Samsun'da doğum sonrasında çocukları 'öldü' denilerek gönderilen Ordulu Kılıç ailesi, 24 yıl sonra çocuklarının yaşadığını öğrenince şoke oldu. Bebeklerinin ölüsünü istediklerinde 'çöpe attık' denildiğini ileri süren aile, kızlarının yaşadığını 24 yıl sonra ikametlerine gelen seçmen bilgi kağıdıyla öğrendi.
Ordu'nun Akkuş ilçesinde ikamet eden Mevlüt (62) ve Zülal (57) Kılıç çifti, 1985 yılında ikinci çocuklarını dünyaya getirmek için Samsun Doğumevi Hastanesi'ne gitti. Aynı gece normal olarak dünyaya gelen 1 kilo 100 gram bebek için servisteki görevli bir hemşirenin sorması üzerine Kılıç ailesi kızlarına Ayşe ismini verdi.
Sağlıklı olarak dünyaya gelen, prematüre olan bebek için bir sonraki gün aynı servisteki başka bir hemşire tarafından aileye bebeklerinin öldüğü söylendiği iddia edildi. Bebeğin ölüsünün ne olduğunun sorulması üzerine 'çöpe attık' cevabıyla karşılaştıklarını öne sürülen aile, büyük bir üzüntü ile hastaneden ayrıldı. Kılıç ailesi aradan geçen 24 yıl sonra 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde ikametlerine gelen Ayşe Kılıç adına kayıtlı seçmen kaydıyla şoke oldu. Bunun üzerine baba Mevlüt Kılıç'ın araştırmaları sonucu nüfus müdürlüğünden alınan doğum tutanağında, Samsun Doğumevi Hastanesi'nin doğumdan 32 gün sonrasına ait raporuna istinaden bebeğin nüfusa tescil edildiği ortaya çıktı.
Yapılan araştırmalar sonrasında söz konusu belgelere baba Mevlüt Kılıç'ın ismi yazılarak farklı imzanın atıldığı belirlendi. Olaylar sonrasında baba Mevlüt Kılıç'ın Samsun Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi'ne sözlü müracaatı sonucu yapılan incelemelerde doğum kayıt defterinde doğan çocuğun bir hafta hastanede yattıktan sonra çıkış yapıldığı, fakat kime teslim edildiğine dair kayıt bulunamadığı belirlendi.
Konuyu mahkemeye taşıyan aile, Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne, nüfus kaydı çıkartıldığında kızlarının sağ olarak göründüğü, hastanenin 'öldü' diye bebeği kendilerine göstermediği ve verilmediği, nüfus kaydındaki çelişkiler nedeniyle çocuklarının sağ olabileceğini belirterek, konunun araştırılması talebinde bulundu.
Bunun üzerine Samsun Cumhuriyet Savcılığı Soruşturma Bürosu, iddia edilen eylemlerle ilgili olarak suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK'nın 102. maddesinde belirtilen zamanaşımı süresinin geçtiğinin anlaşıldığına karar vererek 'faili meçhul şüpheli ve şüpheliler hakkında kovuşturma yapılmamasına' karar verdi.
Hukuki mücadelesine devam eden ve çocuğunun başkasına verildiğine inandığını belirten Baba Mevlüt Kılıç, şikayetçi olduğunu ve hakkını sonuna kadar arayacağını söyledi. Çocuğunun hayatta olduğuna inandığını ve kandırıldıklarını iddia eden baba Mevlüt Kılıç, "Bana çocuğumun öldüğünü söylediler. Fakat daha sonra doğum raporu düzenleyerek nüfusa kayıt yaptırılıyor. Buradan çocuğumun başkalarına verildiği ve hastane tarafından kandırıldığım kanaatindeyim. Çocuğumun hayatta olduğunu düşünüyorum. Çocuğum birine verildi. Çoğumu alanlara hiç bir şey söylemiyorum. Sadece bize göstersinler. Kızımın yerini, düzenini bozmak gibi bir niyetimiz yok. Gelsinler hep beraber oturalım, konuşalım. Başka bir şey istemiyoruz" diye konuştu.
Kız çocuk hasretlerini evlatlık alarak dindirmeye çalıştıklarını ve suçluların cezalandırılması isteyen anne Zülal Kılıç ise kızlarının bulunarak kendilerine gösterilmesini istedi.
HASTANEDEN AÇIKLAMA Samsun Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi Başhekimi Opr.Dr. Mithat Günaydın, söz konusu bebeğin hastane kayıtlarına göre nüfus kayıtlarında olduğu gibi yaşıyor göründüğünü söyledi. 24 yıl önce Zülal Kılıç'ın 7 aylık hamile olarak hastanelerine başvurduğunu belirten Başhekim Günaydın, "Doğum 7 aylık olarak gerçekleşmiş. Bin 100 gram olarak kız çocuğu dünya gelmiş. Bebeğin hastanemiz kayıtlarında ölmediği gözüküyor. 6 gün kadar hastanede yatmış ve taburcu olmuş. Ancak, o devirde bin 100 gram bebeğin yaşaması çok yüksek olmamakla beraber bizim kayıtlarımıza göre, o tarihte sağ olarak taburcu edilmiş" açıklamasında bulundu.