29. KKTC Uluslararası Fuarı açıldı

LEFKOŞA (İHA) - 29. KKTC Uluslararası Fuarı, bu akşam düzenlenen törenle başkent Lefkoşa'daki Fuar Alanı'nda açıldı. Açılışta konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Ekonomiyi güçlendirerek rekabetçi bir boyuta çıkarmanın, siyasal alanda daha rahat adım atılmasını sağlayacağını belirtti. Talat, izolasyonların da artık haklı nedenlere dayandırılamayacağını vurguladı.

29. KKTC Uluslararası Fuarı'nın açılış törenine Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Başbakan Ferdi Sabit Soyer, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Aydan Karahan, Ekonomi ve Turizm Bakanı Derviş Kemal Deniz, Tarım ve Orman Bakanı Hüseyin Öztoprak, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Salih Usar, bazı milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı Ekonomik Araştırmalar ve Değerlendirmeler Müdürü Gazi Bilgin ve diğer üstü düzey kurum kuruluş yetkilileri katıldı.

Reklam
Reklam

Tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından Şehit Hüseyin Ruso Ortaokulu Halk Dansları Topluluğu gösterisiyle başladı. Sırasıyla Deniz, Bilgin, Soyer ve Talat'ın konuşmalarının ardından Günkut Ajans modellerinin "Asırlar Boyunca Kıbrıs Türk Kadını'nın Giysi Defilesi" gerçekleştirildi. Defileden sonra ise fuar açılışı Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat tarafından yapıldı.

10-19 Haziran tarihleri arasında açık olacak fuara 123'ü KKTC ve 29'u Türkiye'den olmak üzere toplam 152 firma katılıyor. Sanatsal etkinliklerin de yer alacağı fuar, hafta arası 19.00-23.00, hafta sonu ise 19.00-24.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek.

KKTC ekonomisinin etrafındaki bir çok ülkeyle ve özellikle Güney Kıbrıs'la rekabet edebilecek bir düzeye çıktığını vurgulayan Deniz, "Bu bizim için çok sevindirici bir şeydir. Çünkü eskiden beri Kıbrıs adasında yaşayan Türk halkı olarak ticaret, sanayi ve turizm alanında Rumlarla rekabet edebilir bir duruma yanaştığımızı görmek, bütün Kıbrıs Türkü için çok umut verici bir aşamadır" dedi.

Reklam
Reklam

Bakan Deniz, Kıbrıs Türkü'nün bütün bu uğraşlarına ve mücadelelerine rağmen hala daha bütün kapıları açamadığını belirterek, hala daha belirli engellerle karşılaştığını, dünyayla entegre olma yönünde ve serbest ticaret yapma yönünde engellerin mevcut olduğunu ve bunların aşılması için hükümetin büyük bir mücadele gösterdiğini söyledi.

Ekonomi Bakanı Deniz, 29. KKTC Uluslararası Fuarı'nda hem yerli ürünlerin, hem de ithal ürünlerin sergileneceğini belirterek, "İnşallah önümüzdeki yıllarda KKTC Fuarı'na Türkiye Cumhuriyeti dışında başka ülkelerin de reyon açtıkları günleri de göreceğiz" şeklinde konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı, Ekonomik Araştırmalar ve Değerlendirmeler Genel Müdürü Gazi Bilgin de konuşmasında, 29. KKTC Uluslararası Fuarı'nın, Kıbrıs'ta tarihe kök salmış ve bu coğrafyada "ben varım" diyen bir devletin açık bir ifadesi olduğunu belirterek, KKTC'de her alanda gözle görülür bir şekilde gelişimin olduğunu söyledi. Bu gelişimin Kıbrıs Türkü'nün çelikleşmiş iradesiyle gerçekleştiğini vurgulayan Bilgin, "Bu çelikleşmiş iradeniz bu coğrafyada varoldukça, bu iktisadi gelişme devam ettikçe, bu coğrafyadan Türk varlığını ve KKTC'yi silip atmak mümkün değildir" dedi.

Reklam
Reklam

Bilgin, Türkiye ve KKTC'nin bu iradesini devam ettirdiği müddetçe, ileriki yıllarda KKTC'de çok sayıda firmaların geleceğini de göreceklerini ifade ederek, bundan ümitli olduklarını ve bu umutlarını da hiçbir zaman kaybetmediklerini söyledi. Fuara, Türkiye'den 24 firmayla ve bazı organizasyonlarla katıldıklarını söyleyen Bilgin, bu firmaların da şu anda Türkiye'nin seçilmiş ve öncü firmaları olduğunu kaydetti.

