"2007'de denk bütçeyi yapacağız"

ANKARA (İHA) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, 2007 yılı sonu itibariyle Türkiye ile IMF arasındaki anlaşmanın sona erip, denk bütçe yapılacağını belirterek, "Türkiye, başkalarının, başka kurumlara ihtiyacı olmadan kendi ekonomisini yürütebilecek noktaya gelecek. Yani ayaklarımızın üstünde duracağız" dedi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Çanakkale'nin Gelibolu İlçesi'nden feribotla İstanbul'a dönüşü sırasında yazılı ve görsel basının İstanbul ve Ankara temsilcileriyle bir araya geldi ve ekonomi ile Kamu Yönetimi Personel Kanun taslağına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Şahin, SSK ve diğer kamu kurumlarında bürokrasiden kaynaklı sıkıntılar yaşandığını kabul ederek, kendisinin işin başında birisi olarak bürokrasiden şikayetçi olmayacağını belirtti ve yöneticilere seslendi. Şahin, "Eğer işin başında bulunan kişiler olayı iyi sevk ve idare ederlerse, vatandaşa hizmeti iyi yapan insanları getirirlerse şikayeti en aza indirirler" dedi.
Şahin, kendisine bağlı kuruluşlardan örnekler verip, vatandaştan çok az sayıda bürokrasiden kaynaklı şikeyet geldiğini dile getirerek, "Bana bağlı olan Devlet Personel Başkanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Gençlik ve Spor Genel Müdürlüklerinin merkez ve taşra örgütleri bulunuyor. Göreve geldikten sonra DPB'da hiçbir kişinin yerini değiştirmedim ve görevden almadım. Aynı ekiple çalışıyorum. Eğer biz bu yapıdan şikayetçi olursak demezler mi ki 'Düzeltmeyecektin niye geldin'. Bunları düzeltmek bizim görevimiz. Bakanlığıma bağlı kuruluşlardaki bürokrasiden yakınamam. Yakınma hakkı olan var mı? Var. Vatandaş. Buralardan hizmet alan vatandaş yakınacaktır, en ufak bir aksaklığı mutlaka dillendirecektir, şikayet edecektir, bağıracaktır ve çağıracaktır" diye konuştu.

Reklam
Reklam

KAMU YÖNETİMİ PERSONEL KANUN TASARISI Bakan Şahin, memur sendika ve konfederasyonlarının devlet kanunlarına göre hizmet üreten kamu personeliyle ilgili kanunun gözden geçirilmesini istediklerini belirterek, bu zamana kadar iktidara gelen tüm hükümetmerin bu yönde vaadlerde bulunduğunu ancak bir şey yapılamadığını kaydetti. Kendilerinin de aynı şekilde bu yönde vaadleri olduğunu anımsatan Şahin, değişikliğin amacanın daha kaliteli, hızlı ve az masrafla bir hizmet amacı taşadığını ifade etti. Şahin, taslağın tüm memur sendikalarına ve konfederasyonlarına da incelenmesi için gönderildiğini açıkladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'nın kendilerini iki kez Bakanlar Kurulu'nda tasarının tartışılıp uzlaşı ile meclise sevkedilmesi yönünde telkinde bulunduğunu kaydeden Şahin, "Önümüzdeki günlerde sendikalarla bir araya gelip tasarıyı madde madde ele alacağız. İtiraz olunan maddeleri en sona bırakıp tekliflerini almak istiyorum. Yüzde 90 sendikalarımızla taslakta mutabakat sağlayacağımızı düşünüyorum. Patırtı gütürdü içerisinde bir yasal düzenleme yapmak istemiyoruz" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Bakan Şahin, Kamu Yönetimi Personel Kanun tasarısı gibi yasaların hükümetler için risk taşıdığı bilincinde olduklarını belirterek, "Böyle düzenlemeler çok risk taşıyan düzenlemelerdir. Farkındayım. Çünkü her yenilik önce oturması ve yerleşmesi uzun sürer" dedi. Sözleşmeli personel uygulamasıyla ilgili AB ülkelerinde yaptıkları araştırmalar sonucunda uygulandığını gördüklerini kaydeden Şahin, kendilerinin de bu araştırmalardan esinlendiklerini söyledi. Şahin, memur sendikalarının da karşı çıktığı sözleşmeli memur uygulamasında mevcut memurların sözleşmeli yapılmayacağının altını çizdi. Sendikaların tasarı konusunda 3 şeye karşı olduklarını da kaydeden Şahin, "Sözleşmeli memur uygulamasının kanunda yer almasını istemiyorlar. Şu anda uygulanıyor ve biz bunu kanunla biraz daha genişletiyoruz. Yani bazı kadrolar sözleşmeli hale getiriyoruz. Mesela, berberlik yapan devlet mumurluğu kadrosu var. Mestahdem, ahçı, garson, bunlar memur mudur yoksa işçi midir? Bunları memur olarak istihdam etmenin doğru olmadığı inancında değilim. O halde dedik ki bu tür memur kadrolarını sözleşmeli statüye geçirelim" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

