3. Çeyrek Büyüme Rakamları

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, büyüme rakamlarını değerlendirerek, “Yıl sonu beklentilerimizde bir sapma meydana gelmeyecektir. Bu görüşümüz hala geçerlidir. Ülkemiz büyümeyi daha da artıracak her türlü enstrümana sahiptir. Önemli olan bu enstrümanları, her şeyi hesaba katıp doğru zamanda kullanmaktır” dedi.

Bakan Ergün, 2012 yılı 3. çeyrek büyüme verilerini ve Ekim ayı Sanayi Üretim Endeksi’ni değerlendirdi. 2012 yılının üçüncü üç aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 1,6 oranında arttığına işaret eden Ergün, 2012 Ekim ayında Sanayi Üretim Endeksi’nin ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,7 oranında azaldığını kaydetti. Takvim etkisinden arındırılmış endeksin ise 2012 yılı Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,9 azaldığını ifade eden Ergün şunları kaydetti:

"2012 yılında ekonomik anlamda ana amacımızın istikrarı tesis etmek ve büyümenin kalıcı olmasını sağlamak olduğunu söylemiştik. Bu amaçlar doğrultusunda politikalarımızı riskleri azaltacak ve dış şoklara karşı direncimizi artıracak şekilde tasarladık. 2010 ve 2011 yıllarında üst üste yaşanan yüksek büyüme sonrasında gelişmiş ülkelerdeki sorunları öngörerek büyüme tahminlerimizi makul seviyelere çektik ve bunu da Orta Vadeli Program aracılığıyla kamuoyu ile de paylaştık. İşler iyi giderken özel sektörün ve böylelikle ülkemizin büyük riskler almasını, işler tersine döndüğü zaman ise iş dünyasının yeni krizlere maruz kalmasını önledik. Ayrıca tüketicilerin yükümlülüklerini de dikkatle izledik ve çok aşırı borçlanmadan caydıracak adımlar attık. Böylelikle önümüzdeki dönemde doğabilecek sosyolojik risklerin de önüne geçtik. Attığımız tüm bu adımlar sayesinde ülkemiz hem istikrarlı bir şekilde büyürken hem de ekonomik riskleri en aza indirmiştir. Nitekim yakın coğrafyamızdaki ülkeler hala olaylar karşısında nasıl bir adım atacağını bilemezken, Türkiye üç yılı kapsayan ekonomik programını açıklamış ve uygulamaya başlamıştır. Üstelik birçok ekonomi günü kurtarmaya çalışırken, Türkiye uzun vadeli yapısal reformlarını hızlandırmıştır. Türkiye bu süreçten daha güçlü çıkacaktır. Bugün açıklanan veriler de beklentilerimizin çok dışında gerçekleşen veriler olmamıştır. Beklentilerimizi oluştururken son çeyreğin 3. çeyrekten daha iyi olacağını ve Türkiye’nin yıl sonu itibariyle bölgesinde en hızlı büyüyen ülkelerden olacağını belirtmiştik. Yıl sonu beklentilerimizde bir sapma meydana gelmeyecektir. Bu görüşümüz hala geçerlidir. Sanayi üretimi verilerini değerlendirirken Ekim ayında meydana gelen tatiller de göz önüne alınarak takvim etkisinden arındırılmış rakamlara odaklanmak daha doğru olacaktır. Kasım ve Aralık rakamları daha iyi gelecektir. 3. çeyrekte de ülke büyümesinin belirleyicisinin net dış ticaret olduğu görülmektedir. Bu başarı Türkiye’nin ticari ilişkisinin yoğun olduğu tüm ülkelerin büyüme beklentileri aşağı yönde revize edilmesine rağmen yakalanmıştır. Bu dönemde ihracatı artıracak ve tasarruf açığımızı azaltacak önlemler başarıyla uygulanmış ve Türkiye kırılganlıklarını azaltarak ciddi bir potansiyel güç kazanmıştır. Nitekim bu yılın ilk 9 ayında cari açığın milli gelire oranı yüzde 7’nin de altına inmiştir. Ülkemiz büyümeyi daha da artıracak her türlü enstrümana sahiptir. Önemli olan bu enstrümanları, her şeyi hesaba katıp, doğru zamanda kullanmaktır. Türkiye makro ekonomik dengeleri ve istikrarı koruduğu müddetçe güçlü büyümeye ve refahını artırmaya devam edecektir.”