Milliyte'ten Hanife Baş'ın haberine göre Türkiye geleneksel olarak altına yatırım yapan bir ülke. Doğumdan evliliğe, hem hediye, hem de güvence amacı ile altın alıyoruz. Dünyada sadece talebin arttığı dönemlerde değil, her zaman altına ilgi gösteren bir ülkeyiz. Altına olan ilgi ve altın bankacılığının gelişimi ise yastık altındaki 20 milyar TL’nin bankalar aracılığıyla Türk ekonomisine kazandırılmasını sağladı.
Merkez Bankası’nın, bankalara TL mevduatlar karşılığında ayırması gereken karşılıkların yüzde 30’unu altın olarak tutma imkânı vermesinin ardından bankaların bu alandaki çalışmaları daha da hızlandı. Bu gelişme doğrultusunda bankaların başlattığı hizmet ve yeni ürünler halkın son zamanlarda altın hesabı açtırmasında ve farklı altın ürünlerine yatırım yapmasında etkili oldu. Bankaların kampanyaları ve reklamları yatırımcı ilgisini artırırken, altın hesaplarını rekora ulaştırdı.
İnternet üzerinden de alınıp satılabilen altını yatırımcı, hırsızlık ve çalınmaya karşı da en güvenli alternatif olarak görüyor. Altın hesapları Tasarruf Mevduatı Sigortası’na da tabi. Son dönemde altın fiyatlarındaki dalgalanmalara karşın Türklerin uzun vadeli yatırım aracı olan altına ilgisinin her zaman devam edeceği öngörülüyor.
Önümüzdeki dönemde, bankalararası altın havale işlemlerinin de hayata geçirilmesi ile sektörde rekabetin artması da sağlanacak. Altının yanında gümüş ve platin gibi diğer değerli metallere dayalı ürünlerin de Türk yatırımcısına sunulmasına da başlanıyor. Türkiye’de halen yastık altında 2-5 bin ton arasında altın bulunduğu düşünüldüğünde önümüzdeki dönemde altın bankacılığını daha hareketli günlerin beklediğini kestirmek zor değil.