BALIKESİR (İHA) - Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) mutlaka gireceğini belirten 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, önümüzdeki 10 yılın çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirtti ve tek başına iktidar olan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) de kararları askıya almak gibi bir mazereti olamayacağını söyledi.
Balıkesir Sanayi Odası'nın (BSO) 2001 yılında yüksek düzeyde vergi ödeyen üyeleri için düzenlediği ödül törenine katılan Süleyman Demirel, konuşmasında siyasi hayatındaki icraatlara, 3 Kasım seçimlerine ve AB konusuna değindi.
"SİYASİ İSTİKRAR EKONOMİK İSTİKRARA BAĞLIDIR" Belediye Salih Tozan Kültür Merkezi'ndeki ödül töreni öncesinde konuşan Demirel, seçimler sonrası ülkede karamsarlık kalmadığını ifade etti. 3 Kasım seçimlerinin gerçek galibinin millet olduğunu belirten Demirel, Meclis'te yüzde 70 çoğunluk sağlayan AK Parti'nin gerçekte aldığı oy oranının yüzde 26 olduğunu belirtti. "41 milyon oyun 10 milyonu sandığa gitmedi" diyen Demirel, AK Parti Hükümeti'nin çabuk hareket etmesi gerektiğini ifade etti.
9. Cumhurbaşkanı Demirel, seçimlerden sonra Türkiye'de genel bir rahatlama görüldüğünü ve Türkiye'nin seçimleri 1 yıl önce yapması halinde tahribatın daha az olacağını belirten Demirel sözlerini şöyle sürdürdü:
"Güven yeniden meydana gelmiştir, bunu parayla pulla ölçemezsiniz. Türkiye hedefini yitiremez. Türkiye önce kendisine lazımdır. Sonra bulunduğu bölgeye ve dünyaya lazımdır. Siyasi istikrar, ekonomik istikrara bağlıdır. Bir ülkede enflasyon varsa yolsuzluk da vardır. Enflasyon koropsiyonu, koropsiyon da acitasyonu getirir. Türkiye'de halk göz göre göre umutsuzluğa sürüklendi, bu umutsuzluk bugün beklemededir."
"TEK PARTİ HÜKÜMETİ TATLI İŞ" AK Parti Hükümeti'nin elindeki fırsatı iyi değerlendirmesini ve bir an önce meselelere eğilmesi gerektiğini hatırlatan Süleyman Demirel, hükümetin mazeretinin olamayacağını ifade belirtti. Demirel, "Tek partili hükümetin mazereti yoktur, kararlarını askıya alamaz. Tek parti hükümeti çok tatlı bir iştir. Ben bunu yaptım. Biz, yüzde 5 enflasyon ile yüzde 7'lik kalkınmayı 6 sene sürdürdük" dedi.
Demirel, Türkiye'nin mutlaka AB'ye gireceğini, bunun için önünde çok değerli 10 senesi olduğunu söyledi. AB'nin bir 'Hıristiyanlar Kulübü' olduğunu doğrulayan Demirel, "Bu 10 sene içinde Türkiye Avrupa Birliği'ne mutlaka girecektir, bu katara katılacaktır. O seviyeye gelmek önemli. Hukuk, kalkınma, yönetim düzenimizle, her şeyimizle 150 senedir Avrupa gibi olmak istiyoruz. Cumhuriyetin kuruluşu bir Avrupa projesidir. Büyük Atatürk'ün cumhuriyeti kurarken ortaya koyduğu her şey Avrupa'ya dönüktür. Şimdi elimize çok büyük fırsatlar geçmiştir. Umarım, Türkiye'de 3 Kasım seçimlerinin getirdiği istikrar devam eder" dedi
Türkiye'deki istikrar ve iyi idarenin , Türkiye7yi kimin idare ettiği hususundan daha önemli olduğunu belirten Demirel, "İyi idare ediyorsa kim idare ederse etsin, helal olsun. İyi idare etmiyorsa öyle milletin tepesinde oturup durmasın. Gitsin, yenisi gelsin, analar neler doğurmuştur. Türkiye'nin bugün yapması gereken en önemli işlerden birisi devleti ekonominin içinden çıkarabilmektir. Devlet elindeki bütün ekonomi tesislerini özelleştirmelidir" şeklinde konuştu
"AVRUPA TÜRKLERİ HALA FETİHÇİ İNSANLAR OLARAK BİLİYOR" Türkiye'nin Avrupa Birliği'nin üyesi olacağını, bunun şart olduğunu söyleyen Demirel, "Son günlerde çok tartışmalar oldu. Bunlar bizi içlerine almak istemiyor, çünkü Avrupa halkının yüzde 65'i Türkiye'nin ne olduğunu bilmiyor. Yüzde 65'i hala Viyana önlerine gelen fetihçi insanlar olarak biliyor. Viyana'nın müzelerine gider bakarsanız, bizden ne kadar çok şikayet var onu görürsünüz. Kendimizi tanıtmak o kadar kolay değil, ama, biz Avrupa'nın değerlerini kabullenmişiz. Benim halkım, 'Türk'üm Türk kalacağım' diyor, 'Müslüman'ım Müslüman kalacağım' diyor. Buna hiç mani yok, Avrupa'nın içine girdiğin zaman Alman nasıl bir şeyini kaybetmiyorsa, yani dilini, dinini ve milliyetini kaybetmiyorsa, Türkiye niye kaybetsin? Orası Hıristiyan kulübü, böyle olduğu doğrudur. Ama, Müslüman bir ülkenin demokrasiyi başarabilmiş olması ve Müslümanlığın kemali ile bu inancın içinde olması ve hürriyeti en iyi yapabilmiş olması övünülecek bir şeydir. Türkiye, bunu başarma yolundadır. Türkiye Cumhuriyeti çok güzel şeyler yapmıştır. Bazı eksiğimiz de var, yaptıklarımızı inkar edersek hiçbir şey yapamayız" diye konuştu.
BSO Başkanı Rona Yırcalı ile TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Halil Demirkaya'nın da hükümetten beklentilerini içeren konuşmalarının ardından, Balıkesir ili genelinde 2001 yılı için en yüksek gelir vergisi ödeyen ünlü işadamı Sırrı Yırcalı'nın altın madalya ödülü, kendisi katılamadığı için 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından Rona Yırcalı'ya verildi. Demirel, Mevlüt Yolcu ve Memduh Yolcu'ya gümüş, Yalçın Aksoy, Adnan Ataman, Saadullah Yabakçı, Mesut Yavuz, Rona Yırcalı ve Mutia Yavuz'a da bronz madalyalarını verdi.
Törenin ardından işadamı İbrahim Bodur'un yaptırdığı ve kendi adı verilen İbrahim Bodur Mesleki Eğitim Merkezi Okulu'nun açılışını yapan Demirel, özel uçakla Ankara'ya hareket etti.