2012-2013 Adli Yılı Törenle Açılıdı

2012-2013 Adli Yılı Açılış etkinlikleri çerçevesinde Zonguldak Valiliği önünde tören düzenlendi.2012-2013 Adli Yılı Açılış etkinlikleri...

2012-2013 Adli Yılı Açılış etkinlikleri çerçevesinde Zonguldak Valiliği önünde tören düzenlendi.

2012-2013 Adli Yılı Açılış etkinlikleri kapsamında Zonguldak Atatürk Anıt’ı önüne çelenk konuldu.

Törene, Cumhuriyet Savcısı ve Zonguldak Cumhuriyet Başsavcısı Vekili Ahmet Kozan, Ağır Ceza Reisi Habib Atasoy, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Neşe Kurt, Baro Başkanı Kerem Ertem, Eski Baro Başkanı Erol Mekik, avukatlar ve adliye çalışanları katıldı.

Törende, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından konuşma yapan Cumhuriyet Savcısı ve Zonguldak Cumhuriyet Başsavcısı Vekili Ahmet Kozan, “Ülkemizde son dönemde yapılan adalet saraylarını, UYAP sistemini, Türk yargı sisteminin Avrupa Birliği ile uyumlu hale getirilmesi için mevzuatta yapılan değişikleri, hukuk devletinin tesisi adına olumlu gelişmeler olarak görmekteyiz. Ancak şunu da kabul etmek gerekir ki, iş yükünün gittikçe artması, hakim ve savcı sayısının yetersizliği ve bunlara bağlı olarak adalet hizmetlerinde meydana gelen gecikmeler Türk yargı sisteminin temel sorunları olmaya devam etmektedir. Bunlara ilaveten yargıya intikal etmiş soruşturma ve davalarla ilgili siyasetçilerin, aydınların, hukukçuların görüş ve kanaat açıklamaları, soruşturma ve davaların taraflarıymış gibi beyanatlarda bulunmaları, yargı bağımsızlığına ve tarafsızlığa gölge düşürmekte ve toplumun adalete güvenini sarsmaktadır. Unutulmamalıdır ki, yargıya intikal etmiş konularda soruşturma ve yargılama devam ederken, düşünce ve kanaat açıklanmaz ilkesi, çağdaş hukukun temel prensiplerindendir. Bu nedenle siyasetçileri, aydınları, yazarları ve toplumun tüm bireylerini bu konuda daha duyarlı ve sorumlu davranmaya çağırıyorum. Tüm bu duygu ve düşüncelerle yeni adli yılının ülkemize, adliyemize, baromuza ve Zonguldak halkına hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

