Oktay ENSARİ/KAYSERİ, (DHA)- DİYANET İşleri Başkanlığı, 2018 yılı en alt sınır fidye ve fitre miktarını günlük 19 TL olarak belirledi. Geçen yıl bu miktar, 16 TL olarak açıklanmıştı.
Kayseri Müftüsü Doç. Dr. Şahin Güven,'oruç fidyesi' ve fitrenin yoksulların ihtiyaçlarının karşılanmasına katkıda bulunmak, toplumda karşılıklı sevgi ve kardeşlik bağlarının pekişmesini sağlayan mali bir ibadet olarak değerlendirildiğini belirtti. Müftü Şahin Güven, bu yıl 16 Mayıs’ta başlayacak Ramazan ayında zorunlu olarak oruç tutamayanların günlük oruç fidyesi bedelinin 19 TL olduğunu bildirdi. Şahin, "Din İşleri Yüksek Kurulu 2018 yılı fıtır sadakası miktarını belirlemek üzere toplanmış ve müzakereler sonucunda, 2018 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2019 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar en düşük sadaka-i fıtır miktarını 19 TL. (Ondokuz) olarak tespit etmiştir. Belirlenen bu miktarın, 'asgari miktar' olduğunun, sadaka-i fıtırda verilecek meblağ konusunda bir üst sınırın olmadığının hatırlatılması, bu konuda ideal olanın, herkesin kendi hayat standartlarına göre asgari günlük gıda harcamalarına denk düşecek bir meblağı vermesi, söz konusu meblağın, gıda gibi ayni olarak veya para şeklinde nakdi olarak ödenebileceği uygun görülmüştür. Sadaka-ı fıtır ve oruç fidyesi ödeyen Müslüman, ihtiyacı olan yoksullara az da olsa bir şeyler verebilme ve yardımlaşmanın sevincini yaşar. Bundan dolayıdır ki fıtır sadakası (fitre) ve fidye, zekattan farklı olarak, yerine getirilir. Bu miktar en alt sınırdır. Gücü yeten ve durumu iyi olan daha fazlasını da verebilir ,üst sınırı yoktur"dedi
FİDYE MİKTARI YILDAN YILA DEĞİŞİYOR
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Kurulu tarafından her yıl ramazan ayı öncesi belirlenen oruç fidyesi ve sadaka-ı fıtır 2011 yılında 7.5, 2012'de 8.5, 2013 yılında 9.5, 2014 yılında 10 TL , 2015 yılında ise 11.5 TL, 2016 yılında 15 TL, 2017 yılında ise 16 TL olarak açıklamıştı
ORUÇ FİDYESİ NEDİR?
Fidye, bazı ibadetlerin yapılamaması ve bir takım kusurların işlenmesi halinde ödenen dini-mali yükümlülük olarak biliniyor. İbadetlerle ilgili fidye, ihtiyarlık ve şifa ümidi olmayan bir hastalık sebebiyle oruç tutamayan ve daha sonra da kaza etmesi olası görülmeyen bir müslümanın , oruç tutamadığı her güne karşılık bir fidye ödemesi öngörülüyor. Bakara suresinde de oruç ve fidye konusu “Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi sakınasınız diye size de sayılı günlerde oruç farz kılındı. İçinizden hasta veya yolcu olan başka günlerde sayısınca tutar. Orucu tutmakta zorlananlara (zorlukla güç yetirebilenlere veya güç yetiremeyenlere) bir yoksulun -günlük- yiyeceği kadar fidye gerekir. Kim gönüllü bir iyilik yaparsa bu kendisi için bir iyiliktir. Eğer bilirseniz orucu tutmanız sizin için daha hayırlıdır. -O sayılı günler- doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur’an’ın indirildiği ramazan ayıdır. Artık içinizden kim bu aya yetişirse onu oruçlu geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa başka günlerde sayısınca tutar. Allah sizin için kolaylık istiyor, güçlük çekmenizi istemiyor. Sayıyı tamamlamanız, sizi doğru yola iletmesine karşılık Allah’ı tâzim etmeniz için ve umulur ki şükredersiniz diye -oruçla yükümlü tutup hükümlerini açıklıyor-”