29 Ekim'de şeriat bildirisi!

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda sivil toplum kuruluşlarının düzenlendiği Ankara'daki yürüyüşlere müdahale edilirken, İstanbul'da ise evlere "şeriat isteriz" bildirileri dağıtıldı.

Bildirilerde askere gitmeme, oy vermeme, çocukları okula göndermeme, imamlarla namaz kılmama çağrısı yapıldı.

29 Ekim'in tüm yurtta kutlandığı gün İstanbul'un Avcılar ilçesinde evlerin kapılarına bırakılan imzasız iki sayfalık bildirilerde şeriat çağrısı yapıldı. "Müslüman Olmak Neyi Gerektirir?" başlıklı bildiride "Şirk Allah'a ortak koşmaktır. Yani bir kimse Allah'a inandığı halde, Allah'a ait olan sıfatlardan birini Allah'tan başkasına verirse şirk koşmuş olur" denilerek demokrasi ve laikliğin İslam'a tamamen ters olan küfür sistemleri olduğu savunuldu.

Reklam
Reklam

Bildiride bu konuda, "1920'lerden sonra Türkiye'de şeriat yani kuran kanunları değil (insanların kendi kafalarından çıkardıkları kanunlar) geçerli olmaktadır. Bu yetmiyormuş gibi bir de Laiklik şartı vardır. Yani dinin emirleri devlet işlerine karıştırmazmış. Çıkan kanunlar dine uygun olmazmış! Bu sebeple demokrasi de, laiklik de İslam'a tamamen ters olan küfür sistemidir" deniyor.

Siyasi parti kanuna da değinen bildiride partilerin Laikliğe, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacaklarına dair yemin ettikleri belirtilerek, Maide suresinin 44. Ayeti (Kim Allah'ın indirdiği hükümlerle hükmetmezse işte onlar kafirlerdir) hatırlatılıyor. Buna göre milletvekilleri ettikleri yeminle Alah'ın indirdiği hükümlerle hüküm vermeyenler Allah'ın bildirdiğine göre kafir olmuşlardır deniliyor.
Oy vermeyin çağrısı

Bildiride oy verenler de es geçilmemiş: "Gelelim oy verenlere; oy verenler de Laikliğe ve demokrasiye bağlı kalacaklarına dair yemin edecek olan ve Allah'ın indirdiği hükümlere hüküm vermeyecek olan kimselere oy verip devletin başına idareci olarak getirdiklerinden dolayı imandan çıkarlar."

Reklam
Reklam

TBMM'ne de ağır sözler sarfedilen bildiride, TBMM'de oturmanın anlamının küfür sözleri ve kanunları konuşulacağından Müslümanların burada oturmasının mümkün olamayacağı belirtiliyor.

İmanı bozanlar arasında okulların da sayıldığı bildiride; ilkokullarda okutulan "Andımız"dan "Ey ulu Atatürk açtığın yolda gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim" sözü örnek gösteriliyor. "Ders kitaplarında Atatürk'ün İslam'a zıt olarak yaptığı devrimler iyi bir şeymiş gibi gösteriliyor" denilerek şeriat övgüsü yapılıyor. Bildiride 23 Nisan, 19 Mayıs ve 29 Ekim gibi bayramların kutlanmasına katılanları "katmerli kafir" olarak ilan ediliyor.
"Çocuklarınızı okula göndermeyin"

Okullara çocukların gönderilmesine karşı çıkan bu anlayış, imam hatip okullarını bile tasvip etmiyor. Müfredatı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlandığı iç in kafir ilan edilen okullara çocuklarını gönderenler imanı bozanlar arasında geçiyor.

Askerlik de bildiriyi hazırlayanların gözünden kaçmamış. Askerlik yapılmasına karşı çıkılan bildiride "Peki böyle bir devletin askerliğini (bekçiliğini) yapmaya gençler gönderilebilir mi? Tabi ki gönderilemez. Çünkü askerlere yemin töreninde küfür (inkar) manasına gelen sözler söylettiriliyor ve İslam'a uymayan, şeriatı çağdışı gören bir devletin bekçiliği yaptırılıyor" deniliyor.

Reklam
Reklam

Bildiride ayrıca geniş bilgi için Google üzerinden internet adresleri de veriliyor.

Diyanet İşleri'nin kadrolu imamları unutulur mu, onlar da bildiriden nasibini alıyor. İmamlar şeriatı halka anlatmadıkları, devlet hizmetinde çalıştıkları için ağır sözlerle eleştirilip, bu imamların arkasında kılınan namazların kabul olmayacağı iddia ediliyor.

CNNTÜRK