Reklam
Reklam

Daha sonra konuşma yapan Baro Başkanı Kerem Ertem ise “Özgürlük kavramı, hukukun işleyişi ve yargılama faaliyetleri içinde, başka bilim ve disiplinlerde yer aldığından farklı anlamlar içermektedir. Bu sebeplerdir ki, hukukta ‘özgür olma, özgür kalma ve özgür yaşama’ soyut kavramlar olarak değil, gündelik hayatın, siyasetin, ekonominin, sosyal yaşamın etkileyicisi olduğundan somutlaştırılmıştır. Tutuklama, el koyma, gözaltına alma, güvenlik tedbirlerine maruz kalma gibi hukuki iş ve işlemler, özgürlüğü sınırladığı gibi, bu sınırlama özelliğiyle, gündelik hayatı, hatta kimi zaman da siyaseti, doğrudan etkiler. Özgürlük, kanunların çizdiği sınırlar içinde yaşanır ama aslında özgür olma sorunu, bir kanun sorunu değil hukuk sorunudur. Özgürlük kapsamını kanunla şekli olarak belirleyebiliriz ama içeriğini, çerçevesini, anlamını hukuki ve siyasi görüşlerimiz, bilgi kapasitemizle mahkeme kararları belirler. Dolayısıyla, kanun özgürlükleri, temel hak ve ödevlerin şekli yapısını, hukuk ise özgürlüklerin, temel hak ödevlerin uygulama yöntemini, içeriğini belirler. Bu bakımdan, özgürlük ve haklar kataloğunun gelişmesi ve temellendirilmesi için, hukuk sisteminin gelişme ve ilerlemeye açık olması şarttır. Gerek idari süreçlerde, gerekse yargı süreçlerinde egemen olması gereken, kanuna sıkı sıkıya bağlı kalmaktan çok, hukukun uygulanması, elbette hukukun üstünlüğü ve buna dayalı hukuk devleti anlayışıdır. Yargı hizmetlerinin hızlandırılması amacıyla yürürlüğe giren yargı paketleri, yargının işleyişinde, AİHS hükümlerine uygunluk amaçlamaktadır. Yargı paketleri, kanun değişiklikleriyle, bazı suçlara verilecek cezaların ertelenme sürelerini artırmış, adli kontrol mekanizmalarının uygulama alanını genişletmiş, tutuklama kararlarının gerekçelendirilmesini düzenlemiştir. Aslında Bu değişikliklerin yürürlüğe girmesi için kanun değişikliğine ihtiyaç bulunmamaktadır. AHİS ve protokol hükümleriyle, Anayasanın 90.maddesi zaten bu düzenlemelerin iç hukuk normu olduğunu düzenlemektedir. Özellikle Yargıtay ve Danıştay daireleri, uluslararası sözleşme, mahkeme kararları ve protokol hükümlerinin somut olaylarda uygulanmasını, içtihat olarak kabul etmelidirler. Kanun değişiklikleriyle, hukukun değişmesini bekleyemeyiz. İnsan hak ve özgürlükleri, adil yargılama süreçlerinde temel dayanaklardan biri kabul edilir. Gerek idari mekanizmalar, gerekse mahkemeler, hukukun genel ilkelerini uygularken çekinceli davranmaktadırlar. Yargıtay Başkanlığının genel görüşü, AİHS ‘nin hükümlerinin ceza usul kanunlarında karşılığını bulması gereğidir. Yargıtay’a göre, eğer kanunlarda apaçık bir düzenleme yoksa AİHM’nin kararlarını ve AİHS hükümlerini uygulamak mümkün değildir. 2010 yılında AİHM’nin, Türkiye aleyhine sonuçlanan başvurulara verdiği tazminat tutarının 25 milyon TL civarında olduğu göz önüne alındığında, kanuni düzenleme beklemeksizin AİHM kararlarının uygulanmasını sağlamak içtihat hukuku olarak sağlanmalıdır. Böylece, hukuk devleti ilkesine uygun bir yargılama sisteminden söz edebiliriz. Yoksa, hukuk devleti ilkesi, sadece kanunlara bağlı kalarak karar alma anlamında yürütülecek, bu durum, kanun devleti mantığını yerleştirecektir. Hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü, bugün kanunlara sıkı sıkıya bağlı kalmak olarak yorumlanmaktadır. Bugün için gerçek hukuk devletinden söz etmek mümkün değildir. Adli yılda da beklentilerimiz var. Avukatların, yargının paydaşı olduğunun yasal düzenlemelerde, ondan evvel yargı unsurlarının fikir ve işlemlerinde kanıksanmasını bekliyoruz. Avukatların serbest- kamuda çalışan olarak ayrıma tabi tutulmamasını bekliyoruz. Kamuda görev yapan arkadaşlarımızın, mali haklarının çözüme kavuşmasını, verilen sözlerin tutulmasını bekliyoruz. Avukatlık mesleğini, meslek dışından hiçbir gücün, unsurun veya çevrenin şekillendirmemesini bekliyoruz. Özel hayatın gizliliğine azami özen gösterilmesini, tutuklu vekillerin tahliyesini, mahkeme harçlarının gelir kalemi sayılmadığı bir usul sistemi bekliyoruz” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: