2015'ten itibaren yayın yasağı getirilen bombalı saldırılar

2015'ten itibaren gerçekleşen bombalı saldırılar ve ardından gelen yayın yasağı.

Selim Gerçeker / Mynet Haber

Suriye İç Savaşı başladığı günden itibaren küresel terör olayları hiç olmadığı biçimde büyük bir ivmeyle artmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yıl abc.net.au'da yayınlanan bir infografik bu tabloyu açıkça görünür kılıyor. Grafiğin ilginç yanlarından biri ise terör olaylarının Ortadoğu ülkeleri ve Nijerya'da yoğunlaşması. Ortadaoğu'da gittikçe artan bu şiddetten Türkiye de malesef fazlasıyla nasibini aldı. Ankara, İstanbul ve Mardin'de toplam 8 bombalı saldırı düzenlendi. Bu saldırıların tümüyle ilgili yayın yasakları gelmesi ise toplumun saldırılarla ilgili bilgi alamamasına ve halkın karanlıkta kalmasına neden oldu. Yayın yasaklarının nedeni ise genellikle Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında KanunMadde 7 Fıkra 1'de geçen kamu düzeninin ciddî şekilde bozulmasının kuvvetle muhtemel olduğu durumlar şeklinde açıklanıyor.

Reklam
Reklam

Bununla birlikte yayın yasaklarının çoğu İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi'ndeki Haber Alma, Medya ve Basın Özgürlüğü maddeleriyle çelişiyor. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Anayasası Temel Haklar ve Özgürlüklere ilişkili konularda Milletlerarası Andlaşmaları Kanun'un üstünde tutuyor (90. maddenin 5. fıkrası).

2015'ten itibaren bombalı saldırılara gelen yayın yasakları ise şöyle:

2015 Suruç Saldırısı

Işid'in Kobani saldırılarının ardından Kobani'yi yeniden inşa etmek adına yardımsever 300 kişi Suruç'a gelerek bölgeyi yeniden inşa etmek adına girişimde bulundu. Ancak basın açıklaması sırasında Işid'in gerçekleştirdiği bombalı intihar saldırısında 34 kişi hayatını kaybederken 100'den fazla kişi de yaralandı. 20 Temmuz 2015 öğlen saat 12 sularında gerçekleşen saldırıda Amara Kültür Merkezi'nin bahçesi kana bulandı. Patlamanın ardından Suruç Sulh Ceza Hakimliği patlamayla ilgili yazılı, görsel ve videolu kaynakların yayınlanmasına yayın yasağı getirdi.

Reklam
Reklam

10 Ekim Ankara Patlaması

Türkiye Cumhuriyetinin en büyük intihar saldırısı, 10 Ekim 2015'teki patlamada resmi rakamlara göre 107 kişi hayatını kaybederken 500'ün üzerinde kişi yaralandı. DİSK, KESK, Türk Tabipleri Birliği, TMMOB, HDP'den de insanların katılımıyla Ankara ilinin Altındağ ilçesinin Ulus semtindeki Ankara Garı kavşağında yapılan Barış Mitingi'nde saat 10 sularında Işid tarafından gerçekleştirilen intihar saldırısının ardından bölgeye ambulans yerine polis gelmesi çok tepki aldı. Polisin yaralılar birbirine tıbbi müdahalede bulunurken biber gazı atması ve bu olayların ardından bölgede bulunanlardan tepki almasıyla olaylar büyüdü. Sonrası ise yayın yasağı geldi.

Sultanahmet Saldırısı

12 Ocak 2016'da Işid tarafından İstanbul Sultanahmet'e yapılan intihar saldırısında 12 kişi hayatını kaybederken 15 kişi de yaralandı. Suruç ve Ankara'nın ardından kanlı eylemlerine bir yenisini ekleyen Işid'in bu saldırısının ardından da Başbakanlık getirdi.

