
Daily Telegraph muhbirin kimliği hakkında spekülasyonun Pulitzer ödüllü Amerikalı gazeteci Seymour Hersh'ün bu ayın başlarında yayınladığı bir makale üzerine başladığını belirtiyor.
Resmi açıklama, bin Ladin'in kuryesinin kadın bir CIA ajanı tarafından tespit edilmesinden sonra, saklandığı yere kadar izlendiği şeklinde.
Beyaz Saray ve CIA baskına giden bilginin kendi istihbarat ajanları tarafından derlendiğinde ısrar etti.
Gazete Hersh'ün yorumunun ise tümüyle farklı olduğunu kaydediyor.
Hersh, Bin Ladin'in Pakistan Abbottabad şehrinde Pakistan İstihbarat Teşkilatı tarafından esir tutulduğunu ve bu bilginin ABD'ye Pakistanlı bir muhbir tarafından iletildiğini iddia etti.