İstanbul Emniyet Müdürlüğü yakınındaki metro istasyonu önünde cumartesi günü oturma eylemi yapmak isteyen 3 kişiye polis TOMA'yla su sıkarak müdahale etmişti. Eylemcilerden biri kaçarken biri kadın 2 eylemci ise tazyikli suya maruz kaldı. Müdahaleyle ilgili İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, inceleme başlatıldığını açıkladı. Vali Mutlu, twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Cumartesi günü iki kişiye,Tomadan su sıkmak suretiyle müdahalede bulunma hususunda ilgililer hakkında olay sonrası inceleme başlatılmıştır" dedi. (DHA)
Recep İvedik izler gibi, Acun izler gibi
TOMA'lı müdahaleyi Ahmet Hakan da köşesine taşıdı. İşte Hakan'ın o yazısı:
Dört kişiydiler: Bir erkek, iki kadın ve bir de kucakta çocuk.
Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü binasının önüne geldiler.
Amaçları bir şeyleri protesto etmekti, protesto konusunun önemi yok.
“Biz burada oturma eylemi yapacağız” dediler.
Ve oturup eyleme başladılar.
*
Ne oldu?
Ne olacak?
Vicdansız bir mekanizmanın dişlileri anında çalışmaya başladı:
- Hoyrat, gaddar ve anlayışsız bir TOMA konuşlandı olay yerine...
- Bunu gören kadınlardan biri, kucaktaki çocuğu alıp biraz uzaklaştı.
- Artık sadece “bir erkek” ve “bir kadın” vardı eylem yapan.
- TOMA başladı bu iki kişiye tazyikli su sıkmaya...
- Güçlünün güçsüzle alay etmesi gibi...
- Seksen kişinin bir kişinin üzerine çullanması gibi...
- Sıktı suyu TOMA: Kadın ile adamı devirdikçe daha da coşarak...
- Sıktı suyu TOMA: Arada kadın ile adamın kafasına nişan alıp keyiflenerek...
- Sıktı suyu TOMA: Zayıfların acizliği karşısında kahkaha atan zalimler gibi...
*
Bu arada...
Olay yerinde bulunan ahalimiz, güçlünün zayıfı ezme müsameresine dönüşen bu olayı, müthiş bir kayıtsızlıkla izliyordu.
Dizi film izler gibi, Recep İvedik izler gibi, Acun izler gibi...
*
- Oysa polisler dokunmasalar, hiçbir şey olmayacaktı.
- Oysa polisler rica etseler, eylemciler gidecekti.
- Oysa polisler hoyratlık yapmasalar, yeryüzünün en sakin eylemlerinden biri yapılmış olacaktı.
- Oysa polisler eylemcilerin kollarına girip götürseler, zulme gerek kalmayacaktı.
*
Yaşar Kemal anlatır:
Anadolu’da zalimler için “Zulmün artsın ki çabuk zeval bulasın” denirmiş.
Ben de Anadolu’da dendiği gibi diyorum:
Zulmün artsın... Zulmün artsın... Zulmün artsın...