2019 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda

Hazine ve Maliye Bakanlığının 2019 yılı bütçesinin görüşmeleri devam ediyor - AK Parti Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi: - "Sayın Cumhurbaşkanımızdan önce kimse 'Ben Kürt'üm, Alevi'yim.' diyemiyordu. Kimse farklı bir demokratik yapıda kendisini ifade edemiyordu. Bu, hükümetlerimiz döneminde oldu. Ekonomide de aynı" - MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı: - "Merkez Bankası 2018 enflasyon tahminini yüzde 23,5'e yükseltmiştir. Enflasyonla mücadele kapsamında binlerce firmanın yaptığı yüzde 10'luk indirimin etkisi sınırlı olmuştur" - İYİ Parti İstanbul Milletvekili Durmuş Yılmaz: - "Seçimlerden sonra Türkiye tarihinde görülmemiş bir kemer sıkma politikası uygulayacaksınız. Hatta bunu IMF ile 20. stand-by anlaşmasını imzalayarak yapacaksınız"

AK Parti Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi, "Sayın Cumhurbaşkanımızdan önce kimse 'Ben Kürt'üm, Alevi'yim.' diyemiyordu. Kimse farklı bir demokratik yapıda kendisini ifade edemiyordu. Bu, hükümetlerimiz döneminde oldu. Ekonomide de aynı." dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Hazine ve Maliye Bakanlığının 2019 yılı bütçesinin görüşmeleri devam ediyor.

CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, kamuoyunda "varlık barışı" olarak anılan düzenlemenin iki kez hayata geçirildiğini ancak sonuçlarına ilişkin bilgi paylaşımında bulunulmadığını söyledi.

Reklam
Reklam

Ar-Ge'nin milli gelir içerisindeki payının yüzde 0,5 civarında seyrettiğini anlatan Kuşoğlu, bu oranın artırılması gerektiğini vurguladı.

Kayıt dışılığın hala önemli bir sorun olarak varlığını sürdürdüğünü belirten Kuşoğlu, 60 milyon seçmeni olan Türkiye'de yaklaşık 2 milyon vergi mükellefi bulunduğuna dikkati çekti.

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, 2019 yılı bütçesinin geneli üzerindeki görüşmelerde, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'a 20 soru yönelttiğini ancak bunların sadece 3'ünün seçilerek cevaplandığını ifade ederek, komisyonun, soruların cevaplarını almak için "bütçeyi geçirmeme" gücünü kullanması gerektiğini savundu.

Komisyon Başkanı Süreyya Sadi Bilgiç ise komisyonun Paylan'ın talep ettiği gibi soruların cevaplarını kontrol etme görevi olmadığını dile getirdi.

Paylan, bütçenin vicdansız, adaletsiz ve merkeziyetçi olduğunu ileri sürerek, bütçede savunma harcamaları yerine eğitime yönelik yatırımlara ağırlık verilmesi gerektiğini söyledi.

Konuşması sırasında Paylan, Komisyon Başkanı Bilgiç'ten kendisini dinlemesini istedi. Bunun üzerine, Başkan olarak konuşmacıları dinlemek dışında birçok görevi bulunduğunu ifade eden Bilgiç, "Hep aynı şeyleri söylüyorsunuz. Siz diyorsunuz ki 'daha fazla top tank olmasın', biz 'daha az terör, daha fazla özgürlük.' diyoruz." şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak'a Man adaları, Panama ve Malta'ya vergi dairesi açmasını öneren Paylan, "Tahminim TC vatandaşlarının 300 milyar doları var. Oradan 50-60 milyar dolar vergi alınarak bu ülkenin yoksullarına kaynak aktarabilirsiniz. Bu vergi cennetlerine gidip vergi daireleri açıp gerekenleri yapacak mısınız?" dedi.

Paylan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2003 yılında Davos'ta George Soros'la bir araya geldiğini anlatarak, "Süleyman Soylu, bu operasyonları yapıyor. Ülkemizin demokrasisi açısından Soylu bir tehdittir." ifadelerini kullandı.
\

- "Ekim enflasyonu 15 yılın en yüksek rakamı"

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, vatandaşların, bankalara yüklü miktarda ödeme yaptığını, bankaların faiz dışı gelirlerinin önemli bir düzeyde olduğunu belirtti. Ekonomide ciddi sıkıntılar olduğunu, en önemli sorunların başında enflasyonun geldiğini vurgulayan Kalaycı, şöyle devam etti:

"Ekim ayı enflasyon oranı son 15 yılın en yüksek rakamıdır. Yıllık bazda yüzde 25,2 olarak gerçekleşmiştir. Gıda enflasyonu yüzde 30'a yaklaşmıştır. Merkez Bankası 2018 enflasyon tahminini yüzde 23,5'e yükseltmiştir. Anlaşılan o ki enflasyonla mücadele kapsamında binlerce firmanın yaptığı yüzde 10'luk indirimin etkisi sınırlı olmuştur. Yıl sonuna kadar süreceği söylenen ve 6 ana başlıkta düzenlenen KDV ve ÖTV indirimlerinin nasıl bir sonuç vereceğini göreceğiz. MHP olarak dileğimiz, ekonomimizin hareketlenmesi, piyasaların canlanması, artan maliyet baskısının ve Türk lirasındaki değer kaybının süratle telafi edilmesidir."

Reklam
Reklam

Dolar 7 lirayı aştığında zam yapanların, kurdaki düşüşü indirim olarak yansıtmadığına işaret eden Kalaycı, vatandaşın hayat pahalılığı içerisinde borçlarını ödeyemez halde bulunduğunu savundu.

Ürettiği ürünü değerinde satamayan, mazot gibi girdileri artan, bankalara borçları artan çiftçinin zor durumda olduğunu dile getiren Kalaycı, çiftçinin borçlarına yönelik yapılandırmanın hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Mustafa Kalaycı, Türkiye'de vergi reformu yapılmadığı için vergi yükünün dar ve sabit gelirlilerin sırtında bir yük olarak kaldığını da iddia ederek, reformun bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.

Maliye çalışanlarının yıllardır çözüm bekleyen sorunları bulunduğunu, boş kadrolara atama yapılmadığını ifade eden Kalaycı, bakanlığın, uzun süredir açmadığı uzmanlık sınavlarını bir an önce açmasını istedi.
\

- "Seçim nedeniyle erteliyorsunuz"

İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz, Türkiye'ye yönelik bir finansal saldırı gerçekleştirildiğini açıklayan Albayrak'ın bu saldırının düzenlendiği başkenti açıklamadığını söyledi.

Reklam
Reklam

Türkiye'nin, finansal tarihinde ilk kez özel sektör borçları kaynaklı bir kriz yaşadığını, ancak yurt dışı kaynaklı borçların ödenebilmesi için gereken yabancı kaynak imkanının son derece kısıtlı olduğunu öne süren Yılmaz, siyasi şartlar ve hükümetin devlet yönetme şekli nedeniyle yabancı yatırımcıların Türkiye ekonomisine güveninin azaldığını savundu.

Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Son 12 aylık cari açığımızın yarısına yakın kısmı Merkez Bankamızın rezervleri ve net hata noksan kaleminden finanse edilmiştir. Bu durum literatürdeki anlamıyla tam bir 'ani duruş' olmasa da ona yakın bir duruştur. Geçen mayıs ayından beri hükümetinizin aldığı tedbirler, ne yazık ki sorunların kaynağına inmekten ziyade, ortaya çıkan semptomları tedavi etmekten ileriye gidemedi. Bu borç krizinden nasıl çıkılacak ve ortaya çıkan maliyetler toplumun hangi kesimlerine hangi oranda dağıtılacak? Bu sorulara cevap veremiyorsunuz çünkü önümüzde seçim var. Tüm kalbimle diliyorum ki inşallah yanılırım, ama seçimlerden sonra Türkiye tarihinde görülmemiş bir kemer sıkma politikası uygulayacaksınız ve krizin maliyetini kurduğunuz ekonomik sistemden nemalanan on binlerce yandaşınıza değil, krizde hiçbir sorumluluğu olmayan milyonlarca vatandaşımıza ödetmeye çalışacaksınız. Hatta bunu IMF ile 20. stand-by anlaşmasını imzalayarak yapacağınızdan da neredeyse eminim."

Reklam
Reklam

Durmuş Yılmaz, Merkez Bankasının bağımsızlığını kaybettiğini de iddia etti.
\

- "Türklerin parası o bölgeye gitti"

AK Parti Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi, herkesin hükümeti sevmesinin beklenemeyeceğini ancak vicdan sahibi bireyler olarak iktidarın hizmetlerinin görülmesi gerektiğini belirterek, devlete herhangi bir zarar gelmesi durumunda bundan herkesin etkileneceğine işaret etti.

AK Parti hükümetleri öncesi engelli ve hastalara yönelik evde bakım hizmetinin bulunmadığına dikkati çeken Çelebi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iktidara gelmesinden sonra Doğu ve Güneydoğu illerine yönelik birçok önemli proje ve çalışmanın hayata geçirildiğini anlattı.

Çelebi, Doğu ve Güneydoğu'ya yönelik yatırımları anımsatarak, "Türklerin parası o bölgeye gitti. Bu iktidar hiçbir dönemde Kürt ve Türk ayrımı yapmadı. Demokratik anlamda söyleyeyim..." ifadelerini kullandı.

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın "Bu söylem, ayrımcılıktır." sözleri üzerine Çelebi, söz konusu bölgelere aktarılan paranın milletin parası olduğunu söyledi.

Reklam
Reklam

Doğu ve Güneydoğu illerindeki hendeklerin, devletin bölgedeki belediyelere sağladığı araçlarla açıldığını anlatan Çelebi, dünyanın her yerinde devletin kendisini korumaya yönelik önlemleri hayata geçirdiğine işaret etti. Çelebi, "Devlet 2015 ve 2016'da 'gidip şu evleri yıkayım...' demedi. Böyle bir şey yok." dedi.

Ekrem Çelebi, "Sayın Cumhurbaşkanımızdan önce kimse 'Ben Kürt'üm, Alevi'yim.' diyemiyordu. Kimse farklı bir demokratik yapıda kendisini ifade edemiyordu. Bu, hükümetlerimiz döneminde oldu. Ekonomide de aynı. Sadece 16 yılda Ağrı il merkezine giden tutar 11 katrilyon lira." diye konuştu.

Öte yandan muhalefet milletvekilleri ile AK Partili milletvekilleri arasında kayyum atanan belediyeler konusunda karşılıklı laf atmalar yaşandı.

Anahtar Kelimeler: