2008 yılında ilk sezonunun yayınlanması ile büyük bir ilgi gören, dizi tarihinin en saygı duyulan ve en sevilen yapımlarından olan Breaking Bad konusu, teknik başarısı ve harika oyunculuk performanslarıyla 21.yüzyıla adını altın harflerle kazıdı. New Mexico çölünde geçen dizi, bir kimya öğretmenin Shakespeare trajedilerini andıran hikayesi ile dizi sevenlerin adeta tutkusu oldu. Orta yaşlı bir adamın hayatına odaklanan dizi, Walter White'ın orta yaş krizi ve evliliğine dair sorunlarını bir suç dehasına dönüşmesi ile dengelemeyi başarıyor. Walter White'ın iyilik ve kötülük arasındaki çizgiyi adım adım kaldırışına şahitlik ettiğimiz dizi, beş sezon boyunca izleyicinin merakını canlı tuttu. Yayınlandığı süre boyunca Breaking Bad ödüller ve adaylıklara da doymadı. 16 Emmy ve 2 Altın Küre ödüllü dizi, ayrıca 2013 yılında Guinness Rekorlar Kitabı'na "tüm zamanların en yüksek reyting alan dizisi" unvanı ile girmeyi başardı.
Kara mizah, suç ve drama türünün başarılı örneklerinden Breaking Bad'ın yaratıcısı Vince Gilligan, dizinin aynı zamanda da isim babası. Peki, Walter White karakterinin dönüşümünü simgeleyen Breaking Bad ne demek? ABD'nin güney eyaletlerinde gündelik dilde "kıyamet koparmak" anlamında kullanılan bu deyim, çılgına dönmekten kanuna karşı çıkmaya kadar oldukça geniş bir anlama sahip.
Dizinin Eylül 2013'te yayınlanan son bölümü ABD'de en fazla seyredilen televizyon yapımlarından biri oldu. Bu efsane dizinin başrollerinde Bryan Cranston, Aaron Paul ve Anna Gunn var.
Bir lisede kimya öğretmeni olan Walter White akciğer kanseri olduğunu öğrenir. Ölüm gerçeği ile yüzleşen Walter White, ek iş yapmasına rağmen güçlükle geçindirdiği ailesinin geleceği hakkında endişelenmeye başlar. Hiç hesapta yokken ikinci çocuklarına hamile kalan karısı ve ergen oğluna kendisi öldükten sonra ne olacaktır? Bu soru, iki çocuğunun ve karısının geleceğini nasıl güvenceye alacağı sorununu da doğurur. Ve aradığı çözüm kendi doğum günü partisinde birden televizyon ekranında belirir. Kalan zamanında hızlı para kazanmanın yolunu uyuşturucu ticareti yapmakta bulur. Walter White'i ezik bir lise öğretmeninden "meth" ticaretinin imza ismi Heisenberg karakterine dönüştüren bu yolculukta, ortağı eski öğrencisi Jesse Pinkman olur.
Hayatı boyunca dürüst bir insan olarak yaşamanın ödülünü kanser olarak aldığını düşünen Walter White etrafındaki herkesin hayatını değiştirir. Akıl hocalığını da yaptığı iş ortağı Jesse Pinkman ile şiddet ve ihanet dolu bir dünyaya adım atar. Ailesini koruma içgüdüsüne başlangıçta sempatiyle yaklaştığımız Walter White, giderek kendi iradesiyle yozlaşmaya başlar.
50 yaşında ek iş olarak oto yıkamacıda çalışan kimya öğretmeni Walter White'ın sıkıcı hayatı bir dizi haber sonrasında temelinden sarsılır. Önce, planlanmamış bir gebelik ile eşinin hamile kaldığını öğrenir. Serebral palsi hastası oğlunun ergenlik sıkıntılarına ve polis kayınbiraderinin rahatsız edici himayesine bir de akciğer kanseri olduğu haberi eklenir. Üstelik oldukça az zamanı kalmıştır. Bu vahim tablo karşısında Walter, ailesini öldükten sonra rahat ettirmeye karar verir. Kısa zamanda büyük paralar kazanmak isteyen Walter, en iyi bildiği şeyi yani bilimi kullanmaya karar verir.
Walter White karakterine hayat veren oyucu Bryan Cranston, bu ikonik karaktere bürünmeden önce Malcom in the Middle dizisindeki baba karakterini canlandırmıştı.
JP Wyne Lisesi'ni zorlukla bitiren Jesse Pinkman bağımlı bir uyuşturucu satıcısıdır. Bir türlü kurtulamadığı uyuşturucu bağımlılığı yüzünden ailesinin evini terk etmek zorunda kalır. Jesse, Gina teyzesinin evinde sefil bir hayat sürer. Uyuşturucu üretimi ve satışı yapan Jesse ile eski öğretmenin yolları bir uyuşturucu baskını sırasında kesişir. Eski öğrencisini kendi uyuşturucu organizasyonu için kullanmayı amaçlayan Walter White, şantaj yoluyla Jesse'yi zorlar. Böylece Jesse ve "Mr. White" arasında bir suç ortaklığı başlar. Ortaklığın yol ayrımına geldiği anlar da olur elbet ancak, bunlardan hiçbiri Breaking Bad Jane karakterinin başına gelenler kadar etkileyici olmayacaktır.
Hayatı boyunca hiç oyunculuk eğitimi almayan Aaron Paul, yeteneği ile dikkatleri üzerine çekmeyi başarır. Öyle ki birinci sezonun sonunda öldürülmesi planlanan Jesse karakterinin gelişiminden etkilenen Vince Gilligian, karakteri daha da ön plana çıkarmaya karar verir. Dizinin finali sonrasında çekilen Breaking Bad filmi; El Camino: A Breaking Bad Movie filminde başrolde yer alan Paul'u, bu yıl Westworld dizisinde de izleme fırsatı yakaladık.
Skyler White, aile bütçesine web sitesi üzerinden yaptığı satışlarla katkıda bulunmaya çalışan sıradan bir ev hanımıdır. Kocasının kendisinden gizlediği hastalığı ve bu hastalığın sonucu olarak geçirdiği dönüşüm, Skyler'ın evliliğinin çatırdamasına neden olur. Skyler ve Walt'ın evliliğini hastalıkta ve sağlıkta yemini dışında bir arada tutan yeni bir dinamik ortaya çıkar: Korku. Walter'la beraber Skyler'da zamanla evrilir. Özellikle kız kardeşi Marie ve Hank karşısında başarılı bir manipülatör haline gelir.
Breking Bad oyuncuları içinde en zorlu işi Anna Gunn'ın üstlendiğini söylemek çok da yanlış olmaz. Zira Breaking Bad hayranlarının nefret ettiği Skyler White karakterini yıllarca başarı ile canlandırdı. Güzel oyuncu, Skyler White'a duyulan nefret ile ilgili The New York Times gazetesine bir köşe yazısı bile yazdı.
Uyuşturucu işine bulaşan masum kimya öğretmeni Mr. White'ın en büyük talihsizliği ve şansı kayınbiraderi Hank'tir. Enerjisi yüksek ve gürültücü bir karakter olan Hank, Uyuşturucu ile Mücadele İdaresi (DAE)'nin Albuquerque ofisinde ajan olarak çalışır. Hank'in, bölgesinde yıldızı hızla parlayan mavi metamfetamin kaynağını bulma tutkusu her geçen gün artar. Bu kirli ticaret krallığında hızla yükselen Heisenberg'in, kendi kayınbiraderi olduğundan habersiz amansız bir takibe başlar.
Kariyerinin en parlak rolü ile eleştirmenlerin beğenisini kazanan Dean Joseph Norris, karısı ve beş çocuğu ile halen Los Angeles'da yaşıyor.
Skyler'in evliliğine ve hayatına burnunu sokmaya bayılan kız kardeşi Marie, aşırı merakı ile Schrader ve White ailesinin hayatlarını zorlaştırmakta üstün bir başarı sergiler.
Breaking Bad cast ekibi içinde İskoç Kraliyet Konservatuarı'ndan drama eğitimi almış tek kişi olan Betsy Brandt, aynı zamanda Harvard Üniveristesi'nde de tiyatro eğitimi almış.
Düşük ücretli kamu işleri dahil, alabildiği her türlü davayı almaya çalışan avukat Saul Goodman, karanlık işleri hızla çözme başarısı ile Walter ve Jesse'nin adeta üçüncü ortağı olur. Saul'un hukuk becerilerinin ötesinde, "herkesi tanıyan birini tanıyan birini tanıyan" ilişkiler ağı vardır. Bu ilişki ağları sayesinde Walter'in tüm pis işlerini Saul yoluna koyar.
Breaking Bad karakterleri arasından özgünlüğü ile sıyrılan Saul Goodman, izleyici tarafından o kadar sevildi ki yapımcılar bu fırsatı kaçırmadı. Karakterin, Breaking Bad'de kullandığı yapışkan ve ucuz reklam sloganı ile aynı ismi taşıyan "Better Call Saul" dizisi hayata geçirildi. Bu dizinin de başrolünde elbette Bob Odenkirk var.
Breaking Bad yorumları ile dizi tarihinin en çok konuşulanları arasında da yer almayı başardı. Her sezonu ile gelişen ve beklentileri karşılamayı başaran Breaking Bad, konusu ile en iyi televizyon dizilerinden biri olmanın haklı gururunu hala taşıyor. Giderek keskinleşen hikayesi ve dramatik anlatımı ile şanına yaraşır bir final yapan Breaking Bad, hayranları için hala bir numara! Henüz izlemediyseniz, Breaking Bad Netflix platformu üzerinden büyüsünü yaymaya devam ediyor. Bir oturuşta bitirebileceğiniz Breaking Bad sezonları ile bu unutulmaz dizinin keyfini istediğiniz an, istediğiniz yerde çıkarabilirsiniz. İzlemeye başlamadan önce, dizi hakkında bilmeniz gerekenleri ve az bilinenleri sizin için derledik: