Sözcü Gazetesi yazarı Murat Muratoğlu'nun 'Acil seçim kararı neden alındı?' başlıklı köşe yazısında 24 Haziran seçim kararını değerlendirdi.
Muratoğlu'nun dikkat çeken yazısı şöyle
"Niye acil erken seçim? Ekonomi dayanamıyor güzel kardeşim! Acil seçim ekonomiye merhem olur mu? Yapmayın gözünüzü seveyim... Ne değişecek? Taze kan, genç yetenek Erdoğan geldi diye yurt dışından yeni para mı gelecek? Yoksa bir mucize mi gerçekleşecek?.
Anketler ortada... Türkiye ekonomisi nasıl diye sorduğumuzda yüzde 65'i kötü diyor. Yüzde 15'i cevap vermeye çekiniyor. Yüzde 20 şuursuz da iyi gittiğini söylüyor. Bu anketi AKP Genel Merkezi'nin çıkışında yapsan yine bulamazsın yüzde 20 iyi diyeni!.
İyi dedikleri, beş gündür akaryakıta zam gelmedi. Neredeyse son 120 saattir aynı fiyattan pompalıyorlar benzini...; Başka? Kendilerinden değil gözlemlerinden. Neymiş, AVM'ler tıka basa doluymuş! AVM dediğin ülkenin en ucuz eğlence yeri. Gir, dolaş, çık beş kuruş para harcamazsın. Dünyanın gelişmiş şehirlerinde arasan AVM bulamazsın..
Sorsan halka fakirliğini çoğu diyecek ki dış güçlerin bitmeyen kini... Yalancı pehlivanlar seni kandırıyorlar diye anlatamazsın ki! Ne istediniz de bu halk yemedi? Daha da yemez dedikçe ikinci tabağı istedi..
Daha dört gün önce Hazine borçlanmaya gitti, faiz dolar bazında yüzde 6.20... Bildiğin tefeci faizi... Ülkeyi ipotekle daha iyi! Lakin elleri mahkûm bizimkiler kabul etti. Peki, bize kim borç verdi? Yüzde 53 Amerika menşeili, yüzde 32'si Avrupa... Bu saatten sonra seçim neyi değiştirir ki?.
Bakın; Türk Lirası çok ciddi değer kaybetti. Faizler arttı. Milli ve yerli diyen patronlar aşırı yatırım yaptı. Çoğu havlu attı. İktidar Kredi Garanti Fonu'nu şapkadan çıkardı. Şimdi bu krediler ödenmiyor. “Krediyi” veren bankalar şimdi “garanti” seçeneğini kullanıp “fonu” arıyor..
Mart ayında reel fiyatlar gerilediği halde konut satışları bir yıl öncesine göre yüzde 14 düştü. İnşaat betona çakıldı. Kimi kaçtı. Kimi kaçış hazırlıklarına başladı. Sabaha kadar teşvik versinler. Yine de dibi görecekler. Faizler mecburen artırılacak. Bu durumda satılamayan konutlar iyice elde patlayacak..
Diyelim ki, Merkez Bankası sabahın köründe Saray'ın telefonunu çaldırdı; “Ne yapalım diye?” patronu yatağından kaldırdı. Olur da “faizleri sakın artırma” emri gelirse, dolar en az yüzde 3 daha koyar üstüne... Faizleri artırsa ters düşecek kendiyle... Zira yapacak bir şey yok!.
Türkiye'nin iç ve dış toplam borçları ise 3 trilyon 604 milyar liraya ulaşarak milli geliri aşmış durumda. Lira'nın sürekli değer kaybetmesi ile finansman giderleri karşılanamaz boyutta... İktidar ve Saray bırak gelecek yıl kasım ayını, mevcut tablo ile bitiremez koca yazı... Dönmez ülkenin çarkı. İşte bu yüzden aldılar “acil erken seçim” kararını.. . "