2010 Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda (KPSS) soruları elde etmesiyle eğitim Bilimleri Testi, Genel Yetenek ve Genel Kültür de dahil olmak üzere bazı testler iptal edildi. Sınavla ilgili dört ayrı dava hala devam ederken o yıl kamuya tam 86 bin memur atanmıştı. bugün gelinen noktada kopya çekip yerleşenlerin görevden alınmasının önü açılırken, 6 yıl önce kopyacılar yüzünden atanamayan binlerce kişi ise mağdur.
Sosyal medyadan bir araya gelen binlerce kişi, kopyacılar yüzünden standart sapmalarının değiştiğini, önceki yıllarda aynı netlerle çok daha yüksek puan alınabilirken o yıl daha düşük puanlar aldıklarını ifade ediyor.
Yapılan açıklama şu şekilde:
Bizler 2010 yılında yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı ( KPSS )’ na girip sınav sonuçları açıklandığı andan itibaren büyük bir hayal kırıklığı yaşayan insanlarız.
Sınavda yapmış olduğumuz netlere karşın sonuçlarımızı gördüğümüzde bir sıkıntı olduğunu hissetmiştik. Çünkü hiçbir yıl standart sapma bu kadar düşük olmamış ve puanlar bu denli düşük hesaplanmamıştı. Sınavda ‘’üstün başarı’’ gösteren bu kadar kişi olması da daha önceki sınavlarda asla rastlanmamış bir durum olmakla birlikte, sonuçların nematematik ne de mantık bilimiyle izahı pek mümkün değildi.
Yine 2010 yılında sınavın eğitim bilimleri bölümünü iptal eden Ankara 1. İdare Mahkemesi ; 2016 Yılı Ağustos ayında mağdurların açmış olduğu davayı karara bağlamış ve 2010 KPSS sınavının Genel Yetenek, Genel Kültür bölümünün de iptaline karar vermiştir.
2010 KPSS mağdurları olarak 6 yıldır verdiğimiz hukuk mücadelesini kazanmak maalesef bizim için yeterli olmadı. Çünkü sınav iptal olduğu günden beri bu sınavın sadece 2 muhatabı ( kamuya kopya çekerek atananlar ve gerçekten emeği ile atananlar ) varmış gibi davranıldı ve davranılmaya da devam ediliyor.
Çıkarılan 670 sayılı KHK da kopya ile atanan FETÖ militanlarının kamu kurumlarından ihracına karar verilirken hakkıyla atananların haklarının korunacağı belirtilmiştir. Fakat bu sınavın asıl mağdurlarından, gecesini gündüzüne katıp, maddi manevi birçok zorlukla mücadele ederek sınava hazırlanan bizlerden bahsedilmemiştir. Oysaki bu sınavın sadece bir tane mağdur grubu var: o da bizleriz. Bizler örgüt üyelerinin kopya çekerek atanmış olduğu kadroların gerçek sahipleriyiz. Bizler sadece bir sınavda hakları yenen değil, hayatları, umutları ve sağlıkları çalınan insanlarız.
Eşlerimiz, çocuklarımız, annelerimiz , babalarımız ve kardeşlerimiz… Her biri bizimle birlikte bu sınavın gerek hazırlık, gerekse tercih aşamasında aynı heyecanı yaşayan yüzbinlerce insan. Şüphesizdir ki yaşadığımız mağduriyetin içerisinde olan ailelerimizin hayal kırıklığı da en az bizler kadar büyük olmuştur. Savcılık resmi bilgilerine göre bu sınavda en az 13000 kişinin kopya çektiği belirledi. Sayının daha da artacağı yönünde ki öngörüler de devletyetkilileri tarafından dile getiriliyor. Birileri kul hakkıyla dolu olan bu kadrolara atanırken hakları yenen ve o kadroların gerçek sahibi olan bizler ise zor şartlarda yaşamlarımıza devam etmeye çalıştık. 2010 KPSS bizler için miat olmuş ve geçtiğimiz 6 yılda birçoğumuzun, sıkıntılı bir hayat yaşamasına neden olmuştur.
