22 Mart Dünya Su Günü

Türkiye Mühendis Mimarlar Odalar Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Ali Keleş, "Ülkemizde...

Türkiye Mühendis Mimarlar Odalar Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Ali Keleş, "Ülkemizde kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı bin 500 metreküp civarında olup, ülkemiz su sıkıntısı bulunan ülkeler arasında yer almaktadır" dedi.Türkiye Mühendis Mimarlar Odalar Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla suyun öneminin anlatıldığı bir toplantı gerçekleştirdi. TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Ali Keleş başkanlığında yapılan toplantıya yönetim kurulu üyeleri katıldı. Toplantıda yönetim kurulu üyeleri ve davetlilere seslenen Başkan Ali Keleş, 1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 22 Mart tarihinin ’Dünya Su Günü’ olarak ilan edildiğini anımsattı."TÜRKİYENİN SU TÜKETİMİ 46 MİLYAR METREKÜP"Yetişkin bir insanın günde yaklaşık 2-2,5 litre su içmesi gerektiğini kaydeden Keleş, "İçilen ve kullanılan su renksiz, kokusuz ve su tadında olmalıdır. İyi bir çözücü olarak suyun doğal kimyasal içeriği vücudun ihtiyaç duyduğu kalsiyum, magnezyum, sodyum gibi bazı temel elementleri içermelidir. Dünyadaki toplam su tüketiminin yüzde 70’i sulama, yüzde 22’si sanayi ve yüzde 8’i içme ve kullanma suyu amaçlıdır. Gelişmiş ülkelerde bu oranlar sırasıyla yüzde 30’i sulama, yüzde 59’u sanayi ve yüzde 11’i içme ve kullanma suyu iken, az gelişmiş ülkelerde yüzde 82’i sulama, yüzde 10’u sanayi ve yüzde 8’i içme ve kullanma suyudur. Bu oranlarla su kullanımı gelişmişliğin de göstergesi olmuştur. Türkiye’de toplam su tüketimimiz 46 milyar metreküp olup bunun 34 milyar metreküpü tarımda, 5 milyar metreküpü sanayide ve 7 milyar metreküpü de içme-kullanma amaçlı kullanılmaktadır" ifadelerini kaydetti."TÜRKİYE SU SIKINTISI BULUNAN ÜLKELER ARASINDA"Tatlı su kaynaklarının son derece sınırlı olduğunu belirten Keleş, "Ülkemizde yıllık ortalama yağış metrekareye 643 minimetredir. Bu da 501 milyar metreküp suya karşılık gelmektedir. Ülkemizde kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı bin 500 metreküp civarında olup, ülkemiz su sıkıntısı bulunan ülkeler arasında yer almaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre nüfusumuzun 2030 yılında 100 milyona ulaşacağı öngörülmektedir. Bu durumda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarımız bin 120 metreküp civarında olacaktır" diye konuştu.BEYŞEHİR GÖLÜNDE KÜÇÜLMETürkiye’nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü’nün hızlı bir küçülme periyoduna girdiğini kaydeden Keleş, gölde derinliğin zaman zaman 1 metrenin altına kadar inmekte olduğunu açıkladı. Göller bölgesinde bulunan göllerin de yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu belirten Keleş, "Tuz gölü hızla küçülmektedir. Bafa ve Van Gölleri’nin su seviyeleri düşmektedir. Aşırı yeraltı suyu kullanımı nedeniyle Konya Ovası çökmekte, bu nedenle Tuz Gölü’nün suları yer altı sularını kirletmektedir. Antalya nüfus, coğrafi ve iklimsel özellikleri nedeniyle tarımda, turizmde, sanayide ve içme-kullanmada olmak üzere su tüketimi yüksek olan bir ildir" dedi."ANTALYA’DA SULARIN YÜZDE 98’İ SONDAJ KUYULARINDAN"Yeraltı suyunun kaynak ve sondaj kuyularından olmak üzere içme-kullanma suyu olarak en çok kullanıldığı illerin başında Antalya geldiğini aktaran Keleş, "Kentte kullanılan suyun yüzde 98’i sondaj kuyularından ve yüzde 2’si kaynak suyundan olmak üzere tamamı yeraltı suyundan karşılamaktadır. İlçelerle birlikte değerlendirildiğinde bu durum yine de pek değişmemektedir. Yeraltısuyu sondaj kuyuları 3 ayrı bölgede toplanmıştır. Bu bölgelerden üretilen suyun en kalitelisi Boğaçay kuyularındadır. Geçen yıl Antalya Kent Konseyi tarafından yapılan ’Antalya Kentinin Su Sorunları’ sempozyumunda Akdeniz Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü tarafından yapılan çalışmanın sunumunda Boğaçay kuyularından elde edilen suyun kalitesinin çok iyi su sınıfında olduğu belirtildi" diye konuştu.BUCAK BÖLGESİNDE YERALTI SUYU SIKINTISIBurdur-Bucak bölgesinde yeraltı suyu sıkıntısı bulunduğunu ifade eden Ali Keleş, "Sulamalar genelde kooperatifler aracılığıyla planlı bir şekilde yürütülmektedir. Yüzey suyu olarak en önemli sorun Burdur Gölü su seviyesinin sürekli düşmesidir. Bundaki en önemli etken sulu-susuz her derenin önünün gölet ve barajlarla kesilerek göle yüzeysel su akışının kesilmesidir. Bu durum yeraltı suyu beslenişini de olumsuz yönde etkilemektedir. Bölgedeki diğer bir olumsuzluk taş ocaklarının su kaynaklarına olan olumsuzluğudur" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz