ANKARA (İHA) - İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, 2004 ve sonrası döneme yönelik beklentilerini sıralayarak, "Bütün dengeleri değiştirecek, alışkanlıkları alt üst edecek, çok özel ve zor bir dönemece yaklaşıyoruz. İşte bu noktada 2004 yılında göstereceğimiz performans büyük önem taşıyor" dedi.
İHKİB Başkanı Orakçıoğlu 2004 ve sonrası döneme yönelik beklentilerini İHA'ya açıkladı. İhracatın rekorlar kırdığı, enflasyonun son 20 yılın en düşük seviyesine indiği, kapasite kullanım oranlarının yükseldiği bir 2003'ün geride bırakıldığını belirten Orakçıoğlu, geleceğe bakıldığında, kotaların kalkacağı 2005 yılının öne çıktığını söyledi. Orakçıoğlu bütün dengeleri değiştirecek, alışkanlıkları alt üst edecek, çok özel bir dönemece yaklaşıldığını belirterek, "İşte bu noktada 2004 yılında göstereceğimiz performans, bu zorlu dönemecin aşılmasında büyük önem taşıyor. Sadece bizde değil Güney Asya'dan Batı Avrupa'ya, Güney Amerika'dan Afrikaya kadar tekstil konfeksiyon sektöründe devrim niteleğinde dönüşümler yaşanacak. Bu süreçte ABD ve AB'nin tutumları hayati önem arz ediyor. Karşılıklı dayatmalar ve sağırlar diyaloğuna dönecek organizasyonlar bu aşamadan sonra kimsenin çıkarına olmayacaktır. Bu sebeple hem ABD'nin hem de AB'nin, olayları daha geniş bir çerçeveden değerlendireceğine inanmak istiyorum" dedi.
Türkiye olarak yeni düzenin inşasında bu grupların hareketlerini yakından takip edeceklerini ve ellerinden gelen tüm katkıyı sağlayacaklarını belirten Orakçıoğlu, "Çünkü biz, bu global dönüşümün merkezinde yer alan birkaç önemli ülkeden biriyiz. Çünkü biz, üretimimizle, satış ve hizmet kanallarımızla dünya tekstil konfeksiyon sahnesinin baş aktörlerindeniz. Bu sebeple yaşanacak zdönüşümün tesirlerini de ern çok biz hissedeceğiz. Doğaldır ki saş rol oyuncusu olarak yeni senaryolarda da en etkin rollerden birini üstlenmeliyiz" şeklinde konuştu. Sektörün yeni dönemde vizyonu ve kapasitesiyle çok daha etkin bir role soyunduğunu ifade eden Orakçıoğlu, "Bunun sonuçlarını 2007 itibariyle herkes daha net bir şekilde görecek. Uzunca bir süredir olacakları doğru ve etkin olarak analiz ediyor, bölgesel ve global sorumluluklarımızı değerlendiriyorduk. Kendi iç organizasyonumuzda geleceğe yönelik yapılanmayı çoktan tamamladık" dedi.
Türkiye'nin yeni koşullarla ilgili zihniyet düzeyinde bir belirsizliği kalmadığını kaydeden Orakçıoğlu, 2005 ile ilgili olarak hepimiz şunu çok iyi biliyoruz ki kotalar kalktıktan sonra, dünya ticareti başı boş bırakılmayacak. Herkes istediğini yapamayacak. Çünkü kaos düzeni ile dünya ticaretinin 21. yüzyılı tamamlaması mamkün değil. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyesi ülkelerin çıkar ve tutumlarında çok temelli bir takım dönüşümler yaşanacağını bildiren Orakçıoğlu, "Artık trafik lambalarının olamadığı kalabalık bir kavşakta yönümüzü kendimiz bulmaya çalışacağız. Bu sebeple uluslararası ilişkilerde daha hassas, soğukkanlı ve ölçülü olmak zorundayız. Haksız rekabet ortamı küresel sorunları tetikleyebilir. Böyle kuralsız bir rekabet ortamı dünya barışı için bile önemli bir tehlikedir" diye konuştu.
Tür ekonomisinin tartışmasız bir şekilde tekstil ve konfeksiyon sektörünün katma değerine ihtiyaç duyduğunu da vurgulayan Orakçıoğlu, toplam istihdamın beşte birini gerçekleştiren bu sektörrün, ulusal kalkınmışlığın garantisi konumunda olduğunu belirtti. Türkiye'nin ekonomik özgürlük endeksinde 123 ülke arasında 103. sırada olduğunu belirten Orakçıoğlu, parasal istikrar endeksinde de 123 ülke arasında 117. sırada bulunduğunu, dünya rekabet endeksinde ise 49 ülkeden 44. sırada yer aldığını belirtti. Ekonominin ve ihracatın lokomotifi olan hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün önünde bir dizi engeller olduğuna da değinen Orakçıoğlu, mali piyasalardaki iyileşmenin üretim ve istihdama da yansımasını istediğini söyledi. Orakçıoğlu, istihdamın yükünün yüzde 44-45'ler seviyesinde olduğunu, ancak bunun OECD ortalamasının yüzde 24-25 olduğunu kaydetti.