Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "Hazinemizin ortaya koyduğu altın tahvil ihracı, son 2 yılda 6,5 tona yakın altının yastık altından Türkiye ekonomisine kazandırılmasına vesile olarak, kayıt dışı sermayenin ne kadar doğru kayıt içine getirildiğini ortaya koydu." dedi.
Albayrak, bakanlığı ile bağlı ve ilgili kuruluşlarının 2019 yılı bütçelerinin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulunda milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Altın ve döviz ihraçlarının Türkiye ekonomisindeki farklı kaynakların reel ekonomiye kazandırılmasına yönelik adımlar olduğunu ifade eden Albayrak, bu adımın başarılı olduğunu söyledi.
Özellikle döviz ve altın ihraçlarının önemli ve stratejik adımlar olduğunu vurgulayan Albayrak, şöyle konuştu:
"Hazinemizin ortaya koyduğu altın tahvil ihracı, son 2 yılda 6,5 tona yakın altının yastık altından Türkiye ekonomisine kazandırılmasına vesile olarak, kayıt dışı sermayenin ne kadar doğru kayıt içine getirildiğini ortaya koydu. Biz bu noktada bir başka ilki daha gerçekleştirdik. Özellikle döviz anlamında, altın anlamında direkt vatandaşımıza yönelik bir ihraç kapsamında, kurumlara, bankalara, yabancılara yaptığımız ihraçlardan farklı direkt hazine garantisi kapsamında olan, direkt hazinemizin makul bir kar payıyla gerek faizli gerek faizsiz enstrümanlarla Türkiye ekonomisinde daha etkin finansal kaynakların çeşitlendirilmesi için adım attık."
Hazinenin vatandaşa yönelik ihraçları daha düşük süreliyken, yabancıya yönelik ihraçların süresinin çok daha uzun olduğuna işaret eden Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Vadenin faiz üzerindeki etkisi çok net görülebilir. Ama özellikle şu son 4 aydaki Hazinemizin borçlanma stratejisi ki, ben anlıyorum, herhalde bu finansal piyasalardaki bazı finansal kuruluşlar, bu yeni Hazine stratejimizden biraz rahatsız. Bizim öncelikli hedefimiz, devletimizin ulusal ve uluslararası piyasalardan borçlanma maliyetini düşürdü dalgalı dönemlerde bile. Yeni Ekonomi Programında, son 4 ayda, eylül, ekim, kasım ve aralık ayında 26,2 milyar liralık bir faiz ödeneği öngörürken, bu 4 aylık süreçte etkin ve aktif bir faiz stratejisiyle bu rakam 23 milyar 784 milyon lira gerçekleşmiş. Yani yıl sonuna kadar bütçelenen faiz ödemesi 2 milyar 413 milyon lira daha aşağıda gerçekleşmiştir."
- "Yaklaşık 30 milyar liralık çiftçi kredisine 2019 Temmuz sonrasına öteleme"
Albayrak, İşsizlik Sigortası Fonu kapsamında yapılan işlemlerin hukuki ve Fon'un gelir kaynaklarını artırmaya yönelik olduğunu dile getirdi.
Vergi barışı kapsamındaki düzenlemelerin sonuncusu kapsamında taksitlendirmede ödeme süresinin ertelenmesine yönelik bir maddenin torba teklife eklendiğini anımsatan Albayrak, "Yeniden yapılandırma değildir. Onun dışında gerek esnafa gerek çiftçimize bu manada, yapılandırma ve mevcut bankalara borçları noktasında çok önemli düzenlemeler, yeniden yapılandırmalar, düşük faizli kredilerle desteklemeler devam ediyor. Sadece geçtiğimiz hafta, yine Ziraat Bankası noktasında 530 bin çiftçimizin yaklaşık 30 milyar liralık çiftçi kredisi 2019 Temmuz sonrasına ötelenerek, mevcut en düşük maliyetli faizin altyapısı korunarak, yaklaşık 7-8 aylık bir rahatlamayla bu desteği sürdüreceğiz." diye konuştu.
Berat Albayrak, 2002 yılında brüt 250 lira olan asgari ücretin 2 bin 30 liraya ve net 184 liradan 1603 liraya çıktığını vurgulayarak, "Asgari ücret nominal yüzde 770, reel olarak yüzde 94'lük bir artış ortaya koymuştur." değerlendirmelerinde bulundu.
