"28 şubat'ta kimler vurgunu vurdu?

Başbakan Erdoğan, MÜSİAD'ın tavrını "tüm iş adamlarında ve iş çevrelerinde" görmek istediklerini ifade etti.

ANKARA(ANKA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 28 Şubat sürecinin en çok etkilediği alanlardan birinin ekonomi olduğunu ifade ederek, "Acaba kimler burada vurgunu vurdu? Onların hesaba çekilmesi lazım. Buradan suç duyurusunda bulunuyorum" dedi. Başbakan Erdoğan, MÜSİAD'ın tavrını "tüm iş adamlarında ve iş çevrelerinde" görmek istediklerini ifade etti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin(MÜSİAD) Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, MÜSİAD'a Türkiye ekonomisinin gelişimine verdiği katkıdan dolayı teşekkür etti. MÜSİAD'ın Türkiye'nin demokratik standartların gelişimine, sivilleşmesine, eğitim reformuna da destek verdiğini hatırlatan Erdoğan, "Kesintisiz eğitimin acısını yaşamı, zararını görmüş ve bizim kademeli eğitim reformumuzu var gücüyle desteklemiş ve bu reforma sahip çıkmış olan tüm MÜSİAD camiasına yeniden teşekkür ediyorum" dedi.

Reklam
Reklam

-"TAVIRLARINI ÇOK YAKINDAN İZLİYORUZ"-

AKP hükümetinin 75 milyonun hükümeti olduğunu belirten Erdoğan, ülkenin fertleri kurumları, sivil toplum örgütleri arasında ayrıma gitmediklerini belirtti. Hiçbir sivil toplum kuruluşunu, dernek ve vakfı birbirinden ayırmadıklarını ifade eden Erdoğan, "Ancak sivil toplum örgütlerinin, dernek ve vakıfların demokratikleşme noktasında, milletin talepleri ve tercihleri noktasında ortaya koyduğu tavrı milletimizle birlikte bizler de çok yakından izliyoruz" diye konuştu.

-"ANADOLU KAPLANI PAZARLARI BOZDU"-

MÜSİAD'ın milli iradenin ve demokratikleşmenin yanında yer aldığını ifade eden Erdoğan, "MÜSİAD, statükonun değil, sırtını devlete dayamış sermeyenin değil milletin tarafında oldu" dedi. Sırtını devlete dayayan sermayenin Anadolulu iş adamlarını "bayi olarak gördüğünü ifade eden Erdoğan, "MÜSİAD'ın hangi çileleri çektiğini hangi engelleri aştığını, yıldırmalara baskılara nasıl göğüs gerdiğini çok ama çok iyi bilirim. Statükocular ve sırtını devlete dayayan sermaye dayayan sermaye çevreleri Anadolu'nun genç, dinamik, cevval iş adamlarını bayi olarak görmek istedi. Ne zaman ki Anadolu sermayesi gücünü birleştirdi, heyecan coşku ve ideallerini hayata geçirdi, işte o zaman Anadolu'nun aslanlarından, Anadolu'nun kaplanlarından korkmaya başladılar. "Ben artık fırın satmayacağım, ben fırın üreteceğim, fırın ihraç edeceğim' diyen iş adamı hesapları alt üst etti. Ben Kayseri'ye Çorum'a, Konya'ya, Denizli'ye, Gaziantep'e hapsolmayacağım, ben New York'a, Sidney'e, Pekin'e, Bişkek'e, Paris'e, Londra'ya açılacağım diyen iş adamı bütün pazarları bozdu" diye konuştu.

Reklam
Reklam

-"28 ŞUBAT AYNI ZAMANDA ANADOLU'NUN İŞ ADAMLARINA KARŞI YAPILDI"-

28 Şubat'ın aynı zamanda Anadolu'nun başarılı iş adamlarına karşı yapılmış bir müdahale olduğunu savunan Erdoğan, "28 Şubat MÜSİAD'a, MÜSİAD gibilerine karşı, nice başarılı iş adamının kolunu kanadını kırmak için yapılmış bir müdahaledir" dedi.

-"28 ŞUBAT'A KİMLER ÇANAK TUTTU?"-

28 Şubat sürecinin siyasi ve sosyal sonuçları kadar ekonomik sonuçlarının da artık tartışılmak zorunda olduğunu kaydeden Erdoğan, müdahalelerin kim önünü açtığının kimin önünü kapadığının araştırılmasının ve gerekliliğine vurgu yaptı. Müdahalelerden bazı çevrelerin rantı sağladığını yine bazı çevrelerin ekmeğine yağ sürüldüğünü buna karşın bir kesimin ocağının söndürülüp kepenginin kapatıldığını belirten Başbakan Erdoğan, "Bütün bunların artık sorgulanması gerekiyor. MÜSİAD 28 Şubat'ın hedeflerinden biri olurken başka birileri neden 28 Şubat'a aleni destek verdi? O malum 5'li çete hangi gerekçeyle askeri müdahaleye çanak tuttu ve parçası haline geldi? Neden 28 Şubat'ta 27 Nisan'da çıtlarını dahi çıkarmadılar?" dedi.

