26 yıl önce terk ettiği oğluna böbreğini verdi

1 yaşına gelmeden Çocuk Esirgeme Kurumu’na verdiği oğlunun 26 yıl sonra böbrek hastası olduğunu öğrenen Kerim Keskin, böbreğini vererek oğlunun hayatını kurtardı

İlk eşinden dünyaya gelen Ümit Ayaz’ı 1 yaşına gelmeden Çocuk Esirgeme Kurumu’na veren Kerim Keskin, oğlunu 26 yıl sonra karşısında görünce şoke oldu. Kerim Keskin, 4 yıldır kronik böbrek hastalığı ile mücadele ettiğini öğrenince, "Oğlumu tekrar kaybetmeye dayanamam" diyerek bir böbreğini bağışlayıp yaşama bağladı.

Ordu’da oturan 48 yaşındaki Kerim Keskin, maddi ve ailevi sorunları nedeniyle oğlu Ümit Ayaz’ı 1 yaşına gelmeden Giresun Çocuk Esirgeme Kurumu’na verdi. Evlat edinen ailesi de yıllar sonra gerçeği açıklayınca, Ümit Ayaz gerçek ailesini bulmak için Gaziantep’ten Ordu’ya gitti. Ümit Ayaz, 26 yıl sonra gerçek annesi, babası ve kardeşleriyle tanışıp hasret giderdi.

Reklam
Reklam

Ümit Ayaz’ın 4 yıldan bu yana böbrek hastalığı ile mücadele ettiğini öğrenen Kerim Keskin, 26 yıl sonra kavuştuğu oğlunu kaybetmeyi göze alamayacağı düşüncesiyle bir böbreğini bağışlamaya karar verdi. Ümit Ayaz, 8 gün önce Akdeniz ÜniversitesiHastanesi’nde Başhekim ve Organ Nakli Merkez Müdürü Prof.Dr. Bülent Aydınlı ve ekibi tarafından gerçekleştirilen operasyonda babasının böbreğiyle sağlığına kavuştu.

4 YILDIR DİYALİZE GİRİYORDU

Gaziantep’te eczacı kalfası olarak çalışan Ümit Ayaz, yaklaşık 4 yıl önce yüzündeki şişlikler nedeniyle gittiği hastanede ’nefrit hastalığı’ teşhisi konulduğunu belirterek, sonrasında haftanın üç günü diyalize girmeye başladığını söyledi. 75 kilo ile diyalize başladığını, şu an 57 kiloya kadar düştüğünü aktaran Ayaz, "Günden güne eriyordum. Kalp krizi riski de gelişti. Diyalizi bir hafta geciktirdim ve kalp krizi geçirdim. Yoğun bakımda bir hafta yattım" dedi.

ALIP EVLAT EDİNMİŞLER

Reklam
Reklam

Mustafa- Dursun Ayaz çiftinin Giresun’daki Çocuk Esirgeme Kurumu’ndan 1993 yılında kendisini alıp evlat edindiğini söyleyen Ümit Ayaz, şöyle dedi:

"Ailem yıllarca bu gerçeği bana söylemek istemiş. Askerden sonra söylemeye karar vermişler. Askerden sonra da yaşadığım hastalık telaşı nedeniyle ertelemişler. 5 ay önce kalp krizi geçirince söylemeye karar vermişler."

GERÇEĞİ BİLMEDEN 26 YIL YAŞADI

Evlatlık verildiğini ilk öğrendiğinde yaşadığı duyguların anlatılamayacağını söyleyen Ümit Ayaz, şöyle konuştu:

"İlk duyduğumda şaşkınlık vardı. Çünkü 26 yıldır tanıdığın insanların seni yıllar önce yuvadan aldıklarını ve başka bir insanın sizi doğurduğunu öğreniyorsunuz. İster istemez içinizde bir burukluk oluyor. Beni büyüten aileyi çok seviyorum. Canımı uğurlarına verebilirim. Bana göre en önemlisi büyütmektir. Doğurmakla olmuyor. Sağ olsun tabi ki o insanlara da borcumuz var. Doğurmuş, 1 yaşına kadar bakmışlar. İstemeyerek vermişler. Bir insan çocuğunu başka bir aileye veya yetimhaneye bırakmak istemez. Mutlaka onun da açıklaması vardır. En büyük şaşkınlığım bu olayı herkesin bilmesi ve benim bilmemem."

Reklam
Reklam

"SEN BENİM OĞLUMSUN"

Haziran ayında Ordu’ya gidip gerçek ailesini bulduğunu kaydeden Ümit Ayaz, Ordu’ya gittiğini taksi ile Kızılhisar Köyü’ne ulaştığunu söyledi. Ayaz, şöyle devam etti:

"Babam inekleri otlatmaya götürmüş. Evde kız kardeşlerim ve babamın ikinci eşi vardı. Belki bilmiyorlardır düşüncesiyle durumu onlara anlatamadım. Sadece ’Kerim beyle görüşmek istiyorum’ dedim. Onlar da bana ’Evde yok ama gelir’ dedi. Babam aynı zamanda köy muhtar azasıymış. Evlerine resmi bir kƒağıt imzalatmak için geldiğimi zannetmişler. ’Nereden geliyorsun’ diye sordular. Ben de ’Gaziantep’ten geliyorum, burada bekleyeyim’ dedim. Onlar aslında durumu biliyorlarmış, babamın doğduğumda verdiği Cafer ismiyle sorarak, ’Cafer sen misin’ dediler. ’Evet’ dedim, hemen babamı çağırdılar. Babam geldi ve birbirimize sarıldık, ’Sen benim oğlumsun’ dedi. Nasıl öğrendiğimi ve nasıl bulduğumu sordu. Daha sonra annem Fikriye Çakmak ile de görüştüm. Onunla da buluşmamızda duygu dolu anlar yaşadık. Ordu’daki tüm akrabalarımı görme fırsatı buldum."

Reklam
Reklam

Gerçek ailesinin kendisini birkaç kez arama girişiminde bulunduğunu öğrendiğini anlatan Ümit Ayaz, "Gaziantep’te olduğumu öğrenmişler. Almaya karar verdiklerinde zaman geçmiş. 10 yaşına geldiğimde ise ’Alıp çocuğun rahatını bozmayalım, hayatına henüz başlamışken zihnini bulandırmayalım’ demişler. Bu nedenle beni almaktan vazgeçmişler" dedi.

"ÖZ ANNE DE VERİCİ OLMAK İSTEDİ"

Öz anne ve babasının birbiriyle anlaşamayınca boşandığını, babasının maddi sorunları artınca yuvaya verildiğini söyleyen Ümit Ayaz, "Babam şu an başka biriyle evli. Öz annem de evlenmiş. İkisi de Ordu’nun farklı ilçelerinde yaşıyor. Öz annem de sağolsun, böbrek vericisi olmak için ısrar etti. ’Babanın bağışçı olamaması durumunda ben veririm’ dedi. ’Olmazsa kardeşlerin de verici olabilir’ dedi. Kısmetimde öz babamın böbreği ile sağlığıma kavuşmak varmış. Şu an iki ailemle de görüşüyorum. Babadan 5, annemden 4 kardeşim var. 1 de Gaziantep’teki ailemden kız kardeşim var" diye konuştu.

Reklam
Reklam

GAZİANTEP’TE KUTLAMALAR YAPILDI

Ümit Ayaz’ı evlatlık edinen çiftten 51 yaşındaki Dursun Ayaz, yıllarca çocuk hasreti çektiklerini, sonrasında eşiyle birlikte Çocuk Esirgeme Kurumuna başvurduklarını aktardı. Dursun Ayaz, "Yıllarca bekledik, büyük çocuk vermek istediler. Ancak ben büyütmek istedim. Bir süre sonra Giresun’dan bilgi geldi. Eşimle Giresun’a gittik. Bize iki çocuk gösterdiler. ’Ben bu çocuğa ısındım’ dedim. Müdür bey eşimi gösterip ’Bak baban geldi’ dedi. ’Oğlum Cafer (eski adı) buraya gel’ dedi. Çok duygulandık, eşimle birlikte ağladık. Hem acı hem de güzel bir duyguydu yaşadıklarımız. Hemen işlemlerimizi yaptırdık ve Gaziantep’e döndük. Dönüşte tüm akraba ve dostlarımız bizi karşıladı, ’bebekleri olmuş’ diyerek ziyaret ettiler, kutlamaya ve oğlumu görmeye geldiler" dedi.

"KEŞKE SÖYLEMESEYDİNİZ’ DEDİ"

Gerçeği açıklayınca oğlunun strese girdiğini belirten Dursun Ayaz, "Arkadaşları ’Biz biliyorduk ama sana söyleyemedik’ demiş. Ümit o zaman ’Herkes biliyormuş ben bilmiyordum, helal olsun size’ dedi. Üzülerek tepki gösterdi, ’Keşke söylemeseydiniz’ dedi. Buruk anlar ve günler yaşadı" dedi. Ümit’i evlatlık aldıktan 1- 1.5 yıl sonra kız çocuklarının dünyaya geldiğini söyleyen anne Dursun Ayaz, "Biz beklemediğimiz için oğlumuzun adını ümidimiz olsun diye ’Ümit’ koyduk. ’Bu bizim ümidimiz’ dedik. 1- 1.5 yıl sonra kız çocuğumuz dünyaya geldi. ’Bu da dileğimiz olsun’ dedik ve adını ’Dilek’ koyduk" diye devam etti.

Reklam
Reklam

KAYIP 26 YILIN BEDELİ OLAMAZ

Baba Kerim Keskin ise, üzüntü ve şu anda yaşadığı sevinci kelimelerle anlatamayacağını, 26 yıl görmediği oğlunu hastalığı nedeniyle kaybetmeyi göze alamayaçcağını anlatırken, "Kayıp 26 yılın bedeli olamaz, ama ben bir böbreğimi ona verip sağlıkla yaşamasına vesile olduğum için çok mutluyum" diye konuştu. Ümit Ayaz, 8 günlük tedavi süreci ardından taburcu olup memleketine döndü.

DHA

Anahtar Kelimeler: