2018 Yılı Bütçe Tasarısı Plan ve Bütçe Komisyonunda

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Meclis camisine ilişkin, "Cami yıkılmaz. Cami niye yıkılsın? Eğer ihtiyaca cevap vermiyorsa, bulunduğu arsa lüzumluysa taşınabilir, yıkılmaz. Cami hakkında spekülasyona lüzum yok, endişe etmeye mahal yok. Bizler cami yıkmayız, cami yaparız." dedi.

Kahraman, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Meclis bütçesinin görüşülmesi sırasında milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Meclis camisinin yıkılıp yıkılmayacağı sorusu üzerine Kahraman, "Camiyi herkes soruyor. Giden de soruyor, gitmeyen de soruyor, içini görmeyen de soruyor, gören de soruyor. Cami yıkılmaz. Cami niye yıkılsın? Eğer ihtiyaca cevap vermiyorsa, bulunduğu arsa lüzumluysa taşınabilir, yıkılmaz. Cami hakkında spekülasyona lüzum yok, endişe etmeye mahal yok. Bizler cami yıkmayız, cami yaparız." diye konuştu.

Reklam
Reklam

Bugüne kadar Türkiye'de minaresiz bir caminin olmadığını, bunun örneğinin yalnız Mecliste bulunduğunu belirten Kahraman, Meclis camisinin mimari yapısının değişik olduğunu kaydetti.

TBMM Başkanı Kahraman, şunları söyledi:

"Bu cami hadisesini kaşımamıza ya da bir meseleymiş gibi ortaya atmamıza hiç lüzum yok. Cami, ibadethaneler hepimizin. Camiler, ibadethaneler milletlerin tapusudur ve bizim tapumuzdur. Bu camiden bahsederken arkadaşlarım çok hassas. Neden bilmiyorum. Orada yaptığımız 500 metrekarelik, 400 kişilik bir mescit var. Ona hiçbir beyanda bulunmadılar. Güzel de bir mescit. Yani hiç mi acaba 'Şu iş güzeldir' diye bir şey denmeyecek. Denmesi lazım. Hassasiyet hepimizin hassasiyetidir. Turgut Bey'in bir hatırasıdır. Allah razı olsun kendisinden. Çok zor şartlarda yaptığı bir camidir. Camiye bu kadar Meclisimizin sahip çıkması, her grubun sahip çıkması benim için çok büyük iftihar vesilesi, hepimiz için iftihar vesilesidir. Cami hadisesi, bu mesele yıkılma, yok etme diye bir hadise mevzubahis değil. Ama sanat yönü, kültür yönü, bir tarihi yapı olup olmadığı yönü açıklığa kavuştu. Çünkü Danıştay ittifakla karar verdi. 'Tarihi bir eser değildir. Özelliği yoktur ve herhangi bir işlem yapılabilir. Bu serbesttir.' Bu, ilmin ortaya koyduğu konu."

Reklam
Reklam

- "Bir insan nasıl tarafsız olur ki?"

Tarafsızlık konusundaki eleştirilere de cevap veren Kahraman, "Bir insan nasıl tarafsız olur ki? Tarafsız davranır, adil davranır, elinde terazi davranır ama bir fikri vardır. Kafasını boşaltıp da mı vazifelere gelmektedir? 'Efendim Meclis Başkanısınız, tarafsızsınız. Siz İstanbul'da başkanlık sistemi hakkında lehte konuştunuz. Tabii konuşurum, benim fikrim o. Benim kendi fikrimi ifade etmek durumundayım." ifadelerini kullandı. Meclisin mevcut mevzuatına göre, Meclis Başkanı ve başkanvekillerinin siyasi faaliyetlere katılamayacaklarını, grup toplantılarına giremeyeceklerini, il divanlarına katılamayacaklarını hatırlatan Kahraman, bu durumun söz konusu kişileri tecrit ettiğini dile getirdi.

Böyle bir tatbikatın, dünyadaki parlamenter sistemlerde olmadığını aktaran Kahraman, "Bu, bizde yerleşmiş yanlış bir kanaattir." değerlendirmesinde bulundu.

Geçmişte Nihat Erim'in, 12 Mart 1971'den sonra hükümet kurduğunu anımsatan Kahraman, "Nihat Bey iyi bir devlet adamıydı. Bugün Halk Partisinden istifa etti, yarın sabah tarafsız oldu ve tarafsız bir hükümet kurdu. Bu mümkün mü?" sorusunu yöneltti.

Reklam
Reklam

Kahraman, şöyle devam etti:

"Genelkurmay Başkanımız istifa etti, kontenjan senatörü yapıldı. Tam da tesadüf Cumhurbaşkanlığı seçimi var, aday oldu. Tarafsızlık. Öyle bir tuhaf tatbikatlar var ki bunların düzeltilmesi lazım. Buna bir imkanımız var, önümüzde bir imkan var. İçtüzükte çok şeyleri halletmeliyiz. Doğru dürüst yaşayan bir demokrasiyle bağdaşmalıyız, demokratik bir cumhuriyet ile iç içe olmalıyız. Önleyen hükümler var. Onun için siyasi partilerimize ben birer mektup yazdım. 'Geliniz, 2019'a yeni bir İçtüzükle gireceğiz. Hep beraber üzerinde mütalaa ederek, bu eksiklikleri gidererek yapalım'. Bendeniz, siyasi faaliyetlere katılmıyorum. Peki. Ama benim beraber mesai arkadaşlarım, Meclis başkanvekilleri her toplantıya katılıyorlar. 'Tarafsızlık' diyen arkadaşlarımın olduğu partinin toplantılarına da katılıyorlar, hepsine, mitingine, il divanına, grup toplantısına... Hani tarafsızlık? Zaten olmaz, muhal farz edilmez."

Kahraman, bunun düzeltilmesi için Meclis İçtüzüğünün ve anayasanın değiştirilmesi gerektiğini belirtti.

Reklam
Reklam

- "Meclisin bal gibi itibarı var" "Meclisin itibarı olmadığı" şeklindeki eleştirilere de cevap veren Kahraman, "Bal gibi var. Affedersiniz, tabir amiyaneydi. Fevkalade güzel bir Meclisimiz var. Bu toplumun en seçkin insanları bu Mecliste. Çok güzel bir tablo var. Neden bunu görmezlikten geliyoruz da demokrasi taraftarı olmayanların yanlışa sürüklemesine kendimiz de ön ayak oluyoruz? 238 akademisyenimiz, 507 yüksek öğrenim görmüş milletvekilimiz var. 39'u lise, 2 ortaokul, 2 ilkokul. Bunlar da sahalarında tanınmış ki seçilmişler. Ne var bu Mecliste de 'Bizim Meclis şöyle, Meclis böyle'. Niye kötülüyoruz canım Allah Allah? Bu, militarist kafaların, parlamenter sisteme, Meclis sistemine karşı oluşturduğu bir propagandadır."Her meslekten insanın Mecliste bulunduğunu dile getiren Kahraman, bu nedenle yanlışlara sürüklenerek, "Meclis'in itibarı yoktur" şeklinde şeyler söylenmemesini istedi.

Meclisin, 15 Temmuz günü, o gece verdiği imtihanda, bütün partileriyle demokrasiyi özümsediğini ortaya koyduğunu belirten Kahraman, "Bunları, kendi kendimize harakiri gibi yapmayalım derim." değerlendirmesinde bulundu.

Reklam
Reklam

Demokrasinin temel esaslarından birinin kuvvetler ayrılığı olduğuna dikkati çeken Kahraman, "Kuvvetler ayrılığını da tatbik etmeliyiz. Yeni anayasa değişikliği bunu sağlayacaktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin de ben inanıyorum ki Allah hepimize ömür versin, çok iyi olduğunu göreceğiz. Türkiye 28 günlük, 4 aylık, 6 aylık hükümetler gördü. Krizlere girmeyeceğiz, yürütme ile yasama ayrı olacak. Yasama, bütçenin tasdiki ona ait olduğu için fevkalade güçlü olacak, kanunların tamamını o yaptığı için gayet güçlü olacak. Çok hayırlı bir neticeye gideceğiz inşallah." şeklinde konuştu.

15 Temmuz gecesinin ruhunun yaşatılması gerektiğine işaret eden Kahraman, o gece Mecliste AK Parti'den 81, CHP'den 16, MHP'den ise 10 milletvekilinin bulunduğunu hatırlattı.

