AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora, "Doğu Akdeniz'de, Türkiye'nin çok uzun yıllar enerji ihtiyacını karşılayacak rezerv olduğunu düşünmekteyiz. Bizim aldığımız bilgilere göre önemli bir çalışmanın son aşamasına doğru ilerlemekteyiz." dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2020 yılı bütçesinin görüşmeleri sürüyor.
CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, 2020 genel bütçesi içerisinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına ayrılan payın az olduğunu savundu.
Elektrikte mesken tarifesinin 58 kuruş, sanayi tarifesinin 66 kuruluş, tarımsal sulamanın ise 68 kuruş olduğunu belirten Arı, "İlk defa sizin döneminizde tarımsal sulama ve hayvancılık için kullanılan elektrik tarife ücreti, mesken ücretinin üzerine çıkmış durumda. Çiftçi ürettiğinin karşılığını alamıyor, girdi maliyetleri çok yüksek. Hiç olmazsa elektrik noktasında çiftçinin ciddi bir desteğe ihtiyacı var. Tarımsal sulama ve sondajlarda ÖTV ve KDV alınmaması ya da devlet desteğine ihtiyaç bulunuyor." diye konuştu.
Türkiye'de önemli miktarda kültür mantarı üretildiğini dile getiren Arı, üreticinin, mantar üretiminde kullanılan elektriğin, tarımsal üretimde kullanılan elektrik sınıfında değerlendirilmesini beklediğini ifade etti.
AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora, iktidarlarları döneminde enerji kaynaklarının çeşitlendirildiğini, enerji alanındaki mevzuatların güncellendiğini, Türk Petrol Kanunu çıkarıldığını, enerjide dışa bağımlılığın azaltılması ve sanayide hammadde ihtiyacının karşılanması için önemli adımlar atıldığını, yenilenebilir enerjide üretim kabiliyetinin artırıldığını, yeraltı madenlerine ciddi önem gösterildiğini söyledi.
AK Parti'den önce 6 şehirde doğal gaz bulunduğunu, şu anda 81 ile ve 500'e yakın ilçeye doğal gaz verildiğini vurgulayan Cora, "CHP döneminde hava kirliliğinden dolayı gaz maskeleriyle dolaşılıyordu. Ankara'da millet hava kirliliğinden dolayı başka şehirlere kaçıyordu. AK Parti doğal gazı bütün illere getirerek bir yaşam kalitesi ortaya koymuştur." ifadesine yer verdi.
Doğu Akdeniz'de hidrokarbon ve doğal gaz arama çalışmalarında önemli bir aşama kat edildiğini belirten Cora, Kıbrıs'ta Türk halkının hak ve menfaatlerinin yok sayılmasına göz yummayacaklarının altını çizdi.
Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin kararlılığını sınamak isteyenlerin gerekli dersini aldığını, almaya da devam edeceğini dile getiren Cora, şunları kaydetti:
"Kıbrıs Rum tarafı ve arkasında yer alanların oyunlarını herkes biliyor. Kıbrıslı kardeşlerimizle birlikte Doğu Akdeniz'de başlattığımız hidrokarbon ve doğal gaz arama çalışmalarını 2 sondaj, 2 sismik araştırma gemimizle yürütüyoruz. Buradaki haksız ve adaletsiz yaklaşıma müsaade etmeyeceğiz. Kıta sahanlığı koruma ve Kıbrıs Türklerinin hakkı olan hidrokarbon kaynaklarına sahip çıkma konusunda meşruiyet sınırları içerisindeki yaklaşımımızı sürdüreceğiz. Enerji demek güç demektir. Türkiye jeopolitik, siyasi, askeri ve ekonomik gücünü ekonomiyle taçlandırdığında önünde hiç kimse duramayacaktır. Bunu engellemeye çalışanlar da başaramayacaktır. Doğu Akdeniz'de, Türkiye'nin çok uzun yıllar enerji ihtiyacını karşılayacak rezerv olduğunu düşünmekteyiz. Bizim aldığımız bilgilere göre önemli bir çalışmanın son aşamasına doğru ilerlemekteyiz."
- "Herkes enerji politikalarının mağduru"
CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, enerji politikalarının Türkiye'yi nereye getirdiğinin, nereye taşıyacağının irdelenmesi gerektiğini söyledi.
Enerji politikalarının, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığını da aşan nitelikte olduğunu savunan Şener, "Bu politikalar son bir yıllık performansa bakıldığında halkı perişan etmiştir. Herkes bu enerji politikalarının mağdurudur. Enerji fiyatları çok ciddi artmıştır. Doğal gaz ve elektriğe zamlar var. Geçen sene ekim ayından bu yıl ekim ayına bakıldığında doğal gazda da elektrikte de zamların yüzde 40 civarında olduğunu görüyorum. Bu, enflasyonun 4 katından fazladır." diye konuştu.
Enerji sektörünün borçlarının arttığını ve 47 milyar dolara dayandığını ifade eden Şener, devletin bu borçların nasıl yapılandırılabileceğine ilişkin çaba sarf ettiğini söyledi.
Enerji politikalarının çevre duyarlılığı olanları da tatmin etmediğini dile getiren Şener, "Ülkenin geleceğiyle ilgili ne var ortada? Ona bakılığında görülen tablo iç açıcı değil." dedi.
Şener, Akkuyu Nükleer Santrali'nin mutlaka masaya yatırılması gerektiğini vurgulayarak, firmaya, 19 milyar kilovatsaat alım garantisi verildiğini, alım garantisi verilen bu fiyatın, elektrikteki mevcut birim fiyattan fazla olduğunu belirtti. CHP'li Şener, "Daha ucuz enerji sağlamayacaksa elektrik fiyatını 4 kat artıracaksa biz bunu neden yapıyoruz? Akkuyu Nükleer Santrali'nin yüzde 49'luk hissesi kime ait olacak?" şeklinde konuştu.
MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, enerji politikalarının odağında arz güvenliğini sağlamak ve dışa bağımlılığın azaltılmasının yer aldığını, optimum kaynak çeşitliliğini sağlamak üzere tüm alternatif enerji kaynaklarının değerlendirildiğini belirtti. Hükümetin teşvik edici ve düzenleyici rolünün artmasının, yeni dengeler için büyük önem taşıdığını dile getiren Başkan, şöyle devam etti:
"Hükümetin yerli üretime bakışı, petrol ve doğal gaz aramalarına yönelik arama çağrısının yansıması, kısa sürede bunların bulunabileceğine dair güçlü kanaatler oluşturmaktadır. Rüzgarda üçte bir, güneşte yarı yarıya düşen teknoloji maliyeti, bu alandaki iştahı yüksek tutacak ve yerli üretimle birlikte Türkiye'yi bu alanda ihracat üssü yapabilecektir.
Dünyada doğal gaz, özellikle LNG lehine ciddi bir eğilim mevcuttur. Otoriteler bu durumu 'LNG furyası geliyor' şeklinde açıklamaktadır. Türkiye bu noktada hem depolama kabiliyeti hem de boru hattından kaynaklanan güçlü anlaşmaları çerçevesinde doğal gazda bölgenin kilit ülkesi olabilme şansına yönelik adımları daha fazla atmaktadır."
İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu, Tuz Gölü Doğal Gaz Depolama Tesisi'nin tamamlanmasına enerji arz güvenliği için öncelik verilmesi gerektiğini söyledi.
Elektrik üretimindeki payı yüzde 30,6 olan ve ithal edilen doğal gazın elektrik üretiminde sınırlandırılması gerektiğini ifade eden Kabukcuoğlu, "Biyoyakıt ve üretim kullanımının yaygınlaştırılması gerekir. Enerjinin milli olabilmesi ve dışa bağımlılığımızın azalıp ortadan kalkması için enerji teknolojilerini geliştirmek üzere Ar-Ge ve kuluçka merkezleri kurulmalı. Enerji teknolojileri araştırma üniversitesinin kurulup yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimine geçerken aynı zamanda yerli teknolojiye de bunu sağlamak gerekir." değerlendirmesinde bulundu.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 9 Kasım 2015 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla Niğde Bor Enerji İhtisas Endüstri Bölgesinin oluşturacağının açıklandığını ancak akıbetiyle ilgili bilginin bulunmadığını dile getirdi.
Tarımda kullanılan yeraltı sularının elektrik kullanılarak çıkarıldığını, bir yılda yüzde 60 oranına ulaşan elektrik zamlarının üreticiyi ciddi oranda mağdur ettiğini söyleyen Gürer, "Çiftçi Kayıt Sistemi’ne dahil olsun olmasın tarımda kullanıldığı belgelenen tüm sulama suyu elektrik fiyatları için yeni bir düzenleme düşünüyor musunuz?" diye sordu.