Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü'nde bulunan basımevi, sınav sorularının basımı için yılda 5 kez 3'er hafta süreyle kapılarını kapatıyor. Yaklaşık 100 kişi, 3 hafta boyunca dışarı çıkamıyor, yakınlarıyla görüşemiyor, cep telefonları yanında bulunmuyor. Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve AÖF Dekan Vekili Prof. Dr. Yücel Güney, uygulamanın sınav güvenliği nedeniyle yapıldığını söyledi. Güney şu bilgileri verdi:
"Açıköğretim sınavlarını toplamda 1 milyon öğrenciye uyguladık. 36 yıllık tecrübesiyle yapıyoruz bu sınav görevlendirmesini. Toplamda 370 bin kişinin görevli olduğu sınav bu. Sınavdan 3 hafta kadar öncesinde sınav soruları ve süreçleri hazırlandıktan sonra kapalı devre matbaamız var. Burada yaklaşık 100 kadar çalışanımız tamamen kontrol edilerek, X-Ray cihazlarından geçirilip, tüm kontrolleri yapıldıktan sonra sınav için o ortama giriyorlar. Orada 2 milyon 500 bin kadar evrak üretiliyor. Bu evrakları üretme konusunda da dışarıya çıkmaması gerekiyor. Çünkü güvenlik bizim çok önemli. 21 gün boyunca oradaki 100 kişilik grup içeride kalıyorlar ve sınav süresinde, sınavın bitmesine kadar oradan ayrılmıyorlar. Ayrıldıkları zaman 21 gün geçmiş oluyor. 100 kişi Anadolu Üniversitesi'nin personelinden oluşuyor. Matbaada çalışanlar var, memur ve işçiler var. İçeriye hiçbir şekilde he cep telefonu, ne iletişim kurabileceği internet ortamı olabilecek hiçbir şey sokamazlar. Bu arkadaşlarımız sınav süresince orada kalıyorlar ve o arkadaşımız acil bir durum olursa, örneğin bir içeride kalan arkadaşımızın önemli bir sorunu çıktı, ailesinde sorun oldu, dışarıda babası, annesi ya da çocuğunda çok çok önemli acil bir durum yaşandı, hemen bağlantıyı yönetici arkadaşımızla kuruyoruz, sadece yönetici arkadaşımızda telefon var, biz buradan görevlilerimizi yolluyoruz onların gözetiminde sınav yerinin dışına çıkıp, onların gözetiminde tekrar geri geliyor. Yemek ihtiyaçları da orada çalışan aşçılarımız tarafından sağlanıyor, onlarda kapalı devre içerisindeler. İçerideki çöp bile dışarıya çıkarılırken gözetim altında çıkar. İçerden çıkan bir şeyin izin alınmadan çıkması mümkün değil. Acil durum diye söylediğimiz aslında şu: çalışanlarımızın doğum, ölüm ve hastalık gibi söyleyebileceğimiz durumlardan dolayı dışarıya çıkabilirler. Doğum derken şöyle bir şey anlaşılmasın, dışarıdaki bir yakının doğum yapması değil acil doğum halinde olması gerekir. Hasta olan çalışanımız olabilir ya da çok yakın akrabası annesi, babası, çocuğu gibi çok ölümcül bir hasta olması halinde dışarıya çıkmasına izin veriyoruz. Ya da ölüm halinde çıkışına izin veriyoruz. Bunun dışında dışarıdaki yakınının ölmesi bile kontrollü çıkışla izin verebiliyoruz."
Anadolu Üniversitesi Basımevi çalışanları 21 günün ardından yapılan sınavların bitiş saatinden sonra bavullarıyla dışarı çıkıp, kendilerini bekleyen yakınlarıyla kucaklaşıyorlar.
DHA