3 Mart Dünya Yaban Hayatı Günü

Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu: - "Yaban hayatını korumak vazifemizdir. Kış şartlarının ağır geçtiği bölgelerde yaban hayvanlarının yoğun olarak bulunduğu noktalara yemleme faaliyetleri gerçekleştirdik. Bu kapsamda son iki yılda kış döneminde tabiata takriben 1 milyon ton yem bıraktık" - "3 Mart Dünya Yaban Hayatı Günü vesilesi ile vatandaşlarımızın da ülkemizin biyolojik zenginliğini oluşturan bütün kaynak değerlerinin korunması ve onlardan sürdürülebilir bir kullanım dengesiyle yararlanılması hususunda hassasiyet bekliyoruz"

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, "Yaban hayatını korumak vazifemizdir. Kış şartlarının ağır geçtiği bölgelerde yaban hayvanlarının yoğun olarak bulunduğu noktalara yemleme faaliyetleri gerçekleştirdik. Bu kapsamda son iki yılda kış döneminde tabiata takriben 1 milyon ton yem bıraktık." değerlendirmesinde bulundu.

Eroğlu, 3 Mart Dünya Yaban Hayatı Günü dolayısıyla yayınladığı mesajında, yaban hayatı, tabii yaşam ile biyolojik çeşitliliğin korunması ve gelecek nesillere aktarılmasının çok önemli olduğunu belirtti.

Reklam
Reklam

Nesli tehlike altında olan türlerin korunması ve yetiştirilmesi, yaban hayatının yaşam alanlarıyla korunması ve geliştirilmesi, yaban hayvanı ticaretinin düzenlenmesi, yaralı yaban hayvanlarının rehabilitasyonu gibi pek çok konuda çalışmalar yaptıklarını aktaran Eroğlu, türlerin hayat alanları ile korunması maksadıyla 81 Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ilan edildiğini, her yıl bu alanlarda envanter çalışmaları yaptıklarını bildirdi.

Bu sahalarda kaynak aktararak koruma faaliyetlerine halkı da ortak ettiklerini anlatan Eroğlu, şöyle devam etti:

"2017 yılı içerisinde 18 yaban hayatı geliştirme sahasında, 65 saha bekçisi ile koruma çalışması yaparak 1 milyon 371 bin lira kaynak aktardık. Ülkemizdeki sulak alanlarda her yıl Kış Ortası Su Kuşu Sayımları gerçekleştirerek su kuşlarının varlıklarının izlenmesini de gerçekleştirmekteyiz. 2017'de ülke genelindeki 120 sulak alanda 103 kuş türünden 1 milyon 614 bin 179 su kuşu sayılmıştır.
Tabiatta nesli tehlike altında olan türlerin yok olmasının önüne geçilmesi maksadıyla 13 yaban hayvanı yetiştirme merkezi tesis ettik. Bu merkezlerde geyik, alageyik, ceylan, Anadolu yaban koyunu, Hatay dağ ceylanı türleri ile kelaynak kuşlarının yetiştirilmesini sağlıyoruz.
2003-2017 yılları arasında bin 359 memeli yaban hayvanını ülkemizin farklı yörelerinde tabiata tekrar kazandırdık. Bu hayvanları tabiata bırakmakla kalmadık aynı zamanda GPS vericili tasmalar ve fotokapanlar ile takip ederek tabiata uyumlarını takip ediyoruz."

Reklam
Reklam

- "Yaban hayatını korumak vazifemizdir"

Eroğlu, nesli tehlike altında olan türlerin sistematik bir şekilde ele alınarak faaliyetlerin bir program dahilinde yürütülmesi maksadıyla 2012'de Türkiye'nin tür koruma stratejisinin oluşturulması çalışmasını başlattıklarını ifade etti.

Bu çalışmada Anadolu yaban koyunu, ceylan, kelaynak gibi nesilleri tehlike altında olan ve 20 yıl içerisinde eğer müdahale edilmezse yok olması muhtemel türleri değerlendirerek yaklaşık 200 türün çok acil tedbir alınması gereken tür olduğunu belirlediklerine işaret eden Eroğlu, bu türler için bir eylem planı programı başlattıklarını bildirdi.

Tür Eylem Planı hazırlanan tür sayısının 60'ı bulduğunu ve 2019'a kadar bu sayıyı 100'e tamamlamayı amaçladıklarına dikkati çeken Eroğlu, şunları kaydetti:

"Yaban hayatını korumak vazifemizdir. Kış şartlarının ağır geçtiği bölgelerde yaban hayvanlarının yoğun olarak bulunduğu noktalara yemleme faaliyetleri gerçekleştirdik. Bu kapsamda son iki yılda kış döneminde tabiata takriben
1 milyon ton yem bıraktık.
Yine yürütülen araştırma projeleri ile yaban hayatını etkileyebilecek insan faaliyetlerini inceliyoruz. Bu kapsamda 2015'te 'Yaban Hayatı Yol Geçişlerinin Düzenlenmesi ve İzlenmesi Projesi'ni hayata geçirdik. Proje ile yaban hayvanlarının otobanı geçip, hangi türlerin ne tür geçitleri kullandığı, mevsime bağlı ve günün değişik saatlerine bağlı geçiş yoğunlukları belirlendi. Yine bu proje ile ülkemizde ilk defa bir ekolojik köprünün ön projesi ve teknik kılavuz hazırlandı.
Uluslararası sözleşmeler ve ulusal mevzuatımız gereği tabiatta yaralı, hasta ve yardıma muhtaç yaban hayvanlarının kurtarma, tedavi ve rehabilitasyon çalışmaları yapılarak, tekrar tabiata kazandırılmasını sağlıyoruz. Son 6 yılda yaklaşık 14 bin 600 yaban hayvanını tedavi ve rehabilite ederek tabii hayat ortamına bıraktık.
3 Mart Dünya Yaban Hayatı Günü vesilesi ile vatandaşlarımızın da ülkemizin biyolojik zenginliğini oluşturan bütün kaynak değerlerinin korunması ve onlardan sürdürülebilir bir kullanım dengesiyle yararlanılması hususunda hassasiyet bekliyoruz."

Reklam
Reklam