Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Önümüzdeki süreçte Avrupa Birliğiyle (AB) ilişkilerimizi geliştirmek için biz hazırız. Fakat, genişleme süreciyle ilgili sorunun sadece bizimle olduğunu düşünürsek, aldanırız. AB'nin kendi içinde sorun var." dedi.
Çavuşoğlu, TBMM Genel Kurulunda, bakanlığının bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, NATO'ya en çok katkı sağlayan ülkelerin başında Türkiye'nin geldiğini, dolayısıyla Türkiye'siz bir NATO'nun olmayacağını Londra'da tüm liderlerin de vurguladığını belirtti. Çavuşoğlu, "Türkiye'nin NATO üyeliğinin sorgulanmasının da yersiz olduğunu orada bir kere daha görmüş olduk." diye konuştu.
Özelikle NATO'nun savunma planlarıyla ilgili bir yanlış anlaşılma olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, "İki tane savunma planı var. Birisi Polonya ve Baltık ülkeleri için, birisi Türkiye'nin savunma planıdır. İki plan, şu anda yayınlanma öncesi iyileştirme için Askeri Komitede duruyor, eşit hale geldi. Burada bir jest yaptık ama bundan sonraki süreçte bizimki yayınlanmadan onlarınki de yayınlanmaz. Gayet açık bir şekilde Baltık ülkelerine ve Polonya'ya da bu konuyu söyledik." değerlendirmesinde bulundu.
"ABD'yle problem yaşadığımız doğru; gizli değil, tüm dünya biliyor." diyen Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Peki, sebebi ne? İki tarafın taleplerine baktığımız zaman hangisi meşru, hangisi haklı? Bizim talebimiz ne? Terör örgütüne desteği kes; silah veriyorsun, eğitiyorsun. Bu bir terör örgütüdür, sen de kabul ediyorsun. Ayrıca, FETÖ'yle ilgili taleplerimizi yerine getir. ABD'nin bizden talebi ne? 'S-400'ü alma.' Benim savunma sistemine ihtiyacım var. 'Olsun, alma.' Şimdi, hangisi makul, hangisi geçerli, hangimiz haklıyız?
Amerika bu kararları aldı diye, hepsinde Türkiye'yi suçlamak doğru değil. Bunun hangisinde biz haksızız? Şimdi, Kongreden bu kararlar geçerken neyi kriter aldılar? Bir, Barış Pınarı Harekatı'mızı, iki S-400'ü. Şimdi, burada bir karar vermemiz lazım. Amerika bu kararları alacak diye ya PKK'ya, YPG'ye göz yumacağız, elimiz kolumuz bağlı kalacak; aynı şekilde savunma sistemine bu kadar elzem bir şekilde ihtiyacımız varken almayacağız; Amerika da bize 'bravo' diyecek ya da Amerika ne yaparsa yapsın, Türkiye kendi kararlarını alıp uygulayacak. Siz iktidarda olsanız hangisini tercih edersiniz? Elbette, biz doğru olanı tercih ettik çünkü Amerika'ya karşı bir yanlışımız yok. Amerika'ya karşı bir yanlışımız yoksa o zaman Amerika hatalı kararlar almıştır ve aynı şekilde adımlar atmıştır."
-"Sondaj gemilerimizi göndererek dengeleri değiştirdik"
Çavuşoğlu, Kıbrıs'ın, Türk dış politikasının her zaman önceliklerinden biri olduğunu ifade etti.
Kıbrıs'ta hep kalıcı bir barış, çözüm için çalıştıklarını dile getiren Çavuşoğlu, bu çabaları Rum tarafının kabul etmediğini söyledi.
Çavuşoğlu, "Bundan sonra laf olsun diye bir müzakere olmasın, sonuç odaklı olsun ve neyi müzakere edeceğimize karar verdikten sonra biz bu adımları atalım. Müzakere çerçeve belgesini belirleyelim. Bu federasyon da olabilir, konfederasyon da olabilir, iki devletli çözüm de olabilir. Hiçbirini dışlamıyoruz, hiçbirini de ısrarla bastırmıyoruz. Ama özellikle de federasyon için müzakere edeceksek Kuzey Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitliği, tüm boyutlarıyla beraber, dönüşümlü başkanlık dahil, hepsinin müzakere çerçeve belgesine işlenmesi lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Hidrokarbon zenginliklerde KKTC ve Kıbrıs Türk halkının hakkı olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Ben toplumumun hakkını korumak için adım atıyorum. Eskiden bunları oturur, konuşur, kınardık ve sismik araştırma gemisi gönderirdik ama şimdi sondaj gemilerimizi göndererek orada da dengeleri değiştirdik. Bundan sonra Kıbrıs Türk halkının hakkını korumak için kararlılığımızı devam ettireceğiz." dedi.
-Levent Gök'e teşekkür
İçeride olduğu gibi dışarıda da terörle mücadelenin, her boyutuyla önemli olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, TBMM Başkanvekili Levent Gök'e yönelik, "Zatıalinizin liderliğinde Kazakistan'a Cumhurbaşkanlığı Günü'nde bir heyet gitmişti. Toplantı salonunda bir FETÖ'cü gazeteci olduğunu öğrendikten sonra verdiğiniz tepkiden dolayı zatıalinize çok teşekkür ediyorum. Ülkemizin de milletimizin de hislerine tercüman oldunuz. Heyetinizdeki tüm milletvekili arkadaşlarıma da keza teşekkür etmek istiyorum." ifadelerini kullandı.
AB'nin Türkiye için halen stratejik bir hedef olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Şu süreçte yaşanan tüm sorunların suçlusu olarak ülkemizi görmeyelim. Biz ev ödevimizi yapalım. Bu konulardaki tavsiyelerinizi de önemli buluyoruz ama biz AB'ye diyoruz ki 'şu fasılların önündeki siyasi engelleri kaldır, bize de açılış kriterlerini bildir ama siyasi engel koyuyorsun'. Özellikle AB ile ilişkilerde Meclis'imizin de rolü çok önemli. Tüm diplomaside olduğu gibi ve önümüzdeki süreçte AB ile ilişkilerimizi geliştirmek için biz hazırız. Fakat, genişleme süreciyle ilgili sorunun sadece bizimle olduğunu düşünürsek, aldanırız. AB'nin kendi içinde sorun var." dedi.
-"Sürecin takipçisiyiz"
"Uygur Türkleri konusunda sessiz kalmamız mümkün değildir." diyen Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Bu süreci; Çin, Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplum nezdinde takip ediyoruz. Çin de yükümlülüklerini yerine getirmelidir. Dolayısıyla Birleşmiş Milletlerde, örneğin en son üçüncü komitede biz yine bildirimde bulunduk, büyükelçimizi gönderdik. Cenevre'de BM toplantısında, iki hafta içinde hem Cidde'de hem de birkaç gün önce Rabat'ta İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısında bu konuyu bizzat gündeme getirdim. Tüm İslam dünyasının ve İslam İşbirliği Teşkilatının da yükümlülüğüdür bu ve biz bu sorunu kesinlikle görmezden gelemeyiz. Bu konuyu da yine Cumhurbaşkanımız en son ziyaretimizde Çin Devlet Başkanı'na iletti. Çin Devlet Başkanı, Türkiye'den bir heyet davet etti. Biz şimdi tam durumu tespit etmek için bu heyeti, nerelere gitmesi gerektiğini, hangi toplantıları yapması gerektiğini net bir şekilde belirledikten sonra göndereceğiz; tıpkı Kırım'a gönderdiğimiz heyetin orada gerçek tespitler yaptığı gibi."
(Bitti)