Bunlar içerisinde bunalıma girip intihar edenler, çocukluk hayali olan polislik mesleğine veda edenler, atanamayıp özel sektörde meslek hastalığına yakalanıp türlü hastalıkla mücadele edenler, asgari ücretle geçimini sürdüremeyip eşinden ayrılanlar, ailesine daha fazla yük olmamak için yurt dışına çalışmaya gidenler hala işsiz olanlar ve buna benzer bir çok hikayeye sahip olan arkadaşımız var. Bu hikayelerde ki ortak nokta ise hepsinin dramlarla dolu olması. Bunlardan en üzücüsü ve verdiğimiz mücadeleye en çok güç vereni ise sınavsonucunu öğrendiği gün üzüntüden erken doğum yaparak 29 haftalık bir bebek dünyaya
getiren arkadaşımızın hikayesidir. Yaradan’ın bir mucizesi olan bu masum yavrunun henüz dogmadan rızkını çalan FETÖ militanları, dünyaya henüz gözlerini açmış bu günahsızın, önemli hastalıklara yakalanmasına da sebep olmuştur. Bu arkadaşımız gibi binlerce insan,atanamama ve hayalini kurduğu devlet kadrolarına sahip olamamanın dahi hüznünü geride bırakacak türlü sağlık sorunlarıyla uğraşmıştır. İşte bu yüzden bizler yaşanan bu süreçte FETÖ terör örgüt üyeleri sadece sınav sorularını değil bizlerin alın terini, umutlarını ve hayatlarını çalmışlardır diyoruz.
Millet olarak örgüt üyelerinin yakın zamanda ülkemize vermek istediği zararlara karşı tek yürek olduk ve devletimize her zamanki bağlılığımızı koruduk. Bu süreçte devletimizde örgütün ülkemize verdiği zararları giderme yoluna gitmiş, malum terör örgütünün doğurduğumağduriyetlerin giderilmesine başlanmıştır. Bu noktada yetkililerin sesimize kulakvereceğine, devletimizin bize sahip çıkacağına ve yaşadığımız bu büyük mağduriyeti ortadan kaldıracağına olan inancımız tamdır.
Sosyal medyada 2010 KPSS de hakları çalınanlar olarak bir araya geldik ve sesimizi duyurma gayretine girdik. Gerek yazılı gerekse görsel medya kanalları ile kendimizi, yaşadığımız mağduriyetleri ve taleplerimizi dile getirmek için elimizden geleni yapmaktayız. Sosyal paylaşım sitesi üzerinden bir araya gelen sayısı 3000’e yaklaşan tüm arkadaşların sıkıntılarını dinlediğimizde 2010KPSS mağdurları olarak bizlerin ortak taleplerini başlıca 4madde altında toplayabiliriz.
1. Kopyacıların puanları iptal edilsin ve sistemden çıkarılsın.
2. İptal edilen puanların ardından değişen standart sapmayla puanlarımız yenidenhesaplansın
3. Kopyacılardan boşalan kadrolara 2010KPSS ye girip hiçbir yere atanamayanlara ve hakettiği kadroya atanamayanlara tercih hakkı verilsin.
4. A grubu kadrolar, polislik sınavları, zabit katipliği, gardiyanlık, itfaiye erliği, zabıtalık vs gibi yaş sınırı olan kadrolar için ; mağdurların 2010 yılındaki yaşı dikkatealınarak yaş sınırlamasına takılmasının engeline yönelik bir düzenleme yapılsın.
Tüm bu isteklerimiz çıkarılacak bir KHK ya eklenebilir ve mağduriyetlerimizsonlandırılabilir. Bizler kimsenin yerine göz dikmedik ve hakkımız olmayan en ufak bir şeyi talep etmiyoruz. Sadece örgüt elemanlarının kul hakkını hiçe sayıp usulsüz ve haksız bir şekilde gasp ettiği kadrolarımızı geri istiyoruz. Hakkımız olan kadrolara yapılacak farklı bir alım şekli telafisi mümkün olmayacak bir durum ortaya çıkaracak ve yeni mağduriyetlerdoğmasına neden olacaktır. Maddi manevi çok büyük sıkıntılar yaşadığımız, mağduriyetlerle dolu bu 6 yılda bizler devletimize güvenmekten asla vazgeçmedik. Devletimizin de geçirdiğimiz şu hassas dönemde bizlere sahip çıkacağına, hakkımız olanı vereceğine ve bukara günlerin mağdurların haklarının iade-i itibarı ile sonuçlanacağına dair güvenimiz tamdır.
Saygılarımızla…