"ANAYASAL BİR SORUNLA KARŞILAŞMAK İSTEMİYORUZ" Şahin, kamuda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 4/B maddesi gereği 30 bin sözleşmeli memur bulunduğu bilgisini de vererek, bu memurların bu zamana kadar her yıl sözleşmelerinin yenilendiğini ve hiçbir şekilde feshedilmediğini kaydetti. Sendikaların karşı çıktıkları bir diğer konunun da performansa dayalı çalışma sistemi olduğunu açıklayan Şahin, tasarıyla yeni maaş sistemi getirdiklerini bildirdi. Derecelendirme ve kademeye son verileceğini 25 maddeden oluşan hak ediş sisteminin bundan sonra basamaklardan oluşup hakedişlerin ise 3 maddeye ineceğini ifade etti. Şahin, 3 yılda basamak ilerleyen ve performansa dayalı olarak yüzde 5 oranında maaş artışı olacağını açıkladı.

Şahin, Kamu Personeli Kanun tasarısıyla Anayasal sorunla karşılaşmak istemediklerini açıklayarak, "Anayasa'nın 128. maddesi 'Devletin asli işleri memurlar eliyle yapılır. Devlet tarafından yerine getirilmesi gereken hizmetler memurlar ve diğer görevliler tarafından yürütülür' deniyor. Bu konuda Anayasal bir sorunla karşılaşmak istemiyoruz. Diğer görevliler, TSK, Yargı, YÖK gibi kurumlar. Hatta şöyle bir tereddütümüzde oldu. Sözleşmeli konusuigözden geçirilmesini istediklerini belirterek, bu zamana nda yasayı çıkardıktan sonra Cumhurbaşkanı geri gönderir mi? Göndermezse Anayasa Mahkemesi'ne dava açıldığında ne olur? Kamu hizmetlerinde 'sözleşmeli' ifadesi geçmiyor. Doğrusu Anayasa'nın 128. maddesi kapsamında bir iptalle karşılaşılabiliriz mi diye endişeliyim" dedi. Şahin iptal konusundaki endişelerini açıkladıktan sonra tek yolun Anayasal değişiklikte olduğunu ve kendilerini rahatlacağını sözlerine ekledi.

Reklam
Reklam

"2006'DA 50 - 60 BİN PERSONEL ALMAYI DÜŞÜNÜYORUZ" Şahin, kamuda çalışan sayısının fazla olduğuna ilişkin düşüncelere katılmadığını, emekli olup ayrılanlarla birlikte kamuda personel açığının olduğunu açıkladı. Kendi iktidarları döneminde alınan personel sayısı konusunda bilgi veren Şahin, "Personel alımını bütçe kanunu ile sınırlıyoruz. 2003 yılında 35 bin, 2004 yılında 40 bin, 2005 yılında 48 bin 2006'da ise 50-60 bin personel almayı düşünüyoruz. Zaten alımların en büyüğünü MEB, Emniyet, üniversiteler ve yargıda oluyor" dedi. Şahin, personel ihtiyacı olması karşısında ekonomik dengelerinin yerine oturması sürecine kadar tasarruflu davranmak durumunda olduklarını söyledi. Şahin ayrıca, kamuda çalışan memur sayısının ve ihtiyaç durumunun net olarak bilinmediğini bununda norm kadro çalışmasının bu zamana kadar yapılmadığından kaynaklandığını belirtti. Şahin, yeni tasarının tüm kurumlarla ilgili norm kadro çalışmasını da içerdiği bilgisini verdi. Şahin, kamuda çalışan sayısında fazlalık veya eksiklik olduğuna ilişkin yapılan açıklamaların 'subjektif' açıklamalar olacağını belirtti.

Reklam
Reklam

Şahin, Türkiye'de yüzde10'lar düzeyinde işsizlik olduğunu ve her yıl bu rakama 650 - 700 bin civarında işsizlerin katıldığını belirterek, ilk kez kendi iktidarları döneminde her yıl katılan 700 bin civarındaki işsizlere özel sektörle birlikte istihdam sağlandığını bildirdi. Kamunun istihdam konusunda sınırlı olduğunu kaydeden Şahin, özel sektörün güçlendirilmesi gerektiğini ve çalışmaların bu yönde hızla sürdüğü bilgisini verdi. Özelleştirmelerde yaşanan son gelişmeler ile dış kaynaklı sermayenin yurda girişi gibi veriler, güvenin ve istikrarın bir ölçüsü ve özel sektöre olan güvenin bir yansıması olduğunu ifade etti.

"2007 YILINDA DENK BÜTÇE YAPACAĞIZ" Şahin, iktidara geldiklerinde bütçeyi 45 trilyon açıkla bağladıklarını, şimdilerde ise bu açığın 2004 yılı sonunda 30 katrilyona düştüğünü, bu sene ise ilk 9 ay sonu itibari ile 21 katrilyon olduğunu söyledi. Şahin, "Bizim iktidarımız döneminde bu böyle devam ettiği takdirde 2007'de biz belki denk bütçeyi yapacağız. Başaracağız da. Denk bütçe yapmadan vergilerde düşüş olmayacak. GSMH içinde borcumuzun oranı yüzde 90 idi ve yüzde 63'e düşmüş durumda. Çok fazla borcumuz var diye indişelenmeye de gerek yok. Önemli olan, '2003 yılında faizlere ayırdığımız para 66 katrilyon idi. Bu sene 56 katrilyona indi. Yıl sonu itibariyle 46 - 47 olabileceğini tahmin ediyoruz.' Bu şu demektir; 66 katrilyondan 47 katrilyona indiğinde 20 katrilyona yakın paranın kasada kalıyor olmasıdır. Faize ödeyeceğimiz para kasada kalıyor. İşte bunu ülkenin kalkınmasına kullanacaksanız" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Şahin, Türkiye'deigözden geçirilmesini istediklerini belirterek, bu zamana faizlerin yüzde 15'e indiğini belirterek, bu oranında yüksek olduğunu açıkladı. Şahin, bir özel bankanın konut kredi faiz oranlarını 1.25'e çektiğini hatırlatarak, hedeflerinin faizin yüzde 1 altına çekmek olduğunu kaydetti. Şahin ayrıca, 2007 yılının sonurda IMF ile olan anlaşmanın sona ereceğini söyledi ve "Sonra biz Türkiye'de başkalarının, başka kurumlara ihtiyaç duymadan kendi ekonomimizi yürütebilecek noktaya geleceğiz. Böylece ayaklarımızın üstünde duracağız" diye konuştu.

Öte yandan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, terörist başı Abdulah Öcalan'ın cep telefonu kullandığı iddialarını 'palavra' olarak niteledi. Şahin, bu konuda, "Öcalan'ın mevcut yasalar içerisinde hüküm verilmesinden kaynaklı olarak avukatıyla görüştürülmüyor. Ancak, birinci dereceli akrabaları ile görüştürülmesine müsaade ediliyor" dedi. Şahin, basında yer alan terörist başı Öcalan'ın cep telefonu kullandığı iddialarına ise, "Öyle bir şey olmaz palavra" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam