2018 Yılı Bütçe Tasarısı Plan ve Bütçe Komisyonunda

- Milli Savunma Bakanı Canikli: (1) - "Bir taraftan S400'leri satın alıyoruz, bir taraftan EUROSAM ile yine aynı fonksiyona sahip sistemleri birlikte geliştirmek için çalışma başlattık. Yine aynı şekilde Patriotlarla ilgili teklifimiz var. Ayrıca Türkiye tamamen kendi milli imkanlarıyla geliştireceği bir platformun, hattın çalışmasını başlattı" - "Henüz hem S400'ler hem de Patriotlar için görüşmeler devam ediyor" - "Biz NATO ittifakının üyesiyiz ve o şekilde kalmaya devam edeceğiz. Bugüne kadar

Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, "Bir taraftan S400'leri satın alıyoruz, bir taraftan EUROSAM ile yine aynı fonksiyona sahip sistemleri birlikte geliştirmek için çalışma başlattık. Yine aynı şekilde Patriotlarla ilgili teklifimiz var. Ayrıca Türkiye tamamen kendi milli imkanlarıyla geliştireceği bir platformun, hattın çalışmasını başlattı. Henüz hem S400'ler hem de Patriotlar için görüşmeler devam ediyor." dedi.

Canikli, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Milli Savunma Bakanlığı, Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile Akaryakıt İkmal ve NATO Pol Tesisleri İşletmesi Başkanlığının 2018 yılı bütçeleri üzerindeki görüşmelerde, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.

Reklam
Reklam

Türkiye'nin karşı karışıya kaldığı problemin yalnızca terör saldırılarının defedilmesi gibi göründüğünü, esasen bunu vekalet savaşlarının bir parçası olarak görmek gerektiğini söyleyen Canikli, PKK, DEAŞ ve FETÖ'nün taşeron örgüt olarak kullanıldığının tartışmasız şekilde ortaya çıktığını dile getirdi.

- "Şark dosyası yeniden açıldı"

Bazı terör organizasyonlarının hedef ve beklentileri ile küresel ölçekli projeleri gerçekleştirmek isteyenlerin amaçlarının kesiştiğini belirten Canikli, "Esasında şark dosyası yeniden açılmıştır. Belki hiç kapanmadı ama aktive edilmesi bu döneme denk geldi. Bu dönem derken içinde bulunduğumuz yılları kastetmiyorum. Esas itibarıyla düğmeye basılması 1990'lı yılların başında, özellikle Irak'a yapılan harekatla gerçekleşti." dedi.

Canikli, projenin temel hedefinin, bölgenin daha kolay yönetilebilir hale getirilmesini temin etmek amacıyla devletlerin, siyasi organizasyonların yeniden şekillendirilmesi olduğunu, bunun başında Türkiye'nin geldiğini ifade ederek, Türkiye'nin bu anlamda oyunu bozan ülke olduğunu vurguladı.

Reklam
Reklam

- "Savunmaya ayrılan kaynakların artırılması kaçınılmaz"

Türkiye dahil bölgedeki diğer devletlerin kolay yönetilebilir hale getirilmesinin hedeflendiğini belirten Canikli, bu durumun, Türkiye'nin ciddi anlamda güvenlik riskiyle karşı karşıya kaldığını ortaya koyduğuna dikkat çekti. Canikli, savunmaya ayrılan kaynakların artırılmasının bu anlamda son derece önemli, kaçınılmaz ve yerinde olduğunun altını çizdi.

Türkiye'nin, yıllardır savunma ihtiyaçlarını karşılayacak ürünleri geliştirme noktasında bazı nedenlerle istekli davranmadığını söyleyen Canikli, şöyle konuştu:

"Özellikle içinde bulunduğumuz savunma ittifakı ve Batı bloğu tarafından ihtiyacımız olan savunma sistemleri çok ucuza, rahatlıkla uzun bir süre sorunsuz olarak verilebilmiştir Türkiye'ye. Bazen bağış, hibe, yardım şeklinde bazen de bedeli ödenerek ama ulaşımda, erişimde herhangi bir problem yaşanmamıştır. Bu şekilde bir savunma konseptiyle bu toprakların savunulmasının mümkün olup olmadığı konusu ayrı bir tartışma konusu. Bana göre değildir çünkü silah tamamen onların kontrolünde. Suriye kaynaklı hava saldırı tehdidine karşı koymak, onu nötralize etmek amacıyla NATO'dan talep ettiğimiz hava füze savunma sistemlerinin kontrolünün, atış yetkisinin tamamen o sistemlere sahip olan ülkelerde olduğu gerçeği dikkate alınırsa, aslında bunun ne kadar kırılgan bir yapı olduğu ve savunma ihtiyacımızı tam olarak karşılamaktan uzak olduğu görülür."

Reklam
Reklam

- "S400'lerin 'dost-düşman tanıma sistemi' değiştirilecek"

Milli Savunma Bakanı Canikli, Rusya'dan alınan S400 füze savunma sistemilerinin kontrolünün tamamen Türkiye'de olacağını vurgulayarak, "Ayrıca 'dost-düşman tanıma sistemi' de değiştirilecektir. Ona ilişkin yazılım değişiklikleri başlamıştır. Bütün tasarruf yetkisi, nerede konuşlanacağı ne zaman kullanılacağıyla ilgili tüm tasarruf yetkisi Türkiye'de olacaktır. NATO çerçevesinde aldığımız veya Türkiye'ye konuşlandırılan o sistemlerden en büyük farkı da budur." diye konuştu.

Geçmişte NATO üyeleri arasında bu konuda tartışmaların yaşandığını hatırlatan Canikli, "Çok açıkça söylemek gerekirse bizim karşı karşıya kaldığımız saldırı tehditlerini bertaraf etmekten kesinlikle uzaktı, halen de öyle. Yani NATO çerçevesinde Türkiye'ye yerleştirilen hava, füze savunma sistemleri için söylüyorum. Ayrıca S400'leri biz bu çerçevede aldık, tamamen kontrolü bizde olacak. Ayrıca ikinci fazı, ikinci etabı teknoloji transferini içerecek şekilde birlikte geliştirmeyi de kapsıyor." ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Canikli, Türkiye'nin hava ve füze savunma sistemleri tedariği konusunda şunları söyledi:

"Bir taraftan S400'leri satın alıyoruz, bir taraftan EUROSAM ile yine aynı fonksiyona sahip sistemleri birlikte geliştirmek için çalışma başlattık. Yine aynı şekilde Patriotlarla ilgili teklifimiz var. Ayrıca Türkiye tamamen kendi milli imkanlarıyla geliştireceği bir platformun, hattın çalışmasını başlattı. Şu anda birlikte geliştirme, anlaşma aşamasına geldiğimiz EUROSAM var. Henüz hem S400'ler hem de Patriotlar için görüşmeler devam ediyor, bu aşamaya geliş durumda değil. Gelebilir, önemli değil. Eğer gelirse de biz bütün bu çalışmaları ayrı ayrı birlikte yürüteceğiz. Kendilerine söyledik."

- "Hepsine ihtiyacımız var"

Canikli, EUROSAM'ın kendilerine yönelttiği, "Siz Rusya ile bir S400 alımı yaptınız ve eğer şartlar uygun olursa teknoloji transferini de içerecek şekilde geliştirme çalışmasını da düşünüyorsunuz. Aynı şekilde Patriotlara da bir teklif yapıldı. Hangisini yürüteceksiniz? Bizimle yaptığınız bu anlaşma ne kadar samimi ya da ne kadar ciddi?" sorusuna, gerekirse üç projenin birlikte götürüleceği karşılığını verdiklerini bildirdi.

Reklam
Reklam

Bir ülkeye veya firmaya bağımlı olmanın ortaya çıkaracağı riskleri ortadan kaldırmak amacıyla irade ortaya konulduğuna dikkati çeken Canikli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu, kesinlikle doğru bir stratejidir. Tek ülkeyle yürüttüğünüz zaman belli bir aşamasında proje durabilir veya çok yüksek maliyetlere ulaşacak şekilde sonuçlanabilir. Eğer o projeyi başka ülke veya ülkelerle yürütme durumu söz konusuysa bir bağımlılık durumu ortadan kalkacağı için projenin sonuçlandırılması, başarılması daha kuvvetle ihtimal dahiline girmekte, ayrıca maliyetleri düşmektedir. Başlangıçta sanki aynı konunun, üç ayrı kanaldan veya iki kanaldan yürütülmesi maliyetleri artıracak gibi gözüküyor ama geçmiş tecrübelerden yola çıkarak söyleyebiliriz ki tam tersine bu yöntem hem ulaşmada daha kesin bir sonucu garanti etmekte hem de kesinlikle maliyetleri düşürmekte. Ayrıca hepsine ihtiyacımız var."

- "İhtiyacımız olan her yere konuşlandıracağız"

Canikli, S400'lerin nereye konuşlandırılacağına ilişkin "İhtiyacımız olan her yere konuşlandıracağız. S400'ler ihtiyacımızı da karşılamıyor. Yani hepsinin birlikte gelmesi halinde bile... Çünkü sınırları ve tehdit alanları çok geniş olan bir ülkeyiz. Getirilmesi halinde hepsinin kullanılması mümkün. Dolayısıyla bu anlamda bir itiraf söz konusu değil." dedi.

Reklam
Reklam

S400'lerin teknik olarak NATO sistemiyle uyumlaştırılamadığını, buna gerek de olmadığını dile getiren Canikli, şöyle devam etti:

"Çünkü birçok NATO ülkesinin NATO konsepti içine dahil etmediği, tamamen ulusal düzeyde sahip olduğu silah sistemleri var. Bunların bir kısmı NATO'ya uygun, bir kısmı uygun değil. Bu, Amerika için de İtalya için de diğerleri için de geçerli. Özellikle şu anda büyük oranda Sovyet silah sistemlerini kullanan Doğu Avrupa ülkeleri var. Bunlardan NATO üyesi olan var, olmaya aday olanlar da var. Herhangi bir sorun teşkil etmiyor. Onları kullanıyorlar. S400'lerin NATO sistemine entegrasyonu mümkün değil ama risk olarak değerlendirilmesi de mümkün değil çünkü kullanılmaya başlanmadan önce dost-düşman tanıma sistemleri değiştirileceği için böyle bir risk durumu kesinlikle söz konusu olmayacaktır."

Canikli, uluslararası ilişkilerde mutlak düşmanlıkların olmadığını belirterek, ülkenin menfaati çerçevesinde yapılanma, ittifak ve organizasyonların yeniden oluşabileceği, dağılabileceği veya güçlenebileceğini söyledi. Canikli, bu anlamda bakıldığında riskin her yerden gelebileceğine dikkati çekti.

Reklam
Reklam

- "NATO içinde etkili bir üyeyiz"

Geçmişe bakıldığında Türkiye'nin, bugün ittifak içinde olduğu birçok ülkeyle mücadele ettiğine işaret eden Canikli, "Biz NATO içerisinde etkili bir üyeyiz. NATO ittifakına da elbette bağlıyız, kalacağız. Biz NATO ittifakının üyesiyiz ve o şekilde kalmaya devam edeceğiz. Bugüne kadar yerine getirdiğimiz bütün taahhütleri bundan sonra da yerine getirmeye devam edeceğiz." açıklamasında bulundu.

Saldırı ihtimaline karşı ülkenin savunma potansiyelinin artırılması gerektiğini vurgulayan Canikli, "savunmaya ayrılan kaynakların gereksiz olduğu" iddialarının doğru olmadığını kaydetti.

- "İki sistem S400'ü 2,5 milyar dolara satın alıyoruz"

Nurettin Canikli, iki sistem S400'ün 2,5 milyar dolara satın alınacağını belirterek, "Bu sistem için daha önce gündeme gelen fiyat daha farklı bir fiyattı. Söylemeyeceğim, speküle edilmesin. Rekabet yok. İşi gereği monopol bir yapı söz konusu" dedi.

Her ülkenin silah sisteminin kendine özgü olduğunu anlatan Canikli, "ABD'nin Patriotları var, EUROSAM'ın SAMP-T'leri var. Çin'in başka bir sistemi var. Her birinin özellikleri farklı. Bu açıdan bakıldığında S400 en etkililerden bir tanesi. Karşılama mesafesi 360 kilometre. Diğerlerine göre en yüksek olan bu. Yani 360 kilometre kala balistik füzeyi karşılama ve imha etme kapasitesine sahip. Bunlar saldırı füzesi değil, savunma füzesi. İsabet oranı da çok yüksek." ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

(Sürecek)

(AA)