3. Türkiye Tarım Orman Şurası

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (2) - "Milletimizin gıda güvenliğini garanti altına almak, her ülke gibi Türkiye için de bir milli güvenlik meselesi haline gelmiştir" - "Temel tarım ürünlerinde dışa bağımlı olmak, en az savunma sanayisinde dışa bağımlılık kadar tehlikelidir" - "Türk tarımını, küresel şirketlerin, sadece kar odaklı çalışan çarkı içinde kesinlikle ezdirmeyeceğiz" - "Türk tarımını, küresel tarım ve gıda şirketlerinin güdümüne sokacak her türlü teşebbüsün karşısındayız" - "20 yıl önce 'Acaba Avrupa'da, Amerika'da nerede tohum buluruz da biz bunu çiftçimize dağıtırız' diye koşturup duruyorduk. Şimdi neredeyiz? Tohum ihracatımızı 11 kat artırarak, 102 bin tona, ihracat rakamımızı ise 152 milyon dolara yükselttik" - "Ata Tohumu Projesi ile ülkemiz gen kaynaklarını oluşturan bitki çeşitlerinin koruma altına alınmasını sağlıyoruz. Dünyanın üçüncü büyük tohum gen bankasını 250 bin örnek kapasiteyle Ankara'da hizmete açtık" - "Tarımsal hasılada dünyada yedinci, Avrupa'da ise birinci sıradayız. Fındık, kiraz, kayısı ve ayva üretimde dünya lideriyiz. Dünyanın 195 farklı ülkesine bin 690 tarım ürünü ihraç ediyoruz"

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Milletimizin gıda güvenliğini garanti altına almak, her ülke gibi Türkiye için de bir milli güvenlik meselesi haline gelmiştir." dedi.

Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde, Tarım ve Orman Bakanlığınca düzenlenen "3. Türkiye Tarım Orman Şurası" kapanış programındaki konuşmasında, gelişmiş ülkelerin, gıda güvenlikleri ve geleceklerini garantiye almak için olağanüstü çaba harcadığını belirtti.

Tarım arazisi ve su kaynakları bakımından zengin birçok Afrika ve Güney Amerika ülkesinin istikrarsızlıkla boğuşmasının sebeplerinden birisinin bu olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

Reklam
Reklam

"(Ambarın anahtarı kimin elindeyse güç de onun elinde olur) derler. Milletimizin gıda güvenliğini garanti altına almak, her ülke gibi Türkiye için de bir milli güvenlik meselesi haline gelmiştir. Temel tarım ürünlerinde dışa bağımlı olmak, en az savunma sanayinde dışa bağımlılık kadar tehlikelidir. Kıtaların ve çıkar mücadelelerinin kesiştiği bir bölgede yer alan bizim gibi bir ülke için bu asla göze alınamayacak bir risktir. Tarım politikalarımızı işte bu gerçeklerin üzerine bina ediyoruz. Ülkemiz için güvenlik riski oluşturacak hiçbir adıma şimdiye kadar müsaade etmedik, asla da müsaade etmeyeceğiz."

İktidara geldikleri günden itibaren tarım alanlarının geliştirilmesine, su kaynaklarının korunmasına, orman varlıklarının güçlendirilmesine özel önem verdiklerini aktaran Erdoğan, tarımsal üretimi, ekonomik boyutunun çok ötesinde stratejik bir sektör olarak değerlendirdiklerini vurguladı.

Bundan sonra da aynı hassasiyetle yollarına devam edeceklerine işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türk tarımını, küresel tarım ve gıda şirketlerinin güdümüne sokacak her türlü teşebbüsün karşısındayız. Tarım topraklarımızın miras yoluyla bölünmesini gelin birlikte engelleyelim. Bakın iktidara geldiğimizden bu yana hep bunun gayreti içerisindeyiz. Bunu engelleyelim istiyoruz. Çünkü özellikle tarımda bu parçalanmayı, bölünmeyi engelleyebildiğimiz zaman hep birlikte ailece de milletçe de güç kazanırız. Çiftçimize her türlü araç-gereç, gübre, tohum desteği verelim. Ürünlerin en iyi şekilde değerlendirilmesini sağlayalım. Bu konuların hepsinin arkasındayız, yanındayız. Ama Türk tarımını küresel şirketlerin sadece kar odaklı çalışan çarkı içinde kesinlikle ezdirmeyeceğiz. Tarımda milli güvenliğimize özellikle öncelik vermeyen her türlü projeye, her türlü dönüşüme, karına-zararına bakmaksızın karşı olduğumuzu altını çizerek bir kez daha ifade etmek istiyorum."

Reklam
Reklam

Son 17 yılda Türkiye'ye ekonomide, turizmde, sağlıkta, savunmada nasıl çağ atlatıldı ise tarım ve hayvancılık alanında da Türkiye'yi ilklerle tanıştırdıklarını vurgulayan Erdoğan, tarım sektörünü yılların ihmalinden, öngörüsüzlüğünden kurtarmak için yeni üretim ve destekleme modellerini devreye aldıklarını anımsattı.

- "Devlet yalan söylemez"

Çiftçilere bugüne kadar toplamda 137,7 milyar lira tutarında tarımsal destek verdiklerini bildiren Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bakın hayali rakamlar söylemiyorum, yaptıklarımızı söylüyorum. Bakanlığımızın 2020 yılı bütçesinin yüzde 54,5'ini tarımsal desteklere ayırdık. Yani bir önceki yıla göre, tarımsal desteklerimizi yüzde 36,7 oranında artırdık. Tarımsal Gayrisafi Yurt İçi Hasılamız, 37 milyar liradan 2018 yılında, bu rakam da çok önemli, 213,3 milyar liraya ulaştı. Şimdi ana muhalefetin başı zaman zaman çıkıyor saçma sapan bir şeyler konuşuyor. Bak buradan şimdi yine açıklıyorum. Benim rakamlarım resmi rakamlardır. Gazete kupürlerinden toplanan rakamlar değildir. Devlet yalan söylemez. Devlet gerçeği söyler, ben de bunu söylüyorum. Biz tarımsal hasılada dünyada yedinci, Avrupa'da ise birinci sıradayız. Fındık, kiraz, incir, kayısı ve ayva üretimde dünya lideriyiz. Dünyanın 195 farklı ülkesine bin 690 tarım ürünü ihraç ediyoruz. Sebzede üretimin talebi karşılama oranı yüzde 107'ye çıktı. Meyve ürünlerinin tamamına, yakınında kendimize yeter durumda olduğumuzu görüyoruz, göreceğiz. CHP Genel Başkanı'nın sürekli istismar ettiği buğday konusunda, göreve geldiğimizde üretimimiz, iç talebi dahi karşılayamazken, şimdi yüzde 112 gibi çok büyük bir oranı yakaladık. Fakat bunlardan anlamaz, buğdayı göster tanımaz. Böyle bir durum var."

Reklam
Reklam

Tarımsal ürün ihracatının, 3,7 milyar dolardan 17,7 milyar dolara çıkarıldığını belirten Erdoğan, tarımda dış ticaret fazlasının 4,8 milyar dolar gibi ciddi bir rakama ulaştığına işaret etti.

Topraksız tarım yapılan teknolojik sera sayının, bin 413'e yükseltildiğini dile getiren Erdoğan, modern seralarda üretilen ürünlerin yüzde 90'ının ihraç edildiğini söyledi.

- "145 bin ton olan tohum üretim miktarı 1 milyon tona çıktı"

Organik ürün sayısının, 150'den 213'e çıkarıldığını ve bu ürünlerin yurt dışına da pazarlanarak, 2018'de 361 milyon dolar gelir elde edildiğini bildiren Erdoğan, şu bilgileri verdi:

"Aynı şekilde, 145 bin ton olan tohum üretim miktarı 1 milyon tona çıktı. 20 yıl önce 'Acaba Avrupa'da, Amerika'da nerede tohum buluruz da biz bunu çiftçimize dağıtırız' diye koşturup duruyorduk. Şimdi neredeyiz? Başka bir adım attık. Tohum ihracatımızı, 11 kat artırarak 102 bin tona, ihracat rakamımızı ise 152 milyon dolara yükselttik. Bu dönemde, alan bazında tarımsal üretimin yerli tohumdan karşılanma oranı ise yüzde 80 oldu. ATA Tohumu Projesi ile ülkemiz gen kaynaklarını oluşturan bitki çeşitlerinin koruma altına alınmasını sağlıyoruz. Bu çok önemli. Dünyanın üçüncü büyük tohum gen bankasını, 250 bin örnek kapasitesiyle Ankara'da hizmete açtık. Bugün itibarıyla gen bankasında 3 bin 400 türe ait 121 bin örnek muhafaza altındadır. Bunun yanında, genç nüfusun köyde yatırım yapması ve tarımsal nüfusun gençleşmesini sağlamak için köye dönüş projesini başlattık. Genç çiftçilerimize kişi başı 30 bin lira tutarında hibe desteğini, 2016-2018 yılları arasında devreye aldık."

Reklam
Reklam

Tarım ve hayvancılıkta bu adımları atarken, ormanları da asla ihmal etmediklerinin altını çizen Erdoğan, ülkenin orman alanını ve ağaç servetini çoğaltmak, biyolojik çeşitliliği geliştirmek ve çevreyi korumak için ciddi yatırımlar yaptıklarını belirtti.

- "Onlar yakarken, biz de onların kolunu kırmaya devam ettik"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu yıl maalesef bölücü terör örgütü, ormanlarımızı yaktığını bizzat itiraf etti. Onlar yakarken, onlar sakallarımızı keserken, biz de işte açık net onların kolunu kırmaya devam ettik. Malum 11. ayın 11'inde, saat 11.00'de, 11 milyon fidanı ve ağacı tüm Türkiye'de diktik. Bu böylece devam edecek." diye konuştu.

(Sürecek)

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz