Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde 3 çocuğu da hasta olan bir anne, Akdeniz anemisi hastalığından kurtulmak için uygun bir donör bekleyen 19 yaşındaki oğlu için yardım bekliyor.İki haftada bir kan nakli yapılması gereken Nurettin Tazegül, yakın zamanda uygun bir donör bulunamazsa ömür boyu kan alarak yaşamak zorunda kalacağını söyledi.Kırmacı Mahallesi’nde down sendromu hastası Kemal Tazegül (26), Akdeniz anemisi hastası Nurettin Tazegül (19) ve mental bozukluğu hastası olan Murat Tazegül (16) adlı 3 oğlu ile birlikte hayata tutunmaya çalışan Ağca Tazegül (50), ortanca oğlu Nurettin için yardım istedi. 3 çocuğunun da rahatsız olduğunu söyleyen Ağca Tazegül, hiçbir şekilde maddi beklentilerinin olmadığını belirtti. Anne Tazegül, “Üçüne de ben bakıyorum. Bir yere gittiğim zaman babaannelerine bırakıp gidiyorum, yardımcı oluyor Allah razı olsun. 25 sene dedeleri yardımcı oldu, dedeleri baktı. 7 sene önce babaları vefat etti. Hepsinin başında ben varım, babaanneleri yardımcı oluyor Allah razı olsun. Çocuklarımın büyüğü doğuştan rahatsız oldu, siz daha iyisini bilirsiniz. Küçüğü de konuşmuyor. Sabahtan akşama onun peşindeyim, az evvel geldim. Nurettin’in iyileşmesini istiyorum, başka bir şey istemiyorum. Yardım falan istemiyorum, öyle bir niyetim yok. Oturduğum yerden de Allah razı olsun kira da vermiyorum. Giyim işlerine bakamıyorum. Diğer evler, çocuklarıma yemediler yedirdiler” dedi.“MADDİ BEKLENTİM YOK, NURETTİN’İN SAĞLIĞINI İSTİYORUM”Yaşadıkları zorlukları anlatırken gözyaşlarına hakim olamayan anne Tazegül, “Nurettin kurtulmak istiyor. ‘Ben kurtulayım ki kardeşlerime bakayım’ diyor. Ben dışarıdayım akşama kadar, evde oturduğum yok. Kendi yaşıtlarında Murat’ın yaşıtları liseye başladı, lise 2’ye gidiyor. O gitmedi. Haftada 2 gün okula götürüyorum Karga Mahallesi’ne. Kemal oğlum 26 yaşında yanımdadır. Kıyafetlerini ben giydiriyorum, banyosunu ben yaptırıyorum, her işini ben yapıyorum. Ben olmasam azıcık bir işim çıksa babaanneleri ilgileniyor Allah razı olsun. Nurettin’in yaşıtları gibi kaderi olmadı. Geri kaldı, o da haklı. Her yere kendisi gidip geliyor, yanında durmadık, zorlandık. Damar tıkanıklığı yaşıyor. Doktorlarından da Allah razı olsun yardımcı oluyorlar. İliğin bulunmasını istiyorum, ben başka bir şey istemiyorum. Benim eşimin maaşı var yetiyor. Benim maddi bir beklentim yok, istemiyorum. Benim kendi maaşım yetiyor. ‘O onu versin, bu bunu versin’ ben onu istemiyorum. Sadece Nurettin’in sağlığını istiyorum. Bunlar doğuştan oldu, bunların ölene kadar peşindeyim” diye konuştu.“25 YAŞIMI GEÇERSEM KEMİK İLİĞİ NAKLİ OLAMAYACAĞI”Yakalandığı hastalık nedeniyle yaşıtları gibi vücudu gelişmeyen Nurettin Tazegül ise, her iki haftada bir kan alarak hayatta kaldığını söyledi. Bu yıl liseyi bitireceğini ve bu nedenle sigortadan faydalanamayacağını dile getiren Tazegül, kullandığı ilaçların aylık 12 bin TL olduğunu, şu anda bu bedeli sigortanın karşıladığını belirtti. İlaçlarını almadığı durumda kalbi ve karaciğeri başta olmak üzere bütün organlarının zarar görebileceğini anlatan Tazegül, “İki haftada bir kan almam yüzümdeki bir maddeyi demir oranını yükseltiyor ve ilaçlarımı almam lazım. İlaçlarımı da buradaki doktorlarıma yazdırıyorum. Ama sigortam olmadığı zaman bu ilaçlarımı alamayacağım. Ben sadece sigortamın yapılmasını ve kemik iliği naklini bir an önce olmak istiyorum. Eğer 25 yaşını geçerse ben bir daha kemik iliği nakli olamayacağım. Ömür boyu kan almak zorunda kalacağım” dedi.“HERKES GİBİ OLMAK İSTİYORUM”Hastalığı için “Bunu Allah’tan gelen bir hediye gibi görüyorum” diyen genç, dayanacak gücünün de kalmadığını söyledi. Nurettin Tazegül, “Kan almak zoruma gitmiyor ancak damar sıkıntısı yaşıyorum. İğneler vücuduma girmiyor. Bende herkes gibi gezip tozmak istiyorum, bende hastaneye gitmek istemiyorum. Bunu Allah’tan gelen bir hediye gibi görüyorum ama dayanacak gücüm kalmadı. 19 yaşındayım. Çok fazla ağır iş yapamıyorum. Tek başıma her yere gidip geliyorum ama kardeşlerime yardımcı olamıyorum. Arkadaşlarımın çalıştığı yerlerde çalışamıyorum. Mobilya öğrencisiyim. Ama staj yerinde çalıştırmıyorlar beni. Bu tür zorluklar yaşıyorum. Allah’a şükür her şeyim var, beterin beteri var ama benimde herkes gibi sağlıklı olmaya ihtiyacım var. Yani ben sadece yeterince olgunlaşmak istiyorum, yeterince büyümek istiyorum. Herkes gibi olmak istiyorum. Bu benim zoruma gidiyor. Ben 19 yaşındayım, lise okuyorum. Lise bitene kadar benim sigortam devam edecek. Ama lise bittiğinde sigortam bitecek. Ben yine çalışıp paramı kazanabilirim. Ama benim sigortam tedavi amaçlı. İlaçlarımın maddiyatı yüksek. Ayda 12 bin lirayı geçiyor. Bir kutu ilacım bin 300 lira, benim zoruma giden bu. Yani yeterince çalışamamam. Zaten hastalığım yüzünden derslerime de çalışamıyorum. Çalıştığım zaman başım ağrıyor. Üniversite sınavına gireceğim, yeterince durumum yok. Ben iki haftada bir kan almaya gidiyorum. Eğer sigorta hiçbir şey olmazsa ayda 12 bin lira masrafı buluyor. Kutusunun biri bin 300 lira, diğeri 250-500 arası değişiyor. Tam fiyatını bilmiyorum ama bir tanesini biliyorum, o da sigorta olmadığı zaman. Sigortam var. Bir ağabeyim bana burs veriyor. Bir ağabeyim sigortamı karşılayacak. Ama onunda durumu bir yere kadar. Belki onunda bir aksilik durumu olur. Ben ona güveniyorum ama bir gün bir şey olursa benim sorumluluğumu alamazlar. Bende yetimim. Allah bin kere razı olsun o Lütfü ağabeyimden. Ama bir gün benim sigortama bir şey olursa ben tedavimi sağlayamam. Benim önemli olan tedavim, ben bu şekilde hayatımı sürdürebiliyorum” şeklinde konuştu.“ALLAH RIZASI İÇİN BANA YARDIM EDİN”Herkesin başına bu tür hastalıkların gelebileceğine dikkat çeken Tazegül, “Lütfen Allah rızası için yardım edin” dedi. Tazegül, “Antalya’daki doktorum ‘Senin yaşın ilerlemiş. Eğer kemik iliği nakli olursa risk olur. Bitkisel hayat ya da bir felç durumu olabilir’ diyor. Ama kemik iliği olmasam da ömrümün sonuna kadar kan almak zorunda kalacağım. Damarlarımda problem var, iğne girmiyor. İlaçlarımı aksatmamaya dikkat ediyorum ama yeterince zor oluyor. Allah’a şükür evimiz var ama benim tek istediğim herkes gibi sağlıklı olabilmek, yaşıtlarım gibi olabilmek yani. Bir akrabamız vardı, amcamızın oğlu, doktorlar çocuklarından kemik iliği istedi ama kemik iliğinden zarar gelir diye vermek istemedi. O da haklı. Yani kemik iliğinin tek amacı bir tane doku kan örneğine bakmak. Ondan sonra kan torbasına alırmış gibi ilaç yoluyla kemik iliği topluyorlar. Yani ilk önce hastaya donör verecek kişiye ilaç veriyorlar. O ilacı verdikten sonra kemikteki ilik kana karışıyor. Ve kan torbası yoluyla alındıktan sonra naklediliyor. Yani bunda korkulacak bir şey yok. Ben sizden yardım istiyorum. Bir gün sizin evladınızın başına gelirse başka birisi niye vermedi demeyin. Dışarıdan lösemiye benzemiyor. Yani çokta kötü bir şey değil ama yaşamayan bilemez. Yani lütfen Allah rızası için yardım edin. Maddiyat falan hiçbir şey önemli değil, yeter ki bana bu hastalıkta yardımcı olun. Benim dayanacak gücüm kalmadı artık. Sadece donöre ilik verecek kişiye ilaç verildikten sonra kan torbasına alınır. Ondan sonra nakledilir. Yani bu ‘ameliyatmış, bilmem neymiş’ hiçbir şey yok. Bu kadar kolay yani” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz