2008'in en önemli olayı Lehman Brothers'ın çöküşü

LONDRA (İHA) - İngiliz basınında bugün, "Ekonomik krizi önceden tahmin eden iktisatçıdan yeni uyarılar", "2008'in en önemli olayı Lehman Brothers'ın çöküşü yorumu" ve "Financial Times'a göre Ilısu Barajı'nın geleceği tehlikede" başlıkları öne çıkıyor.

BBC'nin Türkçe internet sitesi "http://www.bbc.co.uk/turkish/"te yer alan basın özetlerine göre, İngiltere gazetelerinden Financial Times bu sabah, New York Üniversitesi iktisat profesörü Nouriel Roubini'yle yapılmış bir mülakata yer veriyor.
Financial Times'ın Şirketler ve Piyasalar ekinde, mülakatın bir kısmının deşifresi bulunuyor. Gazete "1 yıl sürecek ekonomik durgunluğun ardından tünelin sonundaki ışık" başlıklı haberinde, dünyada gözlenen ekonomik krizi önceden tahmin eden İstanbul doğumlu iktisatçının, 2009'da ekonomik durgunluğun gözleneceğini, küresel çapta ağır bir resesyon beklediğini söylediği yer alıyor. Roubini 2010 yılında ekonomik büyümeye ise "belki" dönüleceğini belirtiyor.

Reklam
Reklam

New York Üniversitesi iktisat profesörü, ABD'de mali kurumlara daha hızlı ve daha aktif şekilde sermaye aktarılması gerektiği kanısında. Nouriel Roubini, halen sıkıntılı ve batmış konumdaki konut sahibi ailelerin borç yükünü azaltmaya yönelik bir plana ihtiyaç olduğunu da söylüyor.

Roubini'ye göre herşeye rağmen yeni bir Büyük Buhran görülmeyecek, yaşananlar kapitalizmin-piyasa ekonomilerinin sonu anlamına gelmiyor. Roubini ayrıca, "Tüm bunlar piyasalarda önemli kusurlar olduğu, piyasaların kendilerini ve birbirlerini iyi denetleyemedikleri izlenimi uyandırıyor" ifadelerini kullanıyor.
Nouriel Roubini'nin gerilime neden olduğunu vurguladığı bir diğer tehlike ise gelişmekte olan piyasalarda gözlenen ekonomik koşullar.

Bazı ülkelerin potansiyel olarak mali krizin eşiğinde olduğunu belirten Roubini'nin bu noktada saydığı ülkelerse, Letonya, Estonya, Litvanya, Macaristan, Bulgaristan, Romanya, Türkiye, Ukrayna, Pakistan, Endonezya, Güney Kore, Ekvador, Arjantin ve Venezuela.

Reklam
Reklam

Nouriel Roubini, bu ülkelerden bazılarının sıkıntı yaşayabileceğini ve bunun gelişmekte olan diğer piyasalara yönelik bulaşıcı etkisi olabileceğini söylüyor. Ünlü iktisatçıya göre, kaybın, emlak kredilerinden ticari kredilere, kredi kartlarına, otomotiv kredilerine yayılma tehlikesi söz konusu.

Financial Times yazarı Gideon Rachman'ın bugünkü yazısının başlığı ise "2008'den neleri hatırlayacağız?" Rachman, yaklaşık 2 buçuk yıldır, Financial Times'ın dış politika konusunda baş yazarı konumunda. Yazar her yıl sonunda geride kalan senenin değerlendirmesini yapıyor ve kendisine göre en önemli beş olayı sıralıyor.

Gideon Rachman'ın 2008'in en önemli olayları olarak seçtiği gelişmeler sırasıyla; yatırım bankası Lehman Brothers'ın çöküşü, Barack Obama'nın Amerika Birleşik Devletleri'nin yeni başkanı seçilmesi, Pekin'deki Olimpiyat Oyunları, Rusya-Gürcistan savaşı ve petrol fiyatının hızla artıp düşmesi, 147 dolara çıkıp 40 dolar düzeyine gerilemesi.
Yazısının sonundaysa ise "Siyaseti iten ekonomidir" diyor Gideon Rachman ve 2009'da bu dersin muhtemelen daha da iyi bir şekilde alınacağını belirtiyor.

Reklam
Reklam

Independent gazetesinin bugünkü sayısında, emekli İngiliz diplomat Oliver Miles'ın kaleme aldığı bir yazı var. Yazının başlığı, "Gazze, Orta Doğu'da imzalanacak herhangi bir anlaşmanın parçası olmalı". Oliver Miles, 1980'den 1983'e kadar, İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nda, Yakın Doğu ve Kuzey Afrika Bölümü'nün başında bulunuyordu. Emekli İngiliz diplomat Kutsal Topraklar'da Noel döneminde savaş riski olduğu uyarısında bulunuyor, İngiltere'nin bunu önleyecek şeyler yapabileceğini söylüyor.

Miles'ı endişelendiren gelişme, Gazze'de zaten hep çok hassas dengelere dayanan ateşkesin resmen son bulması. Emekli İngiliz diplomat, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin geçen hafta aldığı Orta Doğu'ya ilişkin 1850 sayılı karara değiniyor. Oliver Miles, Amerika'da Bush Yönetimi'nin kararda, İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ablukadan bahsedilmesini engellediğini belirtiyor.

İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband'in geçen ay İsrail ve Filistin'e gittiğini ancak Gazze'ye uğramadığını hatırlatan Miles'a göre, 4 nedenden ötürü, bir İngiliz bakan yardımcısı derhal Gazze'ye gitmeli.
Haberde, "Gazze'de bir buçuk milyon kişi tahammül edilmez koşullarda yaşıyor. 'Barış süreci' Gazze unsuru olmadan ilerleyemez. İsrail'de seçimin favorileri tavize karşılar hatta iki-devletli çözümü dahi düpedüz reddediyorlar, İsrail'in yabancı dostları barış politikalarını destekledikleri yönünde bir izlenim vermedikçe de sadece savaş kışkırtıcıları seçmenlerce gerçekçi bulunuyor. Ve son olarak elbette ABD'de Obama Yönetimi de bu konuda elini göstermek zorunda ve Ruslarla Fransızlar farklı şekilde İsrail'le Amerika'nın şu ana dek Orta Doğu Dörtlüsü'nce de kabul edilen Hamas'la görüşmeyi reddetme politikasını uygun bulmadıklarını açıkça dile getirdiler. Bu, liderlik üstlenmek için eşsiz bir fırsattır" ifadelerine yer veriliyor.

Reklam
Reklam

Times gazetesinde Bulgaristan Başbakanı Sergey Stanişev'le yapılmış bir mülakat var. Gazete Bulgaristan'ı, Avrupa'da "en çok yolsuzluk yapılan ülke" olarak tanımlamış. Avrupa Birliği Bulgaristan'a "reformları hızlandır" çağrısı yapmış, aksi takdirde birlik fonlarının bu ülkeye aktarılmayacağı tehdidinde bulunmuştu.

Sergey Stanişev ise bugünkü Bulgaristan'ın Hollanda ya da İsveç'le değil, 5 yıl önceki Bulgaristan'la kıyaslanmasını istiyor. Bulgaristan Başbakanı, Times'a verdiği demeçte, AB üyesi olmalarından 2 yıl sonra İsveç'le aynı düzeye gelmelerinin beklenmesinin adil olmadığını vurguluyor.

Guardian'ın bugünkü manşetinde özellikle resmi kurumların eleştirildiği bir çevre haberi var. Gazete İngiltere ve Galler'de devlet daireleri, karakollar, müzeler ve sanat galerileri dahil 18 bin yerde yapılan araştırmanın sonuçlarını aktarmış.
Araştırma sonucu halka hizmet verilen binalardan yılda 11 milyon ton karbondioksit salındığı tespit edilmiş. Guardian bunun, örneğin Kenya'nın yıllık karbon salımına eşit olduğunu belirtiyor.

Reklam
Reklam

Financial Times, Almanya hükümetinin, Avrupa'nın en tartışmalı kalkınma projelerinden biri olarak görülen Ilısu Projesi'ne mali yardımı askıya aldığını duyuruyor.

Alman hükümeti, Avusturya ve İsviçre'yle verilen 450 milyon Euro'luk kredi garantisinde üzerine düşen payı askıya almasına gerekçe olarak, Türkiye'nin, bölgede yaşayanları, çevreyi ve kültür mirasını koruma sözünü tutmamasını göstermişti. Dicle Nehri üzerinde kurulacak Ilısu Barajı, tarihi kent Hasankeyf'i sular altında bırakacaktı.

Financial Times'a göre, Almanya'nın kararı, Ankara'nın uzun süredir tasarladığı 1 milyar 200 milyon euroluk baraj projesi için bir darbe ve Ilısu Barajı'nın geleceği tehlikede.

Daily Telegraph ise Altınkum'da bazısı tatil yapan bazısı yaşayan 6 İngiliz'in, bir barda tombala oynadıkları için gözaltına alınmalarına sayfalarında yer vermiş. Gözaltına alınan İngilizlerse, oyunun kanser hastası olan bir arkadaşlarına destek olmak amacıyla, para biriktirmek için düzenledikleri bir parti olduğunu söylüyor.

Gözaltına alınanlardan, 3 yıldır Türkiye'de yaşayan Pauline Ellington adlı İngiliz ise "Umarım tombala oynadım diye bir sabıka kaydım olmaz" demiş.

Reklam
Reklam

Daily Telegraph ise okurlarına, para ile tombala oynamanın, Türkiye'de kumar suçu kapsamına girdiğini hatırlatmış.