2018 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulunda

- Başbakan Yardımcısı Bozdağ: (2) - "Türkiye'nin olağanüstü hali uzatma zarureti devam ettiği sürece olağanüstü hal devam edecektir. Bu zaruretin ne olduğunu elbette hükümetimiz, Milli Güvenlik Kurulu takdir edecek ve bunun gereğini yapacaktır" - "Devletimizin içerisinde terör örgütleriyle iltisaklı, irtibatlı veya üyelik ilişkisi içinde olanları bundan sonra da barındırmayacağız, tespit ettiğimiz anda gereğini yapmaktan tereddüt etmeyeceğiz" - "FETÖ'cülerin lojistiğini, tanıklığını yaptığı bir

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, "Türkiye'nin olağanüstü hali uzatma zarureti devam ettiği sürece olağanüstü hal devam edecektir. Bu zaruretin ne olduğunu elbette hükümetimiz, Milli Güvenlik Kurulu takdir edecek ve bunun gereğini yapacaktır." dedi.

Bozdağ, TBMM Genel Kurulunda Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Başbakanlık, Sayıştay, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Kamu Denetçiliği Kurumu, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, Diyanet İşleri Başkanlığı, Afet Acil Durum Yönetim Başkanlığı ile Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun 2018 yılı bütçelerinin görüşmeleri sırasında hükümet adına söz aldı.

Reklam
Reklam

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında terör örgütleriyle etkin mücadele amacıyla OHAL ilan edildiğini hatırlatan Bozdağ, "Bizim düşüncemiz, olağanüstü hali uzatmak değildi ama ortaya çıkan ihtiyaçlar olağanüstü hali uzatma zaruretini ortaya koymuştur. Bundan sonra da Türkiye'nin olağanüstü hali uzatma zarureti devam ettiği sürece olağanüstü hal devam edecektir. Bu zaruretin ne olduğunu elbette hükümetimiz, Milli Güvenlik Kurulu takdir edecek ve bunun gereğini yapacaktır." diye konuştu.

FETÖ'yü terör örgütü olarak ilan eden ilk hükümetin AK Parti hükümetleri olduğunu dile getiren Bozdağ, iktidarlarının tüm terör örgütleriyle mücadelesinin kararlılıkla sürdüğünü, bundan sonra da süreceğini vurguladı.

Kamudaki görevden almalara ilişkin eleştirilere de yanıt veren Bozdağ, bunun Anayasa'ya uygun Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) çerçevesinde yapıldığını, hiçbir devletin sadakatinden şüphe duyduğu insanlarla çalışmaya mecbur olmadığını söyledi.

Bozdağ, "Devletimizin içerisinde terör örgütleriyle iltisaklı, irtibatlı veya üyelik ilişkisi içinde olanları bundan sonra da barındırmayacağız, tespit ettiğimiz anda gereğini yapmaktan tereddüt etmeyeceğiz. Devletine sadakatle hizmet edenin başımızın üzerinde yeri vardır. Anayasamız, yasalarımız da hükümetimize bu noktada tasarruf yetkisi vermektedir. Bundan kimsenin endişesi olmamalıdır." ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

- "DEAŞ bir İslam düşmanıdır"

Konuşmasında DEAŞ'ın İslam düşmanı, uluslararası bir proje terör örgütü olduğunu belirten Bozdağ, bu terör örgütüyle samimi mücadele eden yegane ülkenin Türkiye olduğunun altını çizdi.

Bozdağ, "Hesapsız kitapsız bir mücadeleyi biz yaptık. Bakın, şu anda Türkiye'de 3 bin 627 kişi hakkında soruşturma var. Yine pek çok kişi hakkında dava var ve Türkiye'de bin 128 kişi de şu anda tutuklu. Bu DEAŞ terör örgütüne göz açtırmamak için." dedi.

Türk yargısının FETÖ'nün yargıyı işgal girişimine karşı kendini korumayı başarmış bir yargı olduğunu dile getiren Bozdağ, Hakimler Savcılar Kurulunun (HSK) doğru ve yerinde kararlarıyla bağımsızlığa zarar verenleri bu alandan temizlediğini söyledi.