O gece Mecliste milletvekillerinin beşte birinin yer aldığını dile getiren Kahraman, şöyle devam etti:

"Herkes kendi vilayetindeyken, çevre illerden gelenlerle beraber 107 insan topların, tüfeklerin altında, F-16'ların, bombaların altında o Meclisteydi. Bu, ne düzenlenmiş ne öngörülmüştür ne önlenmemiştir ne de sonuçlarından faydalanılmıştır. Biz, bir felaketten döndük. Mesele sadece hükümet değişikliği değildi. Yani 1960 darbesi bir hükümet darbesiydi, 1971 öyleydi, 80 öyleydi ama bu, Türkiye Cumhuriyetinin sona erdirilmesiydi. Cenabı Hak yardım etti ve topyekun millet bir birlik halinde 'Dur' dedi."

Reklam
Reklam

Yenikapı mitingine bütün partilerin ve 5 milyon kişinin katıldığını hatırlatan Kahraman, Mecliste 16 Temmuz 2016'da düzenlenen olağanüstü toplantıda ise 4 siyasi partinin katılımıyla ortak bir beyanname imzalandığını anımsattı.

Kahraman, "Topyekun demokrasiyi benimsemiş bir toplum var önümüzde. Bundan sonra darbe olmaz. Bitmiştir o dönem. O eski oyunlar, dalavereler olmayacak. Elbette ki inançla söylersek hepimiz karşı olmuş oluruz. Fakat 'Acaba' dersek? Olmaz, dememeliyiz. Demokrasi hepimize lazım." diye konuştu.

- "Güzel bir bina yapacağız"

Meclisin içinde yer alan eski A-B bloğun, yıkılması gereken bir bina olduğunu söyleyenKahraman, havalandırma ve tesisatın bulunmadığı bu binanın bir beton yığını olduğunu anlattı.

Binanın yıkılmasına dair hiçbir mahsurun olmadığı konusunda rapor verilmesinin ardından yıkımın gerçekleştiğini aktaran Kahraman, "4 kattır, hepiniz biliyorsunuz. Ama 2,75 yüksekliktir. Bir katı kaldırarak, ana bina ile olan yüksekliği aynı tutarak, oraya inşallah güzel bir bina yapacağız." dedi.

Reklam
Reklam

Kahraman, şu bilgileri verdi:

"Şurada Plan ve Bütçe Komisyonundayız. Türkiye Cumhuriyeti'nin bütçesi konuşuluyor. Gruplar kendi aralarında bir toplantı yapacaklar. Odaları var mı? Danışmanların odası var mı? Rahat bir mekanda mıyız? Çok güzel odalar yapacağız. Orada fevkalade bizi temsil eden, tatmin eden birimler meydana getireceğiz. Benim isteğim, niyetim, inşallah ben veya bir başka arkadaşım yapacaktır, A blok vardı, onun köşesinde geçen dönem, eski dönem milletvekilleri için bir lokal, onun bu tarafında fevkalade güzel bir lokanta, bahçeli. Dışarıdan gelenler, halkla ilişkilerden oraya geçecek, Meclisin içine girmemiş olacak. Mevcut lokantamız da alt katta olacak. Üst katta fevkalade güzel bir kütüphane olacak. B blokun arkasında, bahçesi olan bir lokanta olacak."

Meclisin, Türkiye'nin vitrini olduğunu belirten Kahraman, "Dışarıda meclisleri görüyoruz. 1600'lerde, 1700'lerde yapılmış Versay'ları görüyoruz, diğerlerini, Buckingham'ları görüyoruz. Daha yeni Saint Petersburg'daki çarın ikamet ettiği yeri gördük." ifadesini kullandı.

Reklam
Reklam

Bu sırada CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu'nun "Basın mensupları diyecek ki 'Milletvekilleri lüks içinde'. Biz buna karşıyız. Hani bizi karıştırmadan yazın." şeklinde müdahale etmesi üzerine Kahraman, "Herhangi bir milletvekili arkadaşımın vekaletiyle konuşmuyorum. İstanbul Barosuna kayıtlıyım ama kimseden vekaletname almış değilim. Ben kendi görüşlerimi arz ediyorum. Dolayısıyla hiç endişeye mahal yok." değerlendirmesinde bulundu.

(Sürecek)