Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Yöresel ve Geleneksel Ürünler Fuarı’nın resmi açılışında yaptığı konuşmada, yöresel ürünlere sahip çıkmak için patent almanın şart olduğunu belirterek, “Artık fuarlarımız yurt dışına çıkacak. Seneye yapılan fuarda artık tescil yaptırmayan ürünü sergiletmemek lazım. 'Yerli malı yurdun malı' bitti. Yerli malı tüm dünyanın malı olacak” dedi.
EXPO Fuar Merkezi’nde bu yıl üçüncüsü düzenlenen Yöresel ve Geleneksel Ürünler Fuarı’nın resmi açılışını TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Antalya Valisi Ahmet Altıparmak, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mustafa Akaydın, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Çetin Osman Budak ve Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır yaptı. Türkiye’nin yöresel ve geleneksel üretimlerinin tanıtılması ve patentleşmesiyle ekonomiye kazandırılmasını amaçlanan fuarın açılışında, halk dansları grupları gösteriler sundu.
"BU İŞ KADIN OLMAZSA OLMAZ"
Açılış töreninde konuşan TOBB Rifat Hisarcıklıoğlu, çok önemli bir fuar gerçekleştirildiğini belirterek, odaların katkısının yadsınamayacağını söyledi. Türkiye’deki odaların özel sektöre büyük katkı sağladığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Bu kadar kurum ve kuruluş bir araya gelince, rahmet ve bereket ortaya çıktı. Bu fuarın maya tuttuğunun da göstergesi budur. Geçen yıl bu fuara katılan lokumcu kardeşimiz, Antalya’daki 80 otelde satış yapıyor. Bolu’nun kızılcık tarhanası havaalanındaki freeshop’lara girdi. Yöresel ürünleri tanıtıp patent alınca, hem ürün hem de şehir marka olacak. Fuara katılanların yüzde 70’i kadın. Yediklerimiz dahil olmak üzere yöresel el ürünlere baktığımızda, hepsi de kadın. Bu iş kadın olmazsa olmaz, açık söylüyorum. Kadını mutfakta tutarak, erkeği de pazara göndererek olmaz. Kadını girişimci yapmak için bu yöresel ürünler olmazsa olmaz” diye konuştu.
"PATENTİ OLMAYANI FUARA ALMAYIN"
"Allah bize petrol, doğalgaz yerine müthiş bir müteşebbis ruhu vermiş" diyen Hisarcıklıoğlu, “Biz maalesef bu zenginliğimizin para ettiğini akıl edemedik. 15 yıl önce şu Avrupa’ya gittiğiniz zaman yoğurt nedir bilmiyorlardı. Şimdi bu yoğurdu bize Fransız satıyor. Bundan daha büyük ayıbımız olamaz. Şu anda yaptığımız yoğurdun mayasını Fransız bize vermezse yoğurt yapamayız. Bundan daha kötü bir durum olamaz. Sadece yoğurttan 20 milyar dolar kazanıyorlar, şu bizim yoğurttan. Allah vermiş zenginliği, coğrafyayı da vermiş, beceri de bizim, ama kaptırmışız. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ve Vali Altıparmak ile Hollanda’daydık. Lalenin anavatanı Türkiye, Anadolu. Bu lalenin tohumunu bizden alıp hem bize hem Türkiye ye 1 milyar dolara satıyorlar; sırf laleden. 3 binden fazla yöresel ürünümüz var diyoruz. Önce coğrafi tescilini yaptırmamız lazım. Tespit edilenin yüzde 10’undayız. Yöresel ürünlerimize sahip çıkabilmemiz için bunlara patent almamız lazım. Artık fuarlarımız yurt dışına çıkacak. Seneye yapılan fuarda artık tescil yaptırmayan ürünü sergiletmemek lazım. Malını kaptırmamak için tescillettirmek şart. 'Yerli malı yurdun malı' bitti. Yerli malı tüm dünyanın malı olacak” şeklinde konuştu.
"OTANTİK ÜRÜNLER ULUSLARARASINA TAŞINMALI"
Vali Ahmet Altıparmak ise, farklı illerden ürünlerin Antalya’ya getirilmesini çok önemli bulduğunu söyledi. Otantik ürünleri ulusalın ötesine, uluslararasına taşımak gerektiğini kaydeden Vali Altıparmak, “Bugün Lara’da üçüncü dördüncü sınıf pazar yerlerinin yerine, sadece bu tür ürünlerin satıldığı yerler olduğunu düşünün. Dönüşümlü olarak, haftanın belirli günlerde otellerde tanıtım yaptığını düşünün. Bu tür vizyon da olmalı. Burası hakikaten büyük bir pazar, değerini bilmemiz lazım. Yoğurdu Fransız tanıtıyorsa, zeytinyağını da biz tanıtalım. Bu platformun yabancıya tanıtım yapmak adına çok iyi değerlendirilmesi lazım. Bazı şehirler, Avrupa’daki fuarlara kendilerini tanıtmak için inanılmaz paralar harcıyorlar. Halbuki Antalya’yı kullanmaları çok daha faydalı olur” dedi.
ÇANDIR’DAN FRANSA ÖRNEĞİ
Yöresel değerlerin markalaştırmasını, hakkını hukukunu koruyan büyük bir hedef seçtiklerini belirten ATB Başkanı Ali Çandır, 3 binin üzerindeki yöresel ürünün sadece 152’nin tescillendiğini, 191 ürününde coğrafi işaret almak için başvuru yapıldığını söyledi. Fransa’nın coğrafi işaretli ürünlerden yılda 18 milyar avro kazandığını belirten Çandır, sadece rokfor peynirlerinden 330 milyon avronun üzerinde gelir elde ettikleri örneğini verdi. Turizm geliri 30 milyar dolar olan Türkiye’nin 1.5 milyar dolarlık yöresel geliri elde etmesi gerektiğini savunan Çandır, ancak bu rakamın 30 milyon doları geçemediğini kaydetti.
"ANTALYA’NIN TURİZMİ ÖNEMLİ BİR TANITIM ARACI"
ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, fuarların sosyal ve Türkiye’nin gelişim projesi olarak ele alınması gerektiğini ifade ederek,“Türkiye’de 150 çeşit peynir var. Bu çeşitlerin ekonomiye kazandırılması için önemli çabalar gerekiyor. Hizmet ve sanayideki teşvik programları yöresel ürünlerde de olması gerekiyor. Böylece tersine göçü destekleyebiliriz. Antalya’nın markalarını uluslar arası piyasaya çıkartması için, elinde turizm gücü var. Buraya gelen 11 milyon turiste tanıtım yapmak bile, önemli bir katkı olur” ifadelerini kullandı.
COĞRAFİ İŞARET ÇOK ÖNEMLİ
Türkiye Patent Enstitüsü Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Habip Asan da, bu fuarın Türkiye’nin potansiyelini göstermesi açısından önemli olduğunu ifade etti. Bu zenginliğin tanıtımında sıkıntılar yaşandığını dile getiren Asan, “Zenginliğimizi korumak için en önemli argümanın coğrafi işaretleme olduğunu söylememiz gerekiyor. Tükettiğimiz gıdaların kalitesi ve güvenirliliği, son zamanlarda çok tartışılmaya başladı. Bu durum, yöresel ürünlerin korunmasını ve coğrafi işaretlemenin önemini bir kez daha hatırlatıyor. Coğrafi işaretler, tüketicinin istediği kaliteyi temin etmek ve bu kalitenin sürdürülebilmesini garantiliyor. İşaretli ürünler, farklı bir koruma sistemi gerektirir. İlgili gerçek üretici tarafından üretilmesine izin verir. Etkin şekilde kullanılmaları halinde kalkınmada çok önemli bir adım atılmış oluyor. 160 tespit edildi, 180'inin işleminin devam ettiğini görüyoruz. Avrupa nezdinde de işaretlenmesi için, 2 tane coğrafi işareti olan ürün var” diye konuştu.
Yöresel ürün işaretlemesini Türkiye gündemine taşıyan kişinin Akdeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu olduğunu hatırlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın ise, fuara katılan bütün üreticilere teşekkür etti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz