25. Uluslararası Yapı Ve Yaşam Kongresi Tamamlandı

Bursa’da düzenlenen 25. Uluslararası Yapı ve Yaşam Kongresi, sonuç bildirgesinin açıklanması ile sona erdi. Yurt...

Bursa’da düzenlenen 25. Uluslararası Yapı ve Yaşam Kongresi, sonuç bildirgesinin açıklanması ile sona erdi.

Yurt içi ve yurt dışından 83 konuşmacının 9 oturumda ‘Yaşanabilir Kentler’ teması çerçevesinde 33 konuyu katılımcılarla paylaştığı 25. Uluslararası Yapı ve Yaşam Kongresi’nin sonuç bildirgesini açıklayan forum başkanı Şengül Öymen Gür, “Kentlerin yaşanabilir olması için sağlıklı, güvenli, sürdürülebilir ve nitelikli çevreler olmaları, yaşanabilirliğin her bir kentin kendine özgü yerel karakteristikleri ve kentli hakları dikkate alınarak sağlanması önemlidir.” dedi.

Reklam
Reklam

Yaşanabilirliğin kentsel topluluklar üzerindeki baskılar, hızlı ve plansız kentleşme ve bunların kentlilerin esenliği üzerindeki olumsuz yansımaları konusundaki duyarlılığa tepki olarak kentleri ve insanların yaşadıkları yerleri planlayan ve araştıranlar için temel bir kavram olduğunu söyleyen Gür, “Bu gerçeğin ışığında 25. Uluslararası Yapı ve Yaşam Kongresi ‘Yaşanabilir Kentler’ teması üzerine yoğunlaşarak yaşanabilirliğin çok çeşitli boyutlarının irdelendiği ve kentleri yaşanabilir kılan etmenlerin belirlendiği bir platform oluşturmuştur.” diye konuştu.

Kongrede çok önemli konuların mercek altına alındığını ifade eden Şengül Öymen Gür, şöyle devam etti: “3 gün boyunca kamusal mekânların ve yaşam alanlarının niteliklerinin yaşam kalitesinin yükseltilmesindeki rolü, herkes için erişilebilir, kapsayıcı, duyarlı yerleşmelerin önemi, toplumsal ve kültürel olarak sürdürülebilir yerleşmeler, ekolojik olarak sürdürülebilir, dayanıklı ve doğal afetlere karşı korunmuş yerleşmeler, yaşanabilir ve nitelikli kamusal mekânlar, kentlerde sağlık, güvenlik ve esenlik, kentsel kimlik ve aidiyet, kentli hakkı konuları hakkında katılımcılar önemli bilgiler elde etti.”

Reklam
Reklam

YAŞANABİLİR KENT KRİTERLERİ AÇIKLANDI

Kentlerin sağlıklı, güvenli, sürdürülebilir ve nitelikli çevreler olmaları, yaşanabilirliğin her bir kentin kendine özgü yerel karakteristikleri ve kentli hakları dikkate alınarak kentlerin ‘yaşanabilir’ olabileceğine dikkat çeken Gür, konuşmasını şöyle tamamladı: “Başarılı ve sürdürülebilir bir kentsel değişim bir dizi müdahale sonucunda ortaya çıkar ve bunlardan en önemlisi, yaşam kalitesinin ve yaşayanların aidiyet duygusunu geliştirecek biçimde yaşam mekânlarının nitelik ve çekiciliğinin artırılmasıdır. Bu bağlamda yaşam çevresinin iyileştirilmesine yönelik küçük ölçekli müdahaleler önemlidir. Bu kavramların çevre tasarımı ile ilgili tüm disiplinlerin eğitiminde işlenmesi ve uygulamalarına yansıması meslek insanlarının sorumluluğundadır. 20. yüzyılın başında gelişmiş ekonomik gücün nitelikli kentsel mekânlara erişmek için zorunlu olduğu düşünülürken, 21. yüzyılda kentsel mekânların niteliğinin kentlerdeki ekonomik canlanma için bir zorunluluk olduğu noktasına varılmıştır. Kentle ilgili karar süreçlerinde kentli katılımının etkin bir şekilde sağlanması yaşanabilir kentler için önemli koşullardan biridir. Tüm bu değerlendirmeler ışığında, kent halkının yaşanabilir, sağlıklı ve sürdürülebilir bir yerleşmeye sahip olma hakkının ülkemizde Anayasa çalışmalarının devam ettiği bu süreçte Anayasa düzeyinde ele alınması ve bu çalışmalarda girdi olarak değerlendirilmesi ülkemiz açısından önemli bir kazanım olacaktır.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz