"2'nci Ar-Ge Proje Pazarı Ve Otomotiv Komponent Tasarım Yarışması"

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, "İki gün önce Merkez Bankası lütfetti nihayet, son derece muhafazakar davranmış olduğu faizlerde biraz geri gitti. İndirilen faiz doğru bir karar, zamanlama çok geç kalmış, ama gidilmesi gereken daha çok yol var" dedi.

Bakan Çağlayan, Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından Ekonomi Bakanlığının desteği ve Türkiye İhracatçılar Meclisinin (TİM) koordinatörlüğünde Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde bu yıl ikincisi düzenlenen "Ar-Ge Proje Pazarı ve Otomotiv Komponent Tasarım Yarışması" kapsamındaki "Ar-Ge Proje Pazarı" ödül töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin büyümek zorunda olduğunu kaydetti.

Bu kapsamda, Merkez Bankasının faiz indirimini değerlendiren Çağlayan, şöyle konuştu:

"İki gün önce Merkez Bankası lütfetti nihayet, son derece muhafazakar davranmış olduğu faizlerde biraz geri gitti. İndirilen faiz doğru bir karar, zamanlama çok geç kalmış, ama gidilmesi gereken daha çok yol var. Türkiye, geride kalmış olduğu ülkeleri yakalayabilecek bir zaman ve zemini yakalamıştır. Aradaki mesafeyi frene basarak gidemeyiz. Aradaki mesafeyi daha fazla gaza basarak gitmek zorunda Türkiye ve bundan dolayı faiz politikaları son derece önemlidir. Türkiye, aradaki açığı bugün kapatabilecek, Avrupa ekonomilerinin geriye gittiği, adeta yerinde saymış olduğu bir ortamda Türkiye aradaki farkı yakalamak için bugün daha hızlı koşmak zorunda. Bundan dolayı Türkiye gaza basmak zorunda ve Türkiye adeta bir baskette, üçlük atacak bir basketçi gibi davranmak zorundadır. Yoksa Merkez Bankasının, böylesine muhafazakar böyle tutucu politikalarla, Türkiye büyüme noktasında istediği seviyeye gelemez."

-"Eğer geçen yıl ihracatın 4,1 puanlık katkısı olmasaydı..."-

Bugün dünyada iki tip ülke bulunduğunu anlatan Çağlayan, birincisinin Avrupa gibi borcun içine girmiş ve frene basmak zorunda kalmış ülkeler, diğerinin de ABD, Şili, Güney Kore ve Japonya gibi sonuna kadar gaza basan ülkeler olduğunu ifade etti. Çağlayan, ABD'nin dünyadaki krizin müsebbibi olduğunu, ancak o günden itibaren bu ülkenin işsizliği yüzde 6'ya düşürmek için sürekli ekonomiyi büyüteceğini söylediğini belirtti.

Bu ülkelerin bu politikalarında da başarılı olduklarını, Türkiye'nin de bu grupta yer alması gerektiğini vurgulayan Çağlayan, "Çünkü Türkiye'nin 2023'teki 2 trilyon dolarlık milli geliri elde etmesinin yolu, ortalama her yıl yüzde 6 büyümeden geçer" dedi.

Çağlayan, yüzde 6'lık büyüme için bir taraftan ihracatı geliştireceklerini, diğer taraftan iç pazarı destekleyeceklerini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Eğer geçen yıl ihracatın 4,1 puanlık katkısı, büyümeye destek vermemiş olsaydı, Türkiye yüzde 2,2 büyüyen değil, maalesef sadece binde 3 büyüyen bir ülke olacaktı. İşte Türkiye, bundan dolayı bilhassa iç pazarını ve dış pazarını en iyi şekilde destekleyecek bir yapıya dönmek zorunda ve böyle bir ortamda Türkiye, son derece dinamik, kuvvetli iç pazarını iyi şekilde yönetmek, değerlendirmek durumundadır. Ben ümit ediyorum ki inşallah bu konuda da önümüzdeki dönem Merkez Bankası faiz politikalarının yeniden olumlu seyrettiği, faiz lobisinin baskısı altında kalmadığı, Türkiye'de yatırım, üretim ve istihdam üçlüsünün, ihracat dörtlüsünün hep birlikte el ele gittiği bir dönemi inşallah işaret edecektir."

-"Bu kriz balıkların bile huyunu değiştirdi"-

Küresel krizin her şeyi değiştirdiğini, dünyanın altını üstüne getirdiğini, temel parametreleri, taşları yerinden oynattığını, dünya şirketlerinin tarihe karıştığını anlatan Çağlayan, şu ifadeleri kullandı:

"Bırakın insanların değişmesini, şirketlerin davranış biçimlerinin değişmesini, bu kriz balıkların bile huyunu değiştirdi. Eskiden büyük balık küçük balığı yutardı, şimdi artık büyük balık küçük balığı yutamıyor. Hızlı balık yavaş balığı yutuyor. Hızlı olunması gereken bir dönemdeyiz. Tabii konu otomotiv sektörü olunca, sürekli ayağımı gazdan çekmiyorum, ayağım gaz pedalında. Böyle bir ortamda, artık dünyada hızlı olanlar, dünya ekonomisindeki paylarını daha fazla artıracaklar."

(Sürecek)

Muhabir: Haluk Yüksel