- "Olayların tesadüfi olmadığını küresel örneklerle tecrübe ediyoruz"
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, Türkiye ekonomisinin bütün engellere rağmen sağlam adımlarla yoluna devam ettiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Türkiye sağlıklı ve rasyonel bir büyümeyi daha da güçlü bir şekilde ortaya koyacağı 2019'a emin adımlarla ilerliyor. Gerek iç gerek dış kaynaklı, gerek iç gerek dış piyasa talebinden Türkiye bugüne kadar büyümesini ortaya koymuş. Ama Yeni Ekonomi Programında biz ne dedik; dengelenme, disiplin ve dönüşüm. Fransa'da olaylar oluyor, enteresan. Çin'de olaylar oluyor, Kanada'da birileri tutuklanıyor. Yani bölgemizde son yıllarda yaşanan olayların ne kadar tesadüfi olmadığını her geçen gün yaşanan küresel örneklerle tecrübe ediyoruz. Türkiye'de olunca öyle, Fransa'da, Almanya'da böyle. Demek ki AK Parti iktidarları 16 yıldır çok güçlü bir sistem inşa etti. Bu yeni dönem, iç ve dış bütün bu saldırılara karşı çok daha güçlü bir finansal mimarinin inşa edileceği bir dönem. Bunun adımlarını atmaya başladık. Sermaye piyasaları, bu anlamdaki enstrümanlarla, Kalkınma Bankası, Emlak Bankası, reasürans şirketiyle..."
Türkiye'nin her yıl yarım ila 1 milyon insanına iş ürettiğinin altını çizen Albayrak, Türkiye'de kapanan şirketler olduğu gibi işletmeye açılan şirketlerin de bulunduğunu söyledi. Albayrak, "Hayat devam ediyor. Bazıları para kazanıyor, bazıları kaybediyor. Hayatta kaybetmek de kazanmak da var. Ama totale baktığımızda açılan işletmeler, kapananlardan 100 bin daha fazla 2015 yılında. 2016 yılında 228 bin 871 açılmış, 101 bin 614 kapanmış; nette 127 bin 257. 2017'de 229 bin 367 açılmış, 96 bin 945 kapanmış; nette 132 bin 422. 2018 1 Ocak-10 Aralık itibarıyla Ticaret Bakanlığının son rakamı bütün 'saldırı, battı, o, bu.' rakamlarına rağmen 214 bin 133 açılmış, 96 bin 851 kapanmış; 117 bin 282 net. Hayatın devam ettiği bir süreç var." ifadelerini kullandı.
- "2023'e kadarki yolculuğumuza çok daha güçlü devam edeceğiz"
Berat Albayrak, faiz harcamalarına yönelik eleştirilere cevaben de şunları kaydetti:
"Türkiye'de 2002 yılında faiz harcamalarının bütçe içindeki payı yüzde 43,2 idi, bu rakam 2018'de yüzde 9, 2019 bütçesinde yaklaşık yüzde 12. 2002 yılında toplanan verginin yüzde kaçı faize gidiyordu biliyor musunuz? 85,7 lirası faize gidiyordu. Bu rakam, bu yıl sonu itibarıyla yüzde 11,7. 2019 bütçesinde de 15'lerde bu rakam. Bütün bunlara baktığımızda, AK Parti iktidarları, 16 yıldır, bütün iç ve dış krizlere, saldırılara rağmen halkımızın teveccühüyle çok ama çok güçlü bir yetkiyle bu ülkeyi yönetiyor. Tüm kalbimle inanarak, tüm Meclisin huzurunda milletimize şunu ifade ediyorum; tıpkı geçtiğimiz 16 yılda olduğu gibi bize güvenerek bu makamı, Cumhurbaşkanlığı sisteminin başında Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu kabine ve bu yasamadaki iktidar vekillerimizle 2019 ve 2023'e kadarki yolculuğumuzda çok daha güçlü bir şekilde inşallah hayata geçirmeye devam edeceğiz."
Daha sonra Genel Kurulda, Hazine ve Maliye Bakanlığının yanı sıra Gelir İdaresi Başkanlığı, Kamu İhale Kurumu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, Türkiye İstatistik Kurumu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile Sermaye Piyasası Kurulunun bütçeleri kabul edildi.