17 Şubat Ankara Patlaması

Çankaya ilçesinde askerî servis araçlarının yanına yaklaşan bomba yüklü aracın patlamasıyla içinde askeri personelin de bulunduğu 29 kişi 17 Şubat 2016'da akşam saatlerinde hayatını kaybetti. 61 kişinin yaralandığı saldırıyı bu kez Kürdistan Özgürlük Şahinleri (TAK) üstlendi. Türkiye'nin başkentinin en güvenli yerlerinden biri olduğu düşünülen bölgeye yapılan saldırıdan sonra birçok kaynak olayda güvenlik zaafiyeti olduğu gerekçesiyle hükümeti eleştirdi. Bu intihar saldırısının hemen ardından Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği yayın yasağı getirdi.

Reklam
Reklam

13 Mart 2016 Ankara Patlaması

13 Mart 2016'da 18:45'te Güvenpark, Kızılay, Ankara'da otobüs duraklarına yakın bir mesafede gerçekleşen, 38 kişinin hayatını kaybettiği ve 19'u ağır 125 kişinin yaralandığı bombalı intihar saldırısı 5 ay içinde Türkiye'nin başkentinde gerçekleşen üçüncü saldırı oldu. Bu kanlı saldırıyı yine TAK üstlenirken saldırıya kısa zaman sonra yayın yasağı geldi. Bu saldırının ardından Ankara sokakları bomboş kaldı, insanlar bir süreliğine evlerinden çıkamadı.

19 Mart İstanbul Saldırısı

İstanbul'un Beyoğlu ilçesindeki ünlü İstiklal Caddesi'ne Işid'in düzenlediği intihar saldırısında 4 kişi hayatını kaybederken 36 sivil de yaralanmıştı. Patlamadan birkaç gün önce özellikle patlama olacağına dair Almanya her ne kadar uyarılarda bulunsa da valimiz bu uyarıları dikkate almayarak söylenti demişti. Bunun yanı sıra 17-21 Mart arası patlama olacağına dair geldi.

Hergün yüzlerce insanın toplandığı İstiklal Caddesi patlamadan sonra uzun süre aşağıdaki gibi kaldı.

7 Haziran İstanbul - Vezneciler Saldırısı

Reklam
Reklam

7 Haziran'da İstanbul'un Fatih ilçesinde bulunan Vezneciler'de çevik polisin geçişi sırasında bombalı bir aracın patlatılmasıyla 6 polis ve 5 sivil hayatını kaybederken 36 kişi yaralanmıştı. Bu saldırının da ardından Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), İstanbul 10'uncu Sulh Ceza Hakimliğince, terör saldırısına ilişkin yayın yasağı getirildiğini açıkladı.

8 Haziran Mardin Saldırısı

8 Haziran 2016'da Mardin'in Midyat ilçesindeki ilçe emniyet müdürlüğüne teröristlerin bomba yüklü araçla yaptığı saldırı sonucunda 2'si polis, 3'ü sivil olmak üzere 5 kişi hayatını kaybetmiş, 51 kişi de yaralanmıştı. PKK'nın üstelndiği saldırının ardından yayın yasağı gelmesi gecikmedi.

28 Haziran 2016 İstanbul Atatürk Havalimanı Saldırısı

İstanbul'u hedef alan bir başka saldırı 28 Haziran Salı akşamı saat 22:00 sularında İstanbul Atatürk Havalimanı'nda gerçekleştirildi. 40'a yakın vatandaşımızın yaşamını yitirdiği saldırıda 150'den fazla yaralı olduğu bildirildi. Üç canlı bomba ile gerçekleştirilen saldırının ilk şüphelisi IŞİD'di. Brüksel'deki havalimanı patlamasıyla çok benzer biçimde gerçekleştirilen saldırıdan sonra yayın yasağı geldi.

Reklam
Reklam

18 Ağustos Elazış Emniyetine Saldırı

Elazığ'daki saldırıdan ilk gelen bilgiler yüzlerce yaralının olduğu yönündeydi. 3 polisin şehit olduğu patlamanın şiddetinden dolayı ağaçlar söküldü ve büyük bir çukur oluştu. Saat 09:30 sularında meydana gelen patlamadan yaklaşık iki saat sonra RTÜK tarafından yayın yasağı getirildi.