Reklam
Reklam

-"CADI AVI GÖRMEK İSTEYEN 28 ŞUBAT'A BAKSIN"-

MÜSİAD'ın 1997 yılında üye sayısının 2 bin 825, 2002'de bin 800 olduğunu ifade eden Erdoğan, 28 Şubat sürecini iş dünyası açısından bir "cadı avı" olarak niteledi. "Cadı avı mağduru görmek isteyen 28 Şubat sürecine, MÜSİAD'a ve Anadolu'nun kendi yağıyla kavrulan iş adamlarına baksınlar" diyen Erdoğan, 28 Şubat sürecinde Anadolu sermayesinin yeşil sermaye, irticacı sermaye olarak yaftalandığını savundu. Bu firmaların keyfi vergi cezalarının kesildiğini, kara listeye alındığını, kamu ve özel bankalardan kredi kullanmalarının ve ihalelere girmelerinin engellendiğini belirten Erdoğan, "Anadolu'da bunlar olurken İstanbul'da büyük firmaların yönetiminde ekonominin "e' sini bilmeyen enterasan emekli vatandaşlar görev aldılar. Anadolu'nun her karışında cadı avı yaşanırken, siyasetin merkezi Ankara sustuğu kadar iş dünyasının merkezi İstanbul da maalesef susmuştur" diye konuştu. Eğitim reformu tartışmalarında "kaplan kesilen" ve demokrasiyi hatırlayanların 28 Şubat'ta suspus olup ellerini ovuşturduğunu belirten Erdoğan, "Türkiye'nin bu acı tabloyu tekrar yaşamasın diye bunları cesaretle sorgulamamız gerekiyor. Gençler Böyle bir Türkiye'de yaşamasın diye o günlerin hesabını hukuk yoluyla sormamız gerekiyor. Biz, intikam ve cadı avı söylemleriyle konuyu saptıranlara aldırmadan 28 Şubat'ı da 12 Eylül'ü de 27 Mayıs'ı da sorgulayacağız, tarihin bu karanlık dönemlerini hep birlikte aydınlatacağız. Bunun için Parlamentoda Darbeleri Araştırma Komisyonu'nu hamdolsun kurduk" dedi.

Reklam
Reklam

-KÜRSÜDEN SUÇ DUYURUSU-

28 Şubat sürecinde siyasette, hukukta, ekonomide, dış politikada "jakobenlerin ve elitlerin egemenliğinin" sona erdiğini ifade eden Erdoğan, "Bugün egemenlik belli zümrelerin değil, baronların değil, Galata bankerlerinin değil, komitacıların, mafyanın cuntanın değil kayıtsız şartsız milletindir" diye konuştu. Her müdahalede döneminde en büyük darbeyi ekonominin aldığını ifade eden Erdoğan, 1960, 1971 ve 1980 darbelerinde ekonominin ağır şekilde yaralandığını belirten Erdoğan, 28 Şubat'ta da ekonominin etkilendiğine dikkat çekti. "Gecelik faizin 8 bine çıktığı anı hatırlayın. Acaba kimler burada vurgunu vurdu? Onların hesaba çekilmesi lazım. Buradan suç duyurusunda bulunuyorum" diyen Erdoğan, 26 Nisan 2007'de borsanın rekor kırarak 48 bin 33 puana ulaştığını, 27 Nisan bildirisinin ardından 1 Mayıs'ta borsanın 43 bin 528'den kapandığını söyleyen Erdoğan, hisseleri işlem gören şirketlerin piyasa değerinin 3 gün içinde işlem değerinin 20 milyar dolar azaldığını, doların 1.32'dem 1.39'a yükseldiğini, Türkiye'nin büyümesinin yavaşladığını, yüzde 4 hedeflenen enflasyonun yüzde 8'e çıktığını hatırlatan Erdoğan, "Ben bunu ilgili çevrelere özel görüşmelerimde de anlattım. Allah aşkına soruyorum Türkiye'ye bu bedeli ödetmeye kimin ne hakkı var? Bir bildirinin Türkiye'ye sadece faiz maliyeti 2 milyar lira. Bu kimin cebinden çıkıyor, milletin cebinden bu bedeller ödenmemesi için özgürlüklere sahip çıkıyoruz" ifadelerini kullandı. Statükoya dayananların reformlardan rahatsız olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, MÜSİAD'ın tavrını tüm iş adamlarında tüm iş çevrelerinde görmek istediklerini ifade etti.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: