Ramazan ayının habercisi üç aylarda, Regaip, Miraç ve Berat kandilleri ile Kadir Gecesi idrak edilecek. Bu mukaddes üç aylar dolayısıyla ibadetlerini yerine getirip oruç tutmak isteyen kişiler daha şimdiden internette 2022 Ramazan ne zaman başlayacak? Bu sene oruç ne zaman? Ramazan Bayramı hangi gün? sorularının yanıtını öğrenmek için araştırma yapmaya başladı. Öte yandan Müslümanlar tarafından her yıl heyecanla beklenen Ramazan ayına ilişkin detaylarda Diyanet İşleri Başkanlığı taradından açıklandı. İşte Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan Ramazan ayı ve Bayramı tarihleri...
Ramazan ayının ilk günü 2 Nisan Cumartesi gününe denk geliyor. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayımladığı takvime göre; ilk oruca 1 Nisan'ı 2 Nisan'a bağlayan gece kalkılacak. Ayrıca, 1 Nisan Cuma akşamı ilk teravih namazı kılınacak. Bu yıl Ramazan ayında ülkemizde ilk sahur Ardahan'da, ilk iftar ise Hakkari'de yapılmış olacak.
Bu sene Ramazan ayı 2 Nisan 2022 Cumartesi gününe denk geliyor. Kadir Gecesi ise 27 Nisan Çarşamba günüdür.
Ramazan ayı son günü olan arife günü 1 Mayıs Pazar gününe denk gelmektedir.
Ramazan Bayramı 1. Gün: 2 Mayıs Pazartesi
Ramazan Bayramı 2. Gün: 3 Mayıs Salı
Ramazan Bayramı 3. Gün: 4 Mayıs Çarşamba
Ramazan orucuna sabah imsak vaktinde niyet edilerek başlanır ve öncesinde bildiğiniz gibi dirençli kalabilmek için sahur yemeği yenilir. Sahur, sünnettir. Akşama kadar yemeden, içmeden, cinsel çağrışımlardan ve faaliyetlerden uzak durmak gerekir. Akşam ezanı ile oruç açılır ve iftar yemeği yenilir. Böylece bir günlük oruç tutulmuş olunur.”
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre Akıllı ergenlik çağına ulaşmış ve oruç tutmasına engel bir mazereti olmayan her Müslümanın Ramazan orucunu tutması farzdır.
Yolculuk:
Yolculuk, Ramazan ayında oruç tutmamak için ruhsat olarak kabul edilmiştir. Yolculuk esnasında tutulmayan oruçlar, daha sonra kaza edilir. Kur’an’da “Ey inananlar! Oruç sizden öncekilere farz kılındı gibi, Allâh’a karşı gelmekten sakınasınız diye, size de sayılı günlerde farz kılındı. içinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler, bir düşkünü doyuracak kadar fidye verir. Kim gönülden iyilik yaparsa, o iyilik kendisinedir. Eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha iyidir.” buyurulmaktadır. (Bakara, 2/183-184).
Geceden oruç tutmaya niyetlenip de gündüz yolculuğa çıkmak zorunda olan kimse yolculukta zorluk çekerse, daha sonra kaza etmek üzere orucunu bozabilir. Ancak orucunu tamamlaması daha uygundur. Hz. Peygamber, Mekke’nin fethi için sefere çıktığında oruçlu iken, Kedîd denilen yere varınca orucunu bozmuştur. (Buharî, “Savm”, 34; Müslim, “S›yam”, 15) Bu uygulama, sefere çıkınca orucun bozulabileceğini göstermektedir.
This is a modal window.Video oynatılamadı, ağ ya da sunucu hatası veya belirtilen format desteklenmiyor.
Hastalık:
Oruç tuttuğu zaman, hastalığının artmasından veya uzamasından endişe edilen kimse ile, hastalığı sebebiyle oruç tutmakta zorlanan kişilerin Ramazan ayında oruç tutmayıp, iyileştikten sonra bunlar› kaza etmelerine izin verilmiştir. Yukarıda zikredilen âyet buna işaret etmektedir. Uzman bir hekim tarafından oruç tutması hâlinde hasta olacağı bildirilen kimse de hasta hükmündedir.
Hamilelik ve çocuk emzirme:
Oruç tutmaları kendilerine veya çocuklarına zarar vermesi hâlinde, hamile kadınlar oruçlarını tutmayabilirler. Emzikli kadınlar da, sütlerinin kesilmesi ve çocuklarının zarar görebileceği durumlarda oruç tutmayabilirler. Hz. Peygamber buna müsaade etmiştir (Nesâî,“Sıyam”, 50-51).
Zor ve meşakkatli işlerde çalışmak:
Oruç tuttuğu takdirde sağlığına bir zarar gelmesinden korkan kimse, orucunu tutmayabilir. Bu durumda olanlar, izinli olduğu günler veya uygun zamanlarda tutamadıkları oruçları kaza ederler. Bir zorunluluk olarak, ağı işlerde çalışmak zorunda olan kişiler oruçlu olarak çalıştıkları takdirde sağlıkları risk altında kalacaksa, Ramazan ayında tutamadıkları oruçlarını uygun bir zamanda kaza ederler.
Yaşlılık:
Oruç tutamayacak kadar yaşlı olan kimseler, oruç yerine fidye verebilirler. Bakara sûresinin 184. âyetinde, bu şekilde olup da oruca güç yetiremeyenlerin, oruç tutmayıp fidye vermeleri gerektiği hükme bağlanmıştır. İyileşme umudu olmayan hastalar da aynı hükme tabidir.