Başbakan Soyer de konuşmasında, Kıbrıs Türk Halkı'nın adada Kıbrıslı Rumlar kadar söz sahibi olma mücadelesinin bugünlere Kıbrıs Türkü'nün başardığı bir devinimle geldiğini vurguladı.

Dezavantajların özellikle Güney Kıbrıs'ın AB'ye üye olmasıyla gelen siyasal ve buna bağlı ekonomik dezavantajlar olduğunu belirten Soyer, avantajın ise Kıbrıs Türk Halkı'nın siyasal iradesini orta yere koyması ve bu siyasal iradeyle birlikte Türkiye ile ortak politika bağlamında AB sürecinde kendini, içten ve samimi olarak ifade etmenin getirdiği sonuçlar olduğunu söyledi.

Yeterli olmamasına rağmen Yeşil Hat Tüzüğü'nün gündeme gelmesiyle birlikte iki elden birinin çözülmesi, diğerinin gevşemesiyle ekonominin kat ettiği gelişmenin meydanda olduğunu söyleyen Soyer, temel siyasal hedefin cumhurbaşkanıyla birlikte hükümetin takip ettiği ortak siyasal politikayla iki elin de çözülmesi, ayaklardaki bağların da çözülmesi ve izolasyonların orta yerden kalkarak dünya ekonomik değerlerinde ekonomik akılla dolu bir siyasetle hak edilen zemini Kıbrıs Rum toplumuyla hayatın her alanında yarışılabilecek bir platformu sağlamak olduğunu söyledi.

Reklam
Reklam

Soyer, ekonominin yeniden yapılandırılmasının önemine de değinerek, ekonomiyi sürdürülebilir noktasına geliştirecek temel altyapıları yapmanın görevleri bulunduğunu, Türkiye ile imzalanan protokolün temel noktasının reel sektörün önünü açacak tüm öngörüleri yaşama geçirmek, reel sektörün gelişme ve ilerleme noktasını açmak olduğunu, bunu hep birlikte başaracaklarını söyleyerek, "Gelecek bu halkındır, bizimdir" dedi.

Törende son konuşmayı yapan Cumhurbaşkanı Talat, 29'uncu Fuarı çok daha elverişli ve dünyayla bütünleşmiş koşullarda açmayı arzuladıklarını, bunun için çok uğraştıklarını, halkla büyük mücadele verdiklerini ancak başaramadıklarını söyledi.

Bunu başaramamanın mücadele güçlerini kamçıladığını ifade eden Talat, Kıbrıs Türkü'nün dünyayla bütünleşmeyi hak ettiğini vurgulayarak, çok karmaşık bir süreç bulunduğunu, ekonomiyi kalkındırıp rekabet koşullarına hazr'fclkelerin de reyon açtıklarırlamanın boyunlarının borcu olduğunu belirtti. Talat, bunu başaramazlarsa çok büyük zorluklarla karşılaşacaklarını ifade ederek, dünyayla rekabet edebilmenin hedef olması gerektiğini söyledi.

Reklam
Reklam

Fuarın erişilebileceklerin en iyisi olmadığını kaydeden Talat, gelecek fuarlarda çok daha iyisini elde etme çabalarının sürmesi gerektiğine dikkati çekerek, AB ile ilişkilere için de, Kıbrıs Türklerinin çözüm ve Kıbrıs'ı birleştirme tavrından dolayı Doğrudan Ticaret Tüzüğü ve Mali Yardım Tüzüğü ile ilgili tartışmaların sürdüğünü, ciddi sıkıntılar bulunduğunu ancak pes etme niyetinde olmadıklarını söyledi.

İzolasyonların artık haklı gerekçelere dayandırılamayacağını belirten Talat, özellikle Liberalizmin hüküm sürdüğü bir çağda bunların kabul edilemeyeceğini vurguladı. Talat, rekabet koşullarına hazırlanmak durumunda bulunduklarını, ekonomik gelişmenin kalıcı ve sürdürülebilir bir noktaya gelmesinin temel hedef olması gerektiğini söyledi.

Ekonominin çeşitli nedenlerle genel ve homojen olmayan bir gelişimi bulunduğunu belirten Talat, bunu homojen hale getirmenin doğru ekonomik politikalarla başarılabileceğini, ekonomi ve siyasetin birlikte yürütülmesi halinde başarıya ulaşılabileceğini ifade etti. Talat, Ekonomiyi güçlendirerek rekabetçi bir boyuta çıkarmanın siyasal alanda daha rahat adım atılmasını sağlayacağını belirtti.

Reklam
Reklam