Geçmişte darbe girişimlerinde darbecilere ilk biat edenler arasında yargı mensuplarının da yer aldığını kaydeden ve geçmişten örnekler veren Bozdağ, "İlk defa darbeye ve darbecilere biat etmeyen, onlara meydan okuyan bir yargı çıktı. Ben bu yargıyı ayakta alkışlıyorum, hepsine teşekkür ediyorum." diye konuştu.

Reklam
Reklam

Muhalefetin konuşmalarında yüksek yargı organlarının başkanlarına haksızlık yaptığını belirten Bozdağ, onların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya gelmelerinin ve etkinliklere katılmalarının makama ve devletin başına olan saygıdan kaynaklandığını kaydetti.

- "Yeni bir şey de hiç yok, iftiralar var, yalanlar var"

Konuşmasında ABD'de devam eden davaya ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Bozdağ, şunları söyledi:

"Son ifadeler de çıktı ortaya. 17 Aralık soruşturmasını yürüten FETÖ'cü terörist orada 'Belgelerini ben getirdim, kağıt parçalarını' diyor, tanıklık yapıyor. Bir bankacı FETÖ'cü firari, oradaki rapor denen kağıt parçasında imzası var, o da tanık. FETÖ'nün finans desteği verdiği bir STK'da bilirkişi atandı, o da resmi bilirkişi. Yargılamayı yapan yargıç 2014 Mayıs'ında Türkiye'ye getirildi FETÖ'cüler tarafından, 17-25 Aralık sürecine destek vermek için burada açıklama yaptı, hakim de o. Zarrab ceza tehdidiyle veya çıkma ümidiyle baskılandı, iftiracı olmaya zorlandı. Ve şimdi, burada, böyle bir yargılama yapılıyor. Şimdi, buradan adalet çıkar mı? FETÖ'cülerin lojistiğini, tanıklığını yaptığı, desteklediklerinin, bilirkişi, hakim olduklarının verdiği bir karar Türkiye'yi mahkum edemez ve burada bitmemiş komployu Amerika'da tamamlamaları mümkün değildir. Bu bir kumpastır ve burada olup bitenlerin tamamı Türkiye'de savcılık tarafından soruşturuldu. Meclis tarafından soruşturuldu ve kararlar verildi. Yeni bir şey de hiç yok, iftiralar var, yalanlar var. Bu iftiralarla, bu yalanlarla Türkiye'yi yormaya kimsenin hakkı yoktur, olmayacaktır da.Bunlarla ilgili bizim duruşumuz çok nettir, bundan sonra da duruşumuzu milletten yana muhafaza etmeye devam edeceğiz."

Reklam
Reklam

Konuşmasında MİT mensuplarının kahramanca görev yaptıklarını dile getiren Bozdağ, "MİT eksiğiyle gediğiyle bu darbenin başarısızlığında en önemli rollerden birini oynadı. Bu hakkı da hepimizin teslim etmesi lazım." dedi.

Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığının da önemli görevleri yerine getirdiğini belirterek, bu alandaki çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "Bu ayın içesinde imam-hatip, Kur'an kursu öğreticisi, müezzin kayyım alımıyla ilgili ilanlara çıkacağız. Rakamları açıklamıyorum, onlar ilanda görülecektir." bilgisini paylaştı.

- AK Parti ve CHP milletvekilleri arasında gerginlik

Bozdağ'ın konuşmasının ardından kürsüye çıkan CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç'un, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan için "Cumhurbaşkanı kisvesi altında" ifadesini kullanmasına AK Parti milletvekilleri sıra kapaklarına vurarak tepki gösterdiler.

Bu sırada TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, konuşmasına devam eden Özkoç'u temiz bir dil kullanması ve Cumhurbaşkanlığı makamına saygılı olması konusunda uyardı.

Reklam
Reklam

Özkoç'un ayağa kalkan ve sözlü tepki gösteren AK Parti milletvekillerine, "Ne var? Yerinize oturun?" diye karşılık vermesi üzerine tartışma büyüdü.

Birbirleri üzerine yürüyen AK Parti ve CHP milletvekillerinin kavgasını, araya giren diğer milletvekilleri önledi.

Meclis Başkanvekili Aydın, birleşime ara verirken, gerginlik arada bir süre daha devam etti.

(Bitti)

(AA)