25 Şubat İngiltere basın özeti

Gazetelerde İngiltere'nin AB referandumu ile ilgili haberler yer almaya devam ederken, Financial Times, CEO'ların isimileri kullanılarak alınan sahte e-posta adresleriyle yapılan dolandırıcılıkları gündeme getiriyor.

Gazetelerde İngiltere'nin AB referandumu ile ilgili haberler yer almaya devam ederken, Financial Times, CEO'ların isimileri kullanılarak yapılan bir dolandırıcılık yöntemini gündeme taşıyor.

Financial Times'ın haberinde, Amerikan Federal Araştırma Bürosu FBI'ın, CEO'ların isimleriyle alınan sahte e-postalarla yapılan dolandırıcılıklar üzerine açıkladığı yeni istatistikler duyuruluyor.

Kısaca "CEO dolandırıcılığı" denen yöntemle yapılan sahtekarlıkların son iki yılda ciddi şekilde arttığı, dünya çapında 12 binden fazla kişinin dolandırıldığı belirtiliyor.

Reklam
Reklam

Dolandırıcılar genellikle bir şirket CEO'sunun adıyla alınmış sahte adres üzerinden çalışanlara e-posta atarak yurt dışında bir banka hesabna para göndermelerini istiyor. Şirket, gelen e-postanın gerçek CEO'ya ait olmadığını anladığında ise çoğu zaman çok geç oluyor.

Şİrketlerin bu dolandırıcılara toplamda 2 milyar dolardan fazla para kaptırdığına dikkat çekiliyor.

ABD'li yetkililer dolandırıcılık kurbanı olan şirketlerin ortalama zararının 120 bin dolar olduğunu, ancak bazı şirketlerin zararının 90 milyon dolarlara kadar çıktığını belirtiyor.

Bir FBI yetkilisi "Dolandırıcılar sınır tanımıyor ve bu küresel bir problem" diyor. Ancak yetkililer dolandırıcıların paranın gönderilmesini istedikleri banka hesaplarının genellikle Asya ya da Afrika'da bulunduğuna dikkat çekiyor.

"Muhafazakar Parti'de iç savaş"Guardian gazetesi, İngiltere'nin AB üyeliğinin oylanacağı referandumun ülke siyasetinde neden olduğu karmaşayı gündemde tutmaya devam ediyor.

Gazete konuyla ilgili haberine "Cameron'ın AB anlaşması Muhafazakar Parti'de iç savaş çıkardı" başlığını kullanıyor.

Reklam
Reklam

Başbakan David Cameron'ın geçen hafta Avrupa Birliği ile vardığı anlaşmanın ardından AB'de kalınması için kampanya yürüttüğü hatırlatılırken, kendi partisi içinden Cameron'a karşı çıkanların, anlaşmanın yasal geçerliliği olmadığını savunduğu belirtiliyor.

AB'den çıkılmasını savunan Adalet Bakanı Michael Gove'un, anlaşmanın Avrupa Adalet Divanı tarafından geçersiz kılınabileceğini iddia ettiğine dikkat çekiliyor. Gove bu iddiasına dayanak olarak, Cameron'ın AB ile vardığı anlaşmanın maddelerinin, henüz hiçbir AB anlaşmasına dahil edilmemiş olmasını gösteriyor.

Guardian, anlaşmayı imzalayan taraflardan olan AB Konseyi Başkanı Donald Tusk'ın bu iddiaları sert bir dille eleştirdiğini ve "anlaşmanın yasal olarak bağlayıcı ve değiştirilemez" olduğunu söylediğini bildiriyor.

Trump durdurulabilir mi?Guardian, ABD'de 8 Kasım'da yapılacak olan başkanlık seçimine giden ön seçim sürecinde, Cumhuriyetçi Parti aday adaylarından Donald Trump'ın yakaladığı oy desteğine dikkat çekiyor.

Trump önceki gün Nevada eyaletinde oyların yaklaşık yüzde 46'sını alarak Cumhuriyetçi Parti'nin diğer başkan aday adaylarına ciddi fark atmış, aynı zamanda 3. eyaletini de kazanmıştı.

Reklam
Reklam

Guardian, yarışın henüz çok başında olunduğunu belirtse de, diğer aday adaylarının, milyarder iş adamı Trump'ın yakaladığı bu ivmeyle birlikte kendilerini yenilgiye hazırlamaya başladıklarını yazıyor.

Haberde Trump'ın şu ana kadar 81 delege topladığı, en yakın rakipleri Cruz ve Rubio'nun 17'şer delegede olduğu, Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı seçilebilmek için 1237 delegeye ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor.

"Cihatçılar bomba yapım malzemelerini Türkiye üzerinden temin ediyor"Çatışma bölgelerindeki silah ve mühimmatın dolaşımı üzerine araştırma yapan CAR kuruluşu, Suriye ve Irak'taki IŞİD ve diğer cihatçı örgütlerin, patlayıcı yapımı için ihtiyaç duyduğu malzemelerin büyük kısmını Türkiye üzerinden sağladığını iddia etti.

İngiliz Independent gazetesinin haberleştirdiği CAR (Conflict Armament Research) raporuna göre, aralarında kimyasal ve elektronik malzemeler ile gübre ve kabloların da bulunduğu, bomba yapımında kullanılan malzemelerin birçoğu, IŞİD'in kontrolündeki bölgelere Türkiye üzerinden giriyor.

Reklam
Reklam

CAR raporunda, kaçakçılığın artmasıyla IŞİD'in eline geçen malzemelerin de çeşitlenip arttığı, örgütün giderek daha komplike ve güçlü patlayıcılar hazırlayabildiği belirtiliyor.

Avrupa Birliği'nin de fon sağladığı CAR adlı kuruluşun raporu, Suriye ve Irak'ta kullanılan el yapımı patlayıcıların 20 ay boyunca incelenmesi sonucu yazılmış.

CAR'ın başkanı James Bevan, IŞİD'in eline geçen farklı malzemelerle sürekli yeni patlayıcılar denediğini, Suriye ve Irak'ta el yapımı patlayıcı kullanımının geçmişteki çatışmalarla kıyaslandığında çok daha büyük boyutta olduğunu söylüyor.

Rapora göre bomba yapımı için ihtiyaç duyulan malzemeler, genellikle madencilik ve tarım sektörlerinden temin ediliyor.

CAR bomba yapım malzemelerinin sadece Suriye ve Irak'ı çevreleyen ülkelerden gelmediğini, ancak "ana geçitin" Türkiye olduğunu belirtiyor.

Independent, Türkiye hükümetinin IŞİD'in kaçakçılık ağlarını yok etmek için çalıştığını açıkladığını yazıyor.

Ancak ardından CAR Başkanı Bevan'ın şu sözlerine yer veriyor:

Reklam
Reklam

"CAR araştırmacıları Türkiye'den Suriye'nin kuzeyine tırların, araçların, insanların, gıda ve petrolün geçiş yaptığını gördü. Türkiye ve IŞİD'in kontrol ettiği bölgeler arasındaki sınır fiilen açık durumda".