İngiltere gazetelerinde bugün Irak ve Suriye'deki gelişmeler, ABD öncülüğündeki askeri operasyon ve Hong Kong'daki gösteriler öne çıkıyor.
The Times gazetesi, İngiltere'nin eski Genelkurmay Başkanı David Richards'ın IŞİD'le mücadele konusunda "100 bin kişilik bir ordu kurun, yoksa bu savaş sonsuza dek sürer" sözlerini taşıyor sayfalarına.
Gazeteye konuşan Richards, 'İngiliz savaş uçaklarının geçen hafta sonu hava saldırında bulunmadan üslerine dönmesi, IŞİD hedeflerinin belirlenmesinde kara kuvvetlerine ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor" diyor.
The Times'ın röportaj yaptığı İngiltere eski genelkurmay başkanı Richards'a göre, IŞİD'e karşı Irak ve Suriye'de ABD'nin öncülüğünde başlatılan savaş, "eğitilmiş Irak askerlerinden, Peşmerge güçlerinden, ılımlı Suriyeli muhaliflerinden oluşacak 100 bin askerlik bir ordu kurulmazsa, sonsuza dek sürebilir."
The Times gazetesi Kobani'ye ayırdığı başyazısında da, "Batı'nın IŞİD'le mücadele stratejisi hava saldırılarının ötesine geçmeli" yorumunu yapıyor.
Başyazıda yer alan ifadelerden bazıları şöyle:
"Hava saldırıları, IŞİD'in Iraklı Kürtlere saldırılarını durdurmayı başardı. Fakat, daha geniş bir askeri destek olmaksızın Suriye'nin kuzeyinden yapılan göçü engelleyebilecek gibi görünmüyorlar."
"Koalisyonun, IŞİD'i zayıflatma ve nihayetinde yok etme stratejisi, yalnızca saldırılardan kaçan mültecileri koruma ihtiyacıyla daraltılıyor. Koalisyonun karar kuvvetleri tehdidi olmadan, IŞİD'in hilafetini oluşturmak için Balkanlar'daki etnik kıyıma denk bir saldırı düzenlemesini engellemek mümkün olmaz. "
The Times: Türkiye koalisyona katılmalıGazete, bunu başarmak için Özgür Suriye Ordusu ile koordine olunması gerektiğini ve Türkiye'nin de IŞİD karşıtı koalisyona tamamen katılımının sağlanması gerektiğini yazıyor ve devam ediyor:
"Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde cihatçıların kuşatması altındaki kentlere uçakla beş dakikalık mesafede olan İncirlik'teki Nato üssünün kullanımına izin vermesi için ikna edilmeli."
"Türkiye daha önce 49 rehinesi IŞİD'in elinde olduğu için geride duruyordu. Fakat onlar artık serbest. Türkiye'nin hala IŞİD'e karşı savaşan Kürt PKK gerillalarının rolüne ilişkin çekinceleri var.
Ama buna rağmen önceliği sınırının tamamen düşmesini engellemek."
Gazete ayrıca, İngiltere'nin Suriyeli mülteciler konusunda Türkiye'ye yardım etmesi gerektiği yorumunu yapıyor ve şöyle devam ediyor:
"Türkiye-Suriye sınırında tartışılan (insani amaçlı) tampon bölgenin havadan korunması lazım. Uçaklarımız teknik olarak Suriye üzerinden uçacak olsa bile, bu korumayı sağlayacak gücün parçası olmalıyız."
Gazete ayrıca İngiltere Başbakanı David Cameron'un 'insani krize engel olmak için parlamentonun onayı olmadan da hemen harekete geçme hakkının muhafaza edildiği' yönündeki sözlerini hatırlatıp "Zamanı geliyor olabilir" ifadesini kullandı.
The Daily Telegraph gazetesi, Kıbrıs'ta konuşlu İngiltere Kraliyet Hava Kuvvetleri'nden kaynaklara dayandırdığı haberinde, Hava Kuvvetleri pilotlarının "IŞİD'e karşı mücadele kişisel bir mesele" dediğini yazıyor ve uçaklarla ilgili bilgiler aktarıyor.
Gazete pilotların, IŞİD'in kafasını keserek öldürdüğü İngiliz yardım görevlisi David Haines'in de bir zamanlar Hava Kuvvetleri için çalıştığı için bu ifadeyi kullandıklarını yazıyor.
İngiliz savaş uçaklarının Türkiye hava sahası üzerinden yaklaşık yedi saat uçtuklarını ve herhangi bir hedefi vurmadan döndüklerini hatırlatan gazete, İngiltere Savunma Bakanlığı'nın "savaş uçaklarımızın acil hava saldırısını gerektiren bir hedef tespit edilememiştir" açıklamasını aktarıyor.
Guardian gazetesi, İngiltere Başbakanı David Cameron'un BBC'ye verdiği röportajda, İngiltere'nin IŞİD'le mücadelede hükümetin desteği olması durumunda Irak'taki askeri operasyonunun Suriye'ye genişleyebileceği yönünde yeşil ışık verdiğini yazıyor.
'IŞİD ve El Nusra Cephesi yakınlaşıyor'**Guardian'da Martin Chulov** imzalı haberde, ABD öncülüğündeki hava saldırılarına karşı 'geçen sene yollarını ayıran IŞİD ve El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi'nin yeniden yakınlaştığı' yazıyor.
Haberde, El Nusra Cephesi'nin de ABD saldırılarına karşı 'misilleme tehdidinde' bulunduğu hatırlatılırken "Suriye'nin kuzeyindeki bir çok El Nusra birliği, IŞİD'le uzlaşı sağlamış gibi görünüyor" deniyor.
Guardian'ın haberinde yer alan ifadelerden bazıları şöyle:
"Üst düzey bir yetkili El Nusra ve IŞİD liderlerinin savaş planlama toplantıları yaptığını doğruladı. Henüz herhangi bir anlaşmaya varılmasa da, en azından El Nusra'dan bazılarının IŞİD'e katılması bile, örgütün kademelerini güçlendirir ve (…) alanını genişletir."
Guardian gazetesine konuşan El Nusra'nin etkin, üst düzey isimlerinden biri "El Nusra'nin 73 üyesinin geçen Cuma günü IŞİD'e geçtiğini ve gelecek günlerde IŞİD'e geçecek olanların sayısında büyük bir artış olacağını" söyledi.
Hong Kong'da demokrasi arayışıHong Kong'daki demokrasi yanlısı gösteriler de İngiltere gazetelerinin sayfalarında geniş yer buluyor.
Guardian gazetesi tam sayfa ayırdığı haberde, göstericilerin 2017'de yapılacak seçimlerde, Çin'in istemediği adayları incelemek istemesine karşı çıktıkları belirtiliyor.
Çoğu göstericinin 20 ila 30 yaşlarında olduğuna da dikkat çeken gazete, Britanya'nın eski sömürgesi olan Hong Kong için şu yorumu yapıyor:
"Britanya, kendi idaresinin sonlarına kadar bölgedeki demokrasiyle fazla ilgilenmedi. Demokratlar, genel seçim hakkı sözünün gerçek bir anlamı olması gerektiğini söylüyor ve adayların katı bir şekilde kontrol edilmesi durumunda genel seçim hakkının hiçbir anlam ifade etmeyeceğini savunuyor."
The Times gazetesi de göstericilerin sayısının yaklaşık 80 bin olduğunu belirtip güvenlik güçlerinin protestoculara göz yaşartıcı gaz, biber gazı ve coplu müdahalesi için "Hong Kong, 1997'de Çin idaresine girdiğinden bu yana görülen en sert polis müdahalesi" ifadesini kullanıyor.
Gazete ayrıca, Hong Kong'da polisin en son, 2005 yılında Güney Koreli çiftçilerin Dünya Ticaret Örgütü'ne karşı düzenlediği protestolarda göz yaşartıcı gaz kullandığına da dikkat çekiyor.
Haberde, Hong Kong ve Çinli yetkililerin gösterilerin 'ekonomik istikrarına zarar verebileceği' yönündeki uyarılarını da aktarıyor.
The Times gazetesi ayrıca, Hong Kong'da kullanılan göz yaşartıcı gazın İngiltere yapımı olduğunu yazıyor.