Dünyadaki en tehlikeli canlı türü: İnsan.
Kolay olmadı elbet; atalarımız bu titri çalışarak, didinerek, savaşarak kazandılar. Ağaçları kestik, denizleri zehirledik, toprağı kirlettik, diğer canlıların genleriyle oynadık, ozon tabakasını deldik... Bol bol da birbirimizi öldürdük.
İnsanoğlunun güç arzusu, kibiri ve kıskançlığı binlerce yıldır bitmiyor, tükenmiyor, tükenmeyecek de. Ancak şundan eminiz; barışın hakim olduğu bir dünya, tamamen insanlardan arınmış bir dünya olacak. Son gelişmeler gösteriyor ki, o ana doğru da adım adım yaklaşmaktayız.
Ve aslında bu adımların 50 yıl önce, insanlık daha Ay’a ayak basmadan farkedildiğini söylesek?
Tarih: 12 Nisan 1967. Birleşmiş Milletler Kongresi.
İlk oturumda alınan karar şöyle: "Bu antlaşmaya taraf devletler, dünya yörüngesinde nükleer silah ya da kitle imha silahları taşıyan objeler yerleştirmeyeceklerini taahhüt ederler."
Tekrarlayalım, henüz Ay’a ayak basılmamışken imzalanan bir karar bu… Önce Sovyetler Birliği imzalamış, ardından Birleşik Krallık ve ABD gelmiş. Sonunda Çin, İran, Kuzey Kore ve Hindistan da dahil olmak üzere 104 ülkenin tamamı bu antlaşmaya imzasını atmış. Ve bu antlaşma 50 yıl sonra bozulmak üzere…
Çin Ordusu tarafından geçtiğimiz günlerde yapılan bir açıklama şöyle;
"Problem savaşın patlak verip vermeyeceği değil, savaşın ne zaman gerçekleşeceği. Bizim görevimiz, savaş başlamadan Çin’in ‘koz’ silahını geliştirmek."
Aşağıda da okuyacağınız üzere; bugünlerde herkes kendi ‘koz’unu geliştirme derdinde… Muhtemel bir üçüncü dünya savaşının taraflarına bakacak olursak;
Amerika Birleşik Devletleri
Amerika geçtiğimiz günlerde uzaya iki uydu daha fırlattı. Bu yeni iki uydunun görevi; dünya yörüngesine oturtulan tüm insan yapımı objeleri en hassas şekilde takip edebilmek. İşte su burada ısınmaya başlıyor; çünkü ABD hükümeti rakiplerinin uyduları mayınlayabilecek teknolojiler ürettiğinden şüpheleniyor.
Amerika Birleşik Devletleri, muhtemel bir uzay savaşında da en güçlü ülke olacak gibi görünüyor. Dünya yörüngesindeki en küçük objeyi bile tespit ve takip edebilecek bir sisteme sahip olmaları bir yana, Amerika en son 2008’de karadan bir uyduyu vurabilecek füzelere sahip olduğunu dünyaya gösterdi. Yerin 250 kilometre yukarısına, nokta atış...
ABD’nin bir de uzay uçakları mevcut tabii. Amerikan Hava Kuvvetleri’ne ait Boeing X-37B OTV model uçaklar, atmosfer dışında da uçabiliyorlar. Elbette kimse bu uçakların bir gün silahlandırılmış şekilde atmosfere ve uzaya salınmayacağının garantisini vermiyor. Diğer ülkelerdeki gelişmeler de işte tam bu şüpheye yönelik.
Örneğin Rusya.
Rusya
1967’deki Birleşmiş Milletler antlaşmasını ilk imzalayan ülkenin Sovyetler Birliği olduğundan bahsetmiştik. Bu anlaşmadan yalnızca 8 sene sonra Rusya topraklarında Almaz Uzay İstasyonu’nda gerçekleşen bir gizli deneyde, Rus ordusu dünya yörüngesindeki bir uyduyu vurmayı denedi, vurdu da.
2015 yılında askeri iletişim için uzaya 3 uydu daha yollayan Rusya, aynı yıl Birleşmiş Milletler’e verdiği önergede uzayın askeri silahlardan arındırılması gerektiğini söyledi. 122 ülke buna evet derken; Amerika, İsrail, Ukrayna ve Gürcistan red oyu verdi.
Ayrıca 2016’nın Eylül ayında Rusya’nın ilk hipersonik nükleer uzay mekiğini dünyaya tanıtacağı sanılıyor. Dedikodular sesin 5 katı hızında uçabilen bu mekiğin, 27 tona yakın bir yükü de tek başına taşıyabileceği yönünde. Atom bombalarının ağırlığının ortalama 4,5 ton olduğunu da yeniden hatırlatalım.
Çin
Çin ordusunun açıklamasına yazımızın başında kısaca değinmiştik. Orada bahsedilen koz şu şekilde;
Çin hipersonik (ses hızının 5 katı) hıza ulaşabilen, atmosfer dışına çıkabilen, ve sıkı durun; hedef yön değiştirdiği takdirde manevra yapabilen füzeler geliştirdi! Bugüne kadar sadece tahmin olarak kalan bu gelişme, 28 Temmuz 2016’da ordu sözcüsü Yang Yujun tarafından kamuoyuna duyuruldu.
6 yıldır üzerinde uğraştıkları füze hakkında Yujun’un yaptığı açıklama şöyle:
"Bir füze savunma sistemi geliştirmek, Çin’in ülke güvenliği sağlamak ve savunma kapasitesini arttırmak için bir gerekliliktir. Problem savaşın patlak verip vermeyeceği değil, savaşın ne zaman gerçekleşeceği. Bizim görevimiz, savaştan önce Çin’in ‘koz’ silahını geliştirmek."
Hali hazırda uzay silahları bulunan ABD ise bu gelişmeyi kınadı ve tüm barışçıl uzay yolcusu milletler için ciddi bir tehdit olarak niteledi. Aynı ABD’nin Çin’in dibindeki Güney Kore ve Guam’da füze savunma sistemlerinin bulunduğunu da ekleyelim.
Bu esnada Türkiye’de...
2011 yılında Türk Hava Kurumu Genel Başkanı Osman Yıldırım, Türkiye’nin en geç 2023 yılına kadar uzaya insanlı mekik göndereceğini açıkladı. Nisan 2016 yılında, dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye Uzay Ajansı’nın en geç üç ay içinde kurulacağını açıkladı.
Haziran 2016 geçeli çok oldu.
_Kaynaklar: rt.com [1], [2], [3], atimes.com, defense-update.com, spacenews.com, wikipedia.org, space.com, sabah.com.tr, donanimhaber.com, mynet.com_