ANKARA (İHA) - TBMM Genel Kurulu'nda Devlet adına yurtdışında yüksek lisans ve doktora yaparken, 28 Şubat sürecinde irticai faaliyetleri nedeniyle YÖK tarafından ilişikleri kesilenlerin yeniden üniversitelere dönmesini sağlayacak yasa teklifinin görüşülmesi sürüyor. Yasa çıktığında, eski öğretim görevlileri, sınav şartı ve açıktan atama kriterleri gözetilmeksizin, 3 ay içinde başvurmaları halinde YÖK'ün belirleyeceği üniversitelerde göreve başlayabilecek. Ayrıca AK Parti, CHP ve Anavatan Partisi'nin ortak önergesiyle yasa 'Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin Yasa Teklifi'ne eklenen 9'uncu madde ile 1995-1997 arasında Petrol Yasası uyarınca fazladan yapılan kur farkı ödemelerinden dolayı Hazine bürokratları hakkında doğan ödeme yükümlülüğü kaldırıldı. Bu sayede bürokratlar Hazine'ye milyonlarca dolar ödemekten kurtulacak. Af hükmü içeren kanun tasarısının tümünün oylaması geniş bir mutabakatla kabul edilirken oylamaya 344 milletvekili katıldı ve 344 milletvekili de 'Kabul' oyu verdi.
TBMM Genel Kurulu'nda af içeren 'Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin Yasa Teklifi 3 gün süren müzakerelerin ardından kanunlaştı. Teklif daha önce 'torba yasa' olarak getirilmiş ancak, Bakan Unakıtan'ı kurtaracağı belirtilen, aracılı ihracat işlemlerinde sahte fatura kullanan imalatçı-tedarikçi firmalarla ilgili cezai yaptırım, aracı ihracatçı firmalara uygulanmayacağı hükmünü de içerdiği için muhalefetten ve kamuoyundan sert eleştiriler almıştı.
Dolayısıyla düzenleme bir süre askıya alındı. Daha sonra yurtdışında lisans üstü öğrenim veya doktora eğitimi gören on binlerce insanın mağduriyetini gidermek amacıyla AK Parti Grup Başkanvekilleri 2006 başında bir yasa teklifi verdi. CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç ve CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu da aynı konuda yasa teklifi verince, Plan ve Bütçe Komisyonu iki teklifi birleştirerek ortak bir metin hazırlamıştı. Mağduriyetin toplumsal hale gelmesi dolayısıyla teklifi CHP'nin dışında, Anavatan Partisi Grubu ve DYP milletvekilleri de destekledi. Genel Kurul'da, AK Parti'den gelen ve kabul edilen önergelerle şekillenen teklif uyarınca, lisans üstü ve doktora eğitimi amacıyla yurtdışına gönderilen öğrenciler ile akademik personel; gerekli sürede öğrenimlerini tamamlayamamışsa dahi, sınav şartı ve açıktan atama kriterleri gözetilmeksizin, 3 ay içinde başvurmaları halinde YÖK'ün belirleyeceği üniversitelerde 3 ay içinde durumlarına uygun öğretim elemanı olarak göreve başlayacak. Ayrıca, eğitiminin herhangi bir aşamasında "her ne sebeple olursa olsun" Türkiye'ye çağrılmış olanlar" da bu haktan yararlanacak. Bu hükümle ilgili 'Her ne sebeple olursa olsun' ifadesiyle Kemal Gürüz'ün YÖK Başkanlığı döneminde, 28 Şubat sürecinde irticai faaliyetlerle ilgileri bulunduğu gerekçesiyle üniversitelerle ilişikleri kesilen ve sayılarının bin civarında olduğu belirtilen öğrenci ve araştırma görevlisinin de kanun kapsamına alındığı yorumları yapılıyor. Yine benzeri biçimde bu haktan, eğitimlerinin herhangi bir aşamasında istifa etmiş olanlar veya sürelerinin bitiminde mecburi hizmetlerini tamamlamak üzere görevlerine başlamayıp çekilmiş sayılanlar ile herhangi bir üniversitede görev yaparken yeniden atanmamak suretiyle üniversite ile ilişiği kesilmiş olanlar da yararlanacak.
Bu şekilde yeniden işe başlatılacak olanların sadece Devlet Memurları Yasası'nın aradığı 'Genel Şartlar'a uyması gerekiyor. Buna göre bu kişilerin, "Kamu haklarından mahrum bulunmamak, 6 aydan fazla hapis veya affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunmaması" gerekiyor.
YÖK'ün atanmasını uygun görmediği kişiler ise 60 gün içinde dava açabilecek. YÖK'e başvurmayan, YÖK'ün atanmasını uygun görmediklerinden dava açmayanlar ile yargı kararıyla öğretim elemanlığına başvurması uygun görülmeyenler ise yasanın yürürlüğe girmesinden itibaren bir yıl içinde Devlet Personel Başkanlığı'na (DPB) başvuracak. Bu durumdakiler, personel ihtiyacı da dikkate alınarak DPB'nin belirleyeceği kamu kurum ve kuruluşlarının boş memur kadrolarına "sınav şartı aranmaksızın ve açıktan atanmaya ilişkin sınırlamalara tabi tutulmaksızın" 6 ay içinde atanacaklar. Ayrıca bu kişiler, unvan ve derece değişikliğinin yılda bir kez yapılmasıyla ilgili sınırlamalara da tabi olmayacak. Öte yandan, yurtdışında bu şekilde öğrenim yapan söz konusu öğrenciler ile araştırma görevlileri, başvurmaları halinde, yurtdışındaki eğitimlerinin 18 yaşını doldurdukları tarihten sonraki bölümünü, isterlerse Sosyal Güvenlik Kurumu'na başvurarak hesaplanacak miktarı 12 eşit taksitte ödeyerek borçlanabilecek. Yurtdışında bu şekilde eğitim görmekte iken çeşitli nedenlerle ilişiği kesilen ve sayıları on binlerle ifade edilenlerin, örneğin 50 bin YTL'lik borcu olan birisinin ağır faiz yükü altında bugün 600-800 bin YTL ödemek durumunda kaldığı, içlerinde intihar edenler bulunduğu, büyük bölümünün bu borçlar nedeniyle yurda dönemediği, müteselsil kefillerinin icra takibi ile karşılaştıkları ve sorunun giderek toplumsal hale geldiği belirtiliyor. Bu borçlar da 'Devlet Memurları Yasası', 'Yükseköğretim Yasası' ile 'Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Yasa'da bugüne kadar yapılan kimi değişiklikler nedeniyle çeşitli tarihlere göre farklılık gösteren biçimlerde yeniden hesaplanacak. Yeni hesaba göre ortaya çıkan yeni borç 5 yıla kadar varan vadelerle devlete geri ödenecek. Geçmişte devlete ödenen miktarlar söz konusu ise buna uygun süreler mecburi hizmet süresinden düşülecek. Hesaplama sonrasında Devletin aleyhine bir durum söz konusu olursa ödenmiş olan paranın iadesi